Erdoğdu, yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:
TÜİK’E ÇAĞRI: TÜİK tarafından yapılan son açıklamada, TÜFE’nin 2018 Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 2.30, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17.90 artış gösterdiği duyuruldu. Bu rakamları inandırıcı bulmuyoruz. Hepimiz alışveriş yaparken markete gittiğimizde fiyatların çok daha fazla yükseldiğini görüyoruz. TÜİK yetkililerini uyarmak istiyoruz. TÜİK’in hükümetin gözüne görmek amacıyla enflasyonu makyajlaması çalışanın rızkının çalınması anlamına gelmektedir.
İNTİHARLAR ARTTI: Yaşanan ekonomik gelişmelerin ardından Türkiye’de intihar olayları arttı. Hükümet krize karşı açıkladığı önlemlerde çalışan kesimi yok saymaktadır. İşten çıkarmalar yaygınlaşmakta yoksulluk açlığa dönüşmektedir. Hükümet yandaş sermaye kadar emekçileri de desteklemeli ve bu kapsamda işsizlik fonu asla amacı dışında kullanılmamalı ve işsizlik maaşı artırılmalı, süresi uzatılmalı ve kullanım şartları kolaylaştırılmalıdır. Bu kriz döneminde yoksulların arkasında durmaya devam edeceğiz.
ÇİFTÇİ KORUNMALI: Girdi fiyatlarındaki artış çiftçileri olumsuz etkiliyor. Çiftçilerimiz ekemeyecek, bizlerde kentlerde aç kalacağız. Önünü göremeyen hükümetin çiftçileri koruması gerekir. Çiftçimiz bu fiyat artışına karşı korunmalıdır..
DÖVİZ BAZLI İHALELER: Hükümet vatandaşa sürekli baskı yapıyor, dolar ile değil TL ile işlem yapın diyor. Ama milyarlarca dolar büyüklüğünde ki yandaşlarla yapılan sözleşmelerde hiç kimse hiç bir şey söylemiyor. Bakın 3’üncü havaalanına 6 Milyar Avro talep garantisi verildi. Niye TL üzerinden garanti verilmiyor da Avro üzerinden garanti veriliyor. Bu beş tane havuzcu şirket eğer bu kadar yurtseverler ise bu kadar milli iseler bütün bu krizi Trupm çıkarmışsa hadi bakalım şu gün ki kur itibariyle dönsünler TL’ye. Niye dolar üzerinden garanti alıyorlar. Bu kadar kur artarken bu kadar fahiş karlar elde ederken utanmıyorlar mı. Döviz kuru neredeyse iki katına çıkmış, utanmıyorlar mı. Recep Tayyip Erdoğan yanındaki iş adamlarına talimat versin. Bu garantiler TL’ye dönsün. Yapabilir mi hayır. Onların gözü gariban manavın, kasabın, asgari ücretlinin cebinde. Tekrar uyarıyoruz. Yandaşlar ile yaptığınız döviz üzerinden sözleşmeler derhal TL’ye dönmeli.
HALKBANKASI: Türk lirasının itibarı yerle bir edildi. Halk Bankası soyuldu, kimsenin açıklama yaptığı yok. Halk Bankası 8 kere açıklama yapmak zorunda kalıyor. Çünkü Halk Bankasının yaptığı açıklamaya kimse güvenmiyor. Güzelim Halk Bankası o esnafa kredi vermesi gereken bankanın düşürüldüğü duruma bakın. Durum bu noktaya gelmiş. Gerçekten içler acısı bir durumla karşı karşıyayız. Peki niye bu noktaya geldik. Birincisi liyakat yok bu ülkede. Ekonominin bütün yetkilerini damadına teslim etti. Bu ülkede damadından başka kimse yok mu. Yurt dışına böyle bir görüntüyü nasıl verirsiniz. Bu bir hanedan görüntüsüdür.
BİR TEK BİZ YIKILDIK: Hükümet bütün faturayı dış güçlere kesmeye çalışıyor. Trump dediğiniz adam dengeli bir yönetici değil. Hem kendi ülkesinin başına bela hem de dünyaya bela. Her ülkeye sataşıyor. Meksika’ya vuruyor, Brezilya’ya saldırıyor, Çinle uğraşıyor. Bir tek biz yıkıldık. Çünkü gücümüz gitmiş. 466 Milyar Dolar dış borç bir günde Trump yapmadı. 15 yılda bunlar yaptılar. Milli gelir hesaplarında sahtekarlığı Trupm yapmadı. Dünyanın en büyük 17’inci ekonomisiydik, iki ay içerisinde 22’inci sıraya geriledik” dedi.
KİM İNANIR: En son Bilal Erdoğan’ın fotoğrafı. Kırgızistan’la resmi görüşmede hiç bir resmi sıfatı olmayan Bilal Erdoğan’ın masada ne işi var. Suçtur bu. Burada devlet sırları konuşuyor. Bilal Erdoğan’ın sizden bizden bir farkı yok. Bu ülke Recep Tayyip Erdoğan’ın malı değil. Bilal Erdoğan o masaya oturamaz, oturmamalıdır. Bu görüntüyü veremezsiniz. 3 bin yıllık devlet kültürü var. Çadır devletine dönüştü, bu görüntü çadır devleti görüntüsüdür. Sonra döviz kuru niye artıyor. Bu görüntüye kim inanır. Kim size fon gönderir. Ülkenin batma riski dünyanın en yüksek seviyesine çıktı, 550 CDS. 500’ü geçtiğinde bu ülke batmıştır deniliyor. Bakın İzlanda’nın 18-19, İngiltere 30, Fransa 40, bizim 550. Buna dayanamayız. Bu işin sonu kötü. Bu sadece bir ekonomik kriz değil, tarihimizde görülmemiş bir şeyle karşı karşıyayız. Bu iş sosyal bir krize dönüşecek.
(ANKARA-DHA)