Yüksekova Güncel

Anlı: Özyönetim siyasal bir istek değil haktır

Politika

"Hep birlikte özyönetime" sloganı ile iki günlük sürecek DBP Yerel Yönetimler buluşmasında konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı, özyönetimin Kürdistan toprakları için yeni bir tartışma olmadığına dikkat çekerek, "Bizler açısından özyönetim siyasal bir istek değil artık bir haktır.

Hemen yanı başımızda Irak ve Suriye'de yaşam katledilirken 3'üncü bir yol olduğunu biliyoruz. Kobanê, Serakani, Hesekê örnekleri önümüzde duruyor. Ne diktatörlük ne de teslimiyet diyor" diye konuştu. 

Diyarbakır'da "Hep birlikte özyönetime" sloganı ile 2 gün sürecek olan DBP Yerel Yönetimler buluşması Sümerpark'ta demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için düzenlenen saygı duruşu ile başlandı. Saygı duruşu ardından açılış konuşmasını yapan Demokratik Yerel Yönetimleri Yürütmesi Eşbaşkanı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı, iki gün boyunca konuşulacak özyönetim kavramının ilagalize dilerek, suç olarak lanse edildiğine dikkat çekti. Halkların birlikte özgür yaşamı inşa edeceğini dile getiren Anlı, "Ne yazık ki yönetim erkini elinde tutmak isteyen zihniyet ülkeyi kaosa itiyor. Dolmabahçe Mutabakatı ve 2013 yılında Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın barış talebine karşılık verilseydi, yeni bir gündemle barışı sağlamış olacaktık. Bunun için direnen halkların hiçbiri yalnız değildir ve birlikte özgür yaşamı inşa edeceğiz. Kullandığımız kavramların içi ne kadar boşatılırsa boşaltılsın bizler legal olan tüm haklarımızı kullanacağız. Kimse halkların isteğini illegalize edemez" dedi.

'Özyönetim bizler açısından bir haktır'

Bütün değerlere, inançlara sonuna kadar saygılı olduklarını söyleyen Anlı, "Özyönetim kavramı bu topraklarda yeni tartışılmıyor. 500 yıldır Kürtler bulundukları alanlarda vergi vermeden yaşadılar. Erk ve baskıcı zihniyetler 90 yıldır Kürt halkını kendi kimliğini ve öz iradesini yok sayma üzerinden hayata geçiriliyor. Bizler açısından özyönetim siyasal bir istek değil artık bir haktır. Hemen yanı başımızda Irak, Suriye'de yaşam katledilirken 3'üncü bir yol olduğunu biliyoruz. Kobanê, Serakani, Heseke örnekleri önümüzde duruyor. Ne diktatörlük ne de teslimiyet diyor" diye konuştu. 

'Özyönetim umut ettiğimiz barışın gelişi için bulunmaz bir fırsattır'

Merkezi otoritenin tahakkümüne karşı özyönetim talebinin geliştiğini vurgulayan Anlı, "Özyönetim bir çıkış yol olarak hepimizin umut ettiği ve barışın gelişi için bulunmaz bir fırsattır. Bu fırsat kaçırılmamalıdır. Halklara kulağınızı verin, size barışı diyecekler. Barış talep eden kim olursa olsun onu dört kulakla dinlemeliyiz. Şiddeti ve baskıyı dayatanların Türkiye halkları tarafından durdurulmasından başka yol yoktur. Dün yasasını çıkardıkları, model olarak ortaya koydukları her şeyi halklara yasa dışı bir faaliyet olarak ortaya koyuyorlar. Birçok eşbaşkanımız ve meclis üyemiz bu talebin yanında yer aldığı için yargılanıyor. Bunu kabul etmediğimizi ve bir an önce serbest bırakılıp görevlerine iade edilmesini istiyoruz. Kimse halkın iradesini yok sayıp görevden alamaz" ifadesinde bulundu. 

'Daha az devlet, daha çok özyönetim'

Taleplerinin insani ve barışa dayalı talepler olduğuna dikkat çeken Anlı, Kürdistan'da son dönemde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarına işaret ederek, yasak yerine sokağın sesine kulak verilmesi gerektiğini vurgu yaptı. Anlı, "Daha az devlet daha çok özyönetim diyoruz. Bu özyönetimi tüm Türkiye için istiyoruz. Son dönemde yaşanan dışlayıcı ve kutuplaştırıcı yaklaşımdan vazgeçilmezse durum kötüleşecek. Derhal bu yoldan dönün. Gelin müzakere masasına ve barış umuduna tekrar dönelim. İki gün boyunca burada özyönetimi tartışarak, eleştiri ve sorunlarımızı açık açık konuşalım. Tüm dünya halklarına barışın, özyönetimin ve yeni yaşamın sözünü veriyoruz" sözleriyle konuşmasını bitirdi. 

Yemek arasının verildiği program öğleden sonra "Serbest kürsü" oturumu ile devam edecek.Diha
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.