Halkların Demokratik Kongresi (HDK) eşsözcüleri Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel, Beyoğlu'nda bulunan Cezayir Toplantı Salonu'nda düzenlenecek HDK Genel Meclis Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Toplantıda ilk olarak konuşan Ertuğrul Kürkçü konuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'nin 7 Haziran seçimleri ardından bir darbe mekaniği devreye soktuğunu ifade eden Kürkçü, "Siyaseten meşru olmayan ve halktan gücünü almayan bir hükümet ile Anayasal hiçbir hak tanımayan Cumhurbaşkanı darbe için harekete geçmiş durumda. Erdoğan halkların gözünün içerisine bakarak, '10 Ağustos'ta bu ülkenin rejimi değişti' diyor. Bu sözler 12 Eylül dönemini ve Kenan Evren'in konuşmalarını hatırlatıyor. O dönemde aynı konuşmalar yapıldı" dedi.
'Erdoğan başkan olamayınca savaşın pimini çekti'
Savaş konseptinin ardından Kürdistan'da yaşanan çatışmalı ortama değinen Kürkçü, "Bu savaşın tek sebebi rejim değişikliğidir. 7 Haziran seçimlerinde Erdoğan başkan olmayınca bu savaşın pimi çekildi" diye konuştu. Kürkçü, HDP ve HDK'nin amacının kurulmak istenen diktatörlük savaşını bozmak ve devam eden çatışmalı ortamı sonlandırmak olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Çözüm süreci buzdolabına kaldırıldı" sözlerine tepki gösteren Kürkçü, "Bu buzdolabı şu anda çalışmıyor. Oraya kaldırılan süreç kokuşur. Kokuştuktan, çürüdükten sonra başa dönmek zor olur" dedi.
Kürkçü, HDP, HDK üye ve yöneticilerine dönük başlatılan gözaltı ve tutuklama operasyonlarına da tepki göstererek, bu operasyonların zamanla herkese yöneleceğini söyledi ve gözaltı ve tutuklama operasyonlarına karşı birlikte mücadele vurgusu yaptı.
'Siyasetin önü kesilirse şiddet devreye giriyor'
Kürkçü'nün ardından konuşan HDK Eşsözcüsü Tuncel de, AKP'nin siyasi soykırım operasyonlarını parça parça gerçekleştirerek, toplumunun refleksini azaltmaya çalıştığını söyledi. AKP'nin bu gün yaptıkları ile demokratik siyasetin önünü daralttığını kaydeden Tuncel, şunları kaydetti:E "Demokratik siyasetin önünü kapatanlar nasıl barış söz edebilir. Aslında bugün 90'lı yıllar yaşanıyor. Bu uygulamalara sessiz kalmak bunları uygulamaktır. Bu operasyonlarla Kürtleri korkutacaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Bizler Şeyh Said'in Seyit Rıza'nın torunlarıyız. KCK operasyonlarında binlerce arkadaşımızı aldınız ama ne oldu. Siz bizden daha iyi gördünüz ki değişen bir şey yok. Demokratik siyasetin önü kapatıldığı zaman şiddet devreye girer, başka yöntemler devreye girer."
'Savaşa êdî bes e' çağrısı
AKP ve Erdoğan'ın halkın çocuklarının kanı üzerinden iktidar ve rant mücadelesi yaptığını belirten Tuncel, "Kaç asker, gerilla, sivil yaşamını yitirdi bir ay kadar kısa bir sürede. Bu savaşı durdurmak mümkün. Savaş önce vicdanlarımızı öldürüyor. Artık bu savaşa 'Êdî bes e' demeliyiz" çağrısında bulundu. Erdoğan'ın "Rejim değişti" sözlerine tepki gösteren Tuncel, "Erdoğan rüyasında mı görüyor rejimin değiştiğini. Bu rejimin değiştiğinden neden halkın haberi yok" dedi.
Erdoğan'ın başkanlığını değil halkın kendi özyönetiminin daha gerçekçi olduğunu belirten Tuncel, "Demokratik özerklik şimdi daha gerçekçidir. Erdoğan'ın başkanlığı değil, halkların kendini yönetmesi daha gerçekçidir. Ulus devlet anlayışı artık çıkmaza girmiştir" dedi.
Tuncel konuşmasını, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile müzakerelerin kaldığı yerden tekrardan başlatma çağrısında bulunarak, "Savaş ile iktidarını korumak isteyenler bilsinler ki savaş onların iktidarının sonu olacaktır" sözleri ile sonlandırdı.
Basın toplantısının ardından eşsözcüler, HDK Genel Meclis Toplantısı'na geçti. Toplantı basına kapalı bir şekilde devam ediyor. DİHA
'Başkanlık değil halkın kendini yönetmesi gerçekçi'
'Başkanlık değil halkın kendini yönetmesi gerçekçi'
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Politika
HDK Eşsözcüsü Ertuğrul Kürkçü, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye'de fiili olarak rejim değişmiştir" sözleri ile darbe için harekete geçtiğini söyledi ve bu ifadelerin 12 Eylül dönemini hatırlattığını belirtti. HDP ve HDK'lilere dönük gözaltı ve tutuklama furyasına tepki gösteren HDK Eşsözcüsü Sabahat Tuncel ise, "Erdoğan'ın başkanlığı değil, halkların kendini yönetmesi daha gerçekçidir" dedi.