Gürcistan’ın Acara Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Batum özel uçakla gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, karayoluyla Artvin’in Sarp Sınır Kapısı üzerinden Türkiye’ye giriş yaptı. İki ülke arasındaki tampon bölgede çiçeklerle karşılanan Kılıçdaroğlu, partililerle ve Gümrük Muhafaza Müdürlüğü görevlileri ile tokalaştı. Parti otobüsü ile Artvin’e hareket eden CHP lideri, Borçka ilçesinde, 18’inci dönem CHP Artvin Milletvekili Ayhan Arifağaoğlu’ nun mezarına ziyarette bulundu, dua etti.
YENİ, GÜZEL VE ONURLU BİR SAYFA AÇACAĞIZ
Artvin meydanında yaklaşık 5 bin kişiye hitap eden Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerde Artvin Belediye Başkanlığı'nın kaybedilmesini, ‘Kaza’ olarak değerlendirdi, ”Kabahat Artvin’de değil ama çözeceğiz. Yeniden çözeceğiz ve inşallah bir değil iki diyeceğiz” dedi. CHP Genel Başkanı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ Sandığa giderken sizden bir söz istiyorum. Geçen seçimlerde CHP’ye oy vermemiş bir vatandaşı beraberinizde götürün. Türkiye’nin yeni ve ahlaklı bir siyasete ihtiyacı var. Türkiye çok bunaldı ve gerildi. Ülkede gerginlik var. ‘Gel beraber gidelim, oyumuzu bu kez altı okun mührüne ‘evet’ diye basalım’ diyeceksiniz. ‘Neden CHP’ye oy vereyim?’ diye sorması halinde ona iktidarın 13 yıldır ülkeyi tek başına yönettiğini hatırlatacaksınız. 13 yılın sonunda ne oldu? 6 milyon 200 bin işsizimiz, 17 milyon yoksulumuz var. ‘13 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz. Sen köşeyi döndün, yandaşların köşeyi döndü, çoluk çocuk köşeyi döndünüz. Peki bu vatandaşı sen hiç düşünmedin mi?’ diye sormayacak mısınız? Vatandaşa söyleyin. Yeniden başlayacağız, yeni, güzel ve onurlu bir sayfa açacağız. Alacaksınız birini, onu ikna edeceksiniz ve sandığa götüreceksiniz. CHP’yi tek başına iktidar yapacaksınız.”
“BU YEŞİL DOĞAYI KORUMAK BOYNUMUZUN BORCU
Bakır madeni tehdidi altında olan Cerattepe’de nöbet tutanlara yürekten teşekkür ettiğini ifade ederek konuşmasını sürdüren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,” Artvin’i savunuyorsunuz. Gösterdiğiniz çaba her coğrafyada taktirle karşılanıyor. Yeşil Artvin’in yeşilini, Kafkasör’ünü ve her tarafını korumak zorundayız. Böyle bir doğayı Allah vermiş. Tahrip ettirmeyeceğiz ve koruyacağız. Bu yeşil doğayı korumak bizim boynumuzun borcudur” dedi.
DENİZ FENERİ FAİLLERİ CUMHURBAŞKANI’NIN UÇAĞINDA YER ALIYOR
Adaletin çok önemli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri konusundaki gelişmelere değinerek, “Deniz Feneri felaketini, binlerce kişinin nasıl soyulduğunu biliyorsunuz. Şimdi ne oldu? Beraat ettiler. Yahu ne beraatı? Almanya’da hakim, ‘Asıl failler Türkiye’de’ diyordu. Şimdi asıl failler bu ülkenin Cumhurbaşkanının uçağında yer alıyor. Bu ayıbı taşıyamıyoruz. Ayıp oluyor, yakışmıyor Türkiye’ye, siyasetimize ve inancımıza. Adalet son sığınağımız ve kalemizdir. Adaleti sağlamazsanız nereye gidecek bu millet? Yer altında mafyaya mı başvuracağız adaleti sağlamak için?” ifadesini kullandı.
Ekonomik duruma yönelik eleştirilerle konuşmasını sürdüren CHP lideri, “Dolar ve enflasyon aldı başını gidiyor. Saman ithal eden ülke haline döndük. Eskiden Ortadoğu’yu beslerdik, şimdi canlı hayvan ithal ediyoruz. Hangi sorunumuzu çözdüler? Dış politika da battı” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Diyorlar ki, ‘CHP iktidara gelirse istikrar bozulur’. Bu memlekette istikrar ve huzur mu kaldı? CHP gelecek, istikrarı, huzuru, barışı ve kardeşliği yeniden sağlayacak. Dolar almış başını gidiyor. CHP gelirse dolar ve faiz yükselecek esnaf perişan olacakmış. Esnaf zaten perişan olmuş. Yeni bir başlangıca ihtiyacımız var. Yaşanacak bir Türkiye’yi, huzurlu Türkiye’yi nasıl kuracağız? Hangi politikalarla kuracağız? Bunun anahtar şifresi refahı topluma, tabana yaymaktır. Büyümeden, kalkınmadan her vatandaşın nasiplenmesini sağlamaktır.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yıl 2002. Türkiye nüfusunun yüzde 1 ‘i toplam servetin yüzde 39’una sahip. Yıl 2014. Türkiye nüfusunun yüzde 1’i toplam ülke servetinin yüzde 54’üne sahip. Şimdi ne yapacağız? Refahı tabana yayacağız. Herkes yararlanacak. Emekliye Ramazan ve Kurban bayramlarında birer ikramiye vereceğimizi söyledim. Kaçak sarayına para bulurken kaynak var da emekliye gelirken mi yok? Yandaşlarına ihale verirken var da emekliye gelince mi kaynak yok. Duyanlarda sanıyor ki bizde emekli ayda 10 bin lira alıyor, Aldığı zaten 350, 450, 1200 lira. Yüzünüze gözünüze dursun. Nasıl diyebilirsin ki kaynak nerede? “ dedi. Kılıçdaroğlu, “Vergi nasıl toplanır bilirim. Bütçe nasıl yapılır bilirim. Para nasıl harcanır bilirim. Bu benim görevimdi. 27.5 yıl bu işle uğraştım. Eğer onlar merak ediyorlarsa söz veriyorum. Başbakan olduktan sonra vallahi de billahi de onlar için ‘devlet nasıl yönetilir?’ diye kurs açacağım” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN NE OLDUĞUNU BİLMİYORLAR
İktidarları döneminde taşeron uygulamasını kaldıracaklarını, asgari ücreti 949 liradan 1500 liraya çıkaracaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“ Maliye Bakanı açıklama yaptı, ‘İşçiye 1500 lira vermek zulümdür’ diyor. Lafa bak. O beyefendiye soruyorum; sen ayda 14 bin lira alırken zulüm değil de işçiye 1500 lira verirken mi zulüm oluyor? Asgari ücretliye 949 lira para veriyoruz. 5 kişilik bir aile düşünün. Bir çay, bir simit yeseler bir öğün 10 lira, iki öğün 20 lira, üç öğün 30 lira. Ayda 900 lira yapıyor. Geriye 49 lira kalıyor. Ankara’da oturup ahkam kesen, ayda 14 bin lira alıp ‘işçiye 1500 lira zulümdür’ diyen insanların vicdanına sesleniyorum. 49 lira ile bu adam kira, mutfak, okul, otobüs masrafı mı ödesin? Hayatı ve gerçeği bilmiyorlar. Türkiye’nin ne olduğunu bilmiyorlar. Oturmuşlar saraylarda, binlerce koruma ile geziyorlar.”
Şatafattan, lüksten ve israftan hoşlanmadığını anlatan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Ülkem için 27.5 yıl çalıştım. Siyasete girdiğimde bütün malvarlığımı internet sitesine koydum. Yine sizin için çalışmak, temiz siyaseti getirmek istiyorum” dedi, yoksulluğu tarihe gömeceklerini ve ülkeyi bu ayıptan kurtaracaklarını söyledi. CHP lideri, “Bana 'Kaynağı nereden bulacaksınız?' diye soruyorlar. Benim çocuklarımın yatak odalarında boy boy kasalar olmayacak. Benim bakanlarım gidip birilerinin önüne yatmayacak. Ben oğluma telefon edip, ‘Oğlum 30 milyon Avro’yu sıfırladın mı?’ diye sormayacağım. Benim kardeşlerimin ne iş yaptığını kimse bilmez. Devletin bütçesinden sonra en büyük bütçeyi yönettim. Hiçbir kardeşim köşeyi dönmedi. Kimisi işçi ve memur emeklisi. Herkes evinde huzur içerisinde yaşıyor. Ama herkes sizin duyduğunuz kaygıları duyuyor. Benim çocuklarımın gemileri, yatları yok. Sizler gibi namuslu ve ilkelerinden ödün vermezler. Siz nasıl yaşıyorsanız bende öyle yaşıyorum. Güzel ve huzurlu Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Hepimiz huzur içerisinde yaşayacağız. 4 yıl için sizden yetki istiyorum. Adaletli ülke nasıl yönetilir bir gösterelim onlara” diyerek sözlerini noktaladı.
Konuşmasının sonunda partililere karanfil atan Kılıçdaroğlu CHP Artvin milletvekillerini tanıttıktan sonra Artvin’den ayrılarak uçağa binmek üzere Batum'a gitti.
KILIÇDAROĞLU: KÜBRA BEBEĞİ UNUTMADIM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlediği mitinge katıldı. Burada partililere hitaben konuşan Kılıçdaroğlu, "13 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar. 2002’de doğan çocuk bugün 13 yaşında. 13 yıldır kredi açtı bu millet size geldiniz ülkeyi yönettiniz. Tek başınıza yönettiniz kimse önünüze engel değildi. Ama 13 yılın sonunda 6 milyon 200 bin işsizimiz var. 17 milyon yoksulumuz var. Atama bekleyen öğretmenlerimiz var. Yanlış dış politika nedeniyle iki milyon Suriyelimiz var. 2 milyon Suriyeliye şuana kadar 5.5 milyar dolar para harcadık. Ektiği ürünün karşılığını alamayan çiftçiler var. İflas noktasına gelmiş esnafımız var. CHP diyor ki, Yaşanacak bir Türkiye. Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. 13 yıl kredi verdik olmadı. Kılıçdaroğlu diyor ki; 'Bana sadece 4 yıl için yetki verin' 4 yılda emin olun 4 yılda 17 milyon yoksul olmayacaktır. 4 yılda Türkiye Cumhuriyeti topraklarında hiçbir aile ben yoksulum demeyecektir. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacaktır. Ben Konya’da bir gecekonduda camı kırık diye soğuk algınlığı geçirip zatürreden ölen Ayaz bebeği unutmadım. Ben Samsun'da açlıktan ölen Kübra bebeği unutmadım. Bakın aradan kaç yıl geçti. Onlar bilmezler, düşünmezler. Çocuk sevgisinin bile ne olduğunu bilmezler ama ben bilirim. Acıyı da bilirim. Allah kimseye evlat acısı vermesin diye çok güzel bir sözümüz var. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemem bu benim namus borcumdur" dedi.
İşsizliğin bütün kötülüklerin anası olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Eğer bir yerde bir gencimiz işsizse o evde huzur yoktur. 6 milyon 200 bin işsiz kardeşime sesleniyorum. 13 yıldır senin derdini çözemediler. 13 yıldır işsizliği azaltamadılar. Eğer bir ülke üretmezse, çalışmazsa işsizlik sorunun çözemez. İşsizlik sorunu çözmenin yolu üreten Türkiye’den geçiyor. Fabrikaları çalışacak, çiftçi üretecek sanayi üretecek ülkemizi büyüteceğiz. Meclis kapanmadan önce hükümet parlemantoya bir kanun tasarısı sevk etti. Kanun tasarısı şu ‘Yabancıların çalıştırılması hakkında kanun’ Yuh çekmeyin, sandıkta gösterin kendinizi. Ve onlara şunu söyleyin; 'Senin ülkende Türkiye’de 6 milyon 200 bin işsiz var, sen dışarıdan adam getireceksin çalıştırmak için.' Hani varya bizim güzel bir atasözümüz, ayranı yok içmeye diye başlar aynen onun gibi" diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU: SÖZÜM SÖZ
Ramazan ve Kurban bayramında emekliye birer maaş ikramiye vereceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sözüm söz. Hemen itiraz ediyorlar parayı nereden bulacaksın, emekliye nasıl vereceksin diye. Hayatımda duyduğum en saçma soru. Ankara’dakiler duysun CHP iktidarında sözüm söz namus sözü, o kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim. Bütün hortumları keseceğim, parayı da millete vereceğim. Emekli ikramiyeyi alınca koşa koşa gidecek İsviçre bankalarında hesap açacak. Onların üzüntüsü hortumcu nasıl kaybeder. Benim de derdim hortumcuya para kaptırmamak. Aramızda dağlar kadar fark var. Ağrı Dağı kadar fark var aramızda. O başka şeyleri savunuyor ben başka şeyleri savunuyorum” diye konuştu.
"BİZİM EVLERİMİZDE AYAKKABI KUTULARI OLMAYACAK"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Parayı nereden bulacaksın ?" diye eleştiriler yapıldığını hatırlatarak, "Ben asla ve asla, ne ben ne de CHP’li bakanların hiçbirisinin yatak odalarında boy boy para kasaları olmayacak. Sözüm söz. Bizim evlerimizde ayakkabı kutuları olmayacak. Ben sabahın köründe oğluma telefon edip ‘Oğlum evdeki paraları sıfırla’ demeyeceğim. Türkiye dünyanın en büyük 18’inci ekonomisi. Kendilerine gelince para var, yandaşa gelince para var, kaçak saraya gelince para var, emekliye, çiftçiye esnafa gelince para yok. Para yoksa sana da oy yok diyeceğiz" dedi.
YENİ, GÜZEL VE ONURLU BİR SAYFA AÇACAĞIZ
Artvin meydanında yaklaşık 5 bin kişiye hitap eden Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerde Artvin Belediye Başkanlığı'nın kaybedilmesini, ‘Kaza’ olarak değerlendirdi, ”Kabahat Artvin’de değil ama çözeceğiz. Yeniden çözeceğiz ve inşallah bir değil iki diyeceğiz” dedi. CHP Genel Başkanı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ Sandığa giderken sizden bir söz istiyorum. Geçen seçimlerde CHP’ye oy vermemiş bir vatandaşı beraberinizde götürün. Türkiye’nin yeni ve ahlaklı bir siyasete ihtiyacı var. Türkiye çok bunaldı ve gerildi. Ülkede gerginlik var. ‘Gel beraber gidelim, oyumuzu bu kez altı okun mührüne ‘evet’ diye basalım’ diyeceksiniz. ‘Neden CHP’ye oy vereyim?’ diye sorması halinde ona iktidarın 13 yıldır ülkeyi tek başına yönettiğini hatırlatacaksınız. 13 yılın sonunda ne oldu? 6 milyon 200 bin işsizimiz, 17 milyon yoksulumuz var. ‘13 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz. Sen köşeyi döndün, yandaşların köşeyi döndü, çoluk çocuk köşeyi döndünüz. Peki bu vatandaşı sen hiç düşünmedin mi?’ diye sormayacak mısınız? Vatandaşa söyleyin. Yeniden başlayacağız, yeni, güzel ve onurlu bir sayfa açacağız. Alacaksınız birini, onu ikna edeceksiniz ve sandığa götüreceksiniz. CHP’yi tek başına iktidar yapacaksınız.”
“BU YEŞİL DOĞAYI KORUMAK BOYNUMUZUN BORCU
Bakır madeni tehdidi altında olan Cerattepe’de nöbet tutanlara yürekten teşekkür ettiğini ifade ederek konuşmasını sürdüren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,” Artvin’i savunuyorsunuz. Gösterdiğiniz çaba her coğrafyada taktirle karşılanıyor. Yeşil Artvin’in yeşilini, Kafkasör’ünü ve her tarafını korumak zorundayız. Böyle bir doğayı Allah vermiş. Tahrip ettirmeyeceğiz ve koruyacağız. Bu yeşil doğayı korumak bizim boynumuzun borcudur” dedi.
DENİZ FENERİ FAİLLERİ CUMHURBAŞKANI’NIN UÇAĞINDA YER ALIYOR
Adaletin çok önemli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri konusundaki gelişmelere değinerek, “Deniz Feneri felaketini, binlerce kişinin nasıl soyulduğunu biliyorsunuz. Şimdi ne oldu? Beraat ettiler. Yahu ne beraatı? Almanya’da hakim, ‘Asıl failler Türkiye’de’ diyordu. Şimdi asıl failler bu ülkenin Cumhurbaşkanının uçağında yer alıyor. Bu ayıbı taşıyamıyoruz. Ayıp oluyor, yakışmıyor Türkiye’ye, siyasetimize ve inancımıza. Adalet son sığınağımız ve kalemizdir. Adaleti sağlamazsanız nereye gidecek bu millet? Yer altında mafyaya mı başvuracağız adaleti sağlamak için?” ifadesini kullandı.
Ekonomik duruma yönelik eleştirilerle konuşmasını sürdüren CHP lideri, “Dolar ve enflasyon aldı başını gidiyor. Saman ithal eden ülke haline döndük. Eskiden Ortadoğu’yu beslerdik, şimdi canlı hayvan ithal ediyoruz. Hangi sorunumuzu çözdüler? Dış politika da battı” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Diyorlar ki, ‘CHP iktidara gelirse istikrar bozulur’. Bu memlekette istikrar ve huzur mu kaldı? CHP gelecek, istikrarı, huzuru, barışı ve kardeşliği yeniden sağlayacak. Dolar almış başını gidiyor. CHP gelirse dolar ve faiz yükselecek esnaf perişan olacakmış. Esnaf zaten perişan olmuş. Yeni bir başlangıca ihtiyacımız var. Yaşanacak bir Türkiye’yi, huzurlu Türkiye’yi nasıl kuracağız? Hangi politikalarla kuracağız? Bunun anahtar şifresi refahı topluma, tabana yaymaktır. Büyümeden, kalkınmadan her vatandaşın nasiplenmesini sağlamaktır.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yıl 2002. Türkiye nüfusunun yüzde 1 ‘i toplam servetin yüzde 39’una sahip. Yıl 2014. Türkiye nüfusunun yüzde 1’i toplam ülke servetinin yüzde 54’üne sahip. Şimdi ne yapacağız? Refahı tabana yayacağız. Herkes yararlanacak. Emekliye Ramazan ve Kurban bayramlarında birer ikramiye vereceğimizi söyledim. Kaçak sarayına para bulurken kaynak var da emekliye gelirken mi yok? Yandaşlarına ihale verirken var da emekliye gelince mi kaynak yok. Duyanlarda sanıyor ki bizde emekli ayda 10 bin lira alıyor, Aldığı zaten 350, 450, 1200 lira. Yüzünüze gözünüze dursun. Nasıl diyebilirsin ki kaynak nerede? “ dedi. Kılıçdaroğlu, “Vergi nasıl toplanır bilirim. Bütçe nasıl yapılır bilirim. Para nasıl harcanır bilirim. Bu benim görevimdi. 27.5 yıl bu işle uğraştım. Eğer onlar merak ediyorlarsa söz veriyorum. Başbakan olduktan sonra vallahi de billahi de onlar için ‘devlet nasıl yönetilir?’ diye kurs açacağım” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN NE OLDUĞUNU BİLMİYORLAR
İktidarları döneminde taşeron uygulamasını kaldıracaklarını, asgari ücreti 949 liradan 1500 liraya çıkaracaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“ Maliye Bakanı açıklama yaptı, ‘İşçiye 1500 lira vermek zulümdür’ diyor. Lafa bak. O beyefendiye soruyorum; sen ayda 14 bin lira alırken zulüm değil de işçiye 1500 lira verirken mi zulüm oluyor? Asgari ücretliye 949 lira para veriyoruz. 5 kişilik bir aile düşünün. Bir çay, bir simit yeseler bir öğün 10 lira, iki öğün 20 lira, üç öğün 30 lira. Ayda 900 lira yapıyor. Geriye 49 lira kalıyor. Ankara’da oturup ahkam kesen, ayda 14 bin lira alıp ‘işçiye 1500 lira zulümdür’ diyen insanların vicdanına sesleniyorum. 49 lira ile bu adam kira, mutfak, okul, otobüs masrafı mı ödesin? Hayatı ve gerçeği bilmiyorlar. Türkiye’nin ne olduğunu bilmiyorlar. Oturmuşlar saraylarda, binlerce koruma ile geziyorlar.”
Şatafattan, lüksten ve israftan hoşlanmadığını anlatan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Ülkem için 27.5 yıl çalıştım. Siyasete girdiğimde bütün malvarlığımı internet sitesine koydum. Yine sizin için çalışmak, temiz siyaseti getirmek istiyorum” dedi, yoksulluğu tarihe gömeceklerini ve ülkeyi bu ayıptan kurtaracaklarını söyledi. CHP lideri, “Bana 'Kaynağı nereden bulacaksınız?' diye soruyorlar. Benim çocuklarımın yatak odalarında boy boy kasalar olmayacak. Benim bakanlarım gidip birilerinin önüne yatmayacak. Ben oğluma telefon edip, ‘Oğlum 30 milyon Avro’yu sıfırladın mı?’ diye sormayacağım. Benim kardeşlerimin ne iş yaptığını kimse bilmez. Devletin bütçesinden sonra en büyük bütçeyi yönettim. Hiçbir kardeşim köşeyi dönmedi. Kimisi işçi ve memur emeklisi. Herkes evinde huzur içerisinde yaşıyor. Ama herkes sizin duyduğunuz kaygıları duyuyor. Benim çocuklarımın gemileri, yatları yok. Sizler gibi namuslu ve ilkelerinden ödün vermezler. Siz nasıl yaşıyorsanız bende öyle yaşıyorum. Güzel ve huzurlu Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Hepimiz huzur içerisinde yaşayacağız. 4 yıl için sizden yetki istiyorum. Adaletli ülke nasıl yönetilir bir gösterelim onlara” diyerek sözlerini noktaladı.
Konuşmasının sonunda partililere karanfil atan Kılıçdaroğlu CHP Artvin milletvekillerini tanıttıktan sonra Artvin’den ayrılarak uçağa binmek üzere Batum'a gitti.
KILIÇDAROĞLU: KÜBRA BEBEĞİ UNUTMADIM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlediği mitinge katıldı. Burada partililere hitaben konuşan Kılıçdaroğlu, "13 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar. 2002’de doğan çocuk bugün 13 yaşında. 13 yıldır kredi açtı bu millet size geldiniz ülkeyi yönettiniz. Tek başınıza yönettiniz kimse önünüze engel değildi. Ama 13 yılın sonunda 6 milyon 200 bin işsizimiz var. 17 milyon yoksulumuz var. Atama bekleyen öğretmenlerimiz var. Yanlış dış politika nedeniyle iki milyon Suriyelimiz var. 2 milyon Suriyeliye şuana kadar 5.5 milyar dolar para harcadık. Ektiği ürünün karşılığını alamayan çiftçiler var. İflas noktasına gelmiş esnafımız var. CHP diyor ki, Yaşanacak bir Türkiye. Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. 13 yıl kredi verdik olmadı. Kılıçdaroğlu diyor ki; 'Bana sadece 4 yıl için yetki verin' 4 yılda emin olun 4 yılda 17 milyon yoksul olmayacaktır. 4 yılda Türkiye Cumhuriyeti topraklarında hiçbir aile ben yoksulum demeyecektir. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacaktır. Ben Konya’da bir gecekonduda camı kırık diye soğuk algınlığı geçirip zatürreden ölen Ayaz bebeği unutmadım. Ben Samsun'da açlıktan ölen Kübra bebeği unutmadım. Bakın aradan kaç yıl geçti. Onlar bilmezler, düşünmezler. Çocuk sevgisinin bile ne olduğunu bilmezler ama ben bilirim. Acıyı da bilirim. Allah kimseye evlat acısı vermesin diye çok güzel bir sözümüz var. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmesini istemem bu benim namus borcumdur" dedi.
İşsizliğin bütün kötülüklerin anası olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Eğer bir yerde bir gencimiz işsizse o evde huzur yoktur. 6 milyon 200 bin işsiz kardeşime sesleniyorum. 13 yıldır senin derdini çözemediler. 13 yıldır işsizliği azaltamadılar. Eğer bir ülke üretmezse, çalışmazsa işsizlik sorunun çözemez. İşsizlik sorunu çözmenin yolu üreten Türkiye’den geçiyor. Fabrikaları çalışacak, çiftçi üretecek sanayi üretecek ülkemizi büyüteceğiz. Meclis kapanmadan önce hükümet parlemantoya bir kanun tasarısı sevk etti. Kanun tasarısı şu ‘Yabancıların çalıştırılması hakkında kanun’ Yuh çekmeyin, sandıkta gösterin kendinizi. Ve onlara şunu söyleyin; 'Senin ülkende Türkiye’de 6 milyon 200 bin işsiz var, sen dışarıdan adam getireceksin çalıştırmak için.' Hani varya bizim güzel bir atasözümüz, ayranı yok içmeye diye başlar aynen onun gibi" diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU: SÖZÜM SÖZ
Ramazan ve Kurban bayramında emekliye birer maaş ikramiye vereceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sözüm söz. Hemen itiraz ediyorlar parayı nereden bulacaksın, emekliye nasıl vereceksin diye. Hayatımda duyduğum en saçma soru. Ankara’dakiler duysun CHP iktidarında sözüm söz namus sözü, o kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim. Bütün hortumları keseceğim, parayı da millete vereceğim. Emekli ikramiyeyi alınca koşa koşa gidecek İsviçre bankalarında hesap açacak. Onların üzüntüsü hortumcu nasıl kaybeder. Benim de derdim hortumcuya para kaptırmamak. Aramızda dağlar kadar fark var. Ağrı Dağı kadar fark var aramızda. O başka şeyleri savunuyor ben başka şeyleri savunuyorum” diye konuştu.
"BİZİM EVLERİMİZDE AYAKKABI KUTULARI OLMAYACAK"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Parayı nereden bulacaksın ?" diye eleştiriler yapıldığını hatırlatarak, "Ben asla ve asla, ne ben ne de CHP’li bakanların hiçbirisinin yatak odalarında boy boy para kasaları olmayacak. Sözüm söz. Bizim evlerimizde ayakkabı kutuları olmayacak. Ben sabahın köründe oğluma telefon edip ‘Oğlum evdeki paraları sıfırla’ demeyeceğim. Türkiye dünyanın en büyük 18’inci ekonomisi. Kendilerine gelince para var, yandaşa gelince para var, kaçak saraya gelince para var, emekliye, çiftçiye esnafa gelince para yok. Para yoksa sana da oy yok diyeceğiz" dedi.
Muhammet KAÇAR-Fatih TURAN-Adem GÜNGÖR-ARTVİN/DHA