Partiler ve Adaylar büyük bir yarışla seçime hazırlanıyor.
Görüldüğü kadarıyla HDP’nin baraj sorunu kalmadı. HDP, şimdi daha güçlü bir muhalefetin hesaplarıyla çalışmak zorunda.
Ama asıl önemli olan, seçimden sonrası. Hakkari seçmeninin beklentisi hiç biz zaman bu kadar yüksek olmamıştı. Vekillerine hiçbir zaman bu kadar çok umut bağlamamıştı. Çünkü Hakkari’de, vekillerini bekleyen yığınla sorunlar var. Bu sorunları tek tek ele alalım. Vekil adaylarımız da umarım bu çerçevede, Hakkari’ye yakışır bir temsilcilik yaparlar.
Nedir Hakkari’de vekillerini bekleyen sorunlar?
Birincisi; küsen bir seçmen kitlesi var. Sandığa gitmeyeceğini söyleyen, adayların kendi vekilleri olamayacağını belirten, uzaklaşan ciddi bir kitle var. Vekil adaylarının, bu kitleyi kazanması lazım. Ne şekilde olursa olsun, seçim öncesi ve sonrası bu kitleye gidilmesi lazım. Sorunları dinlenmeli ve çözüm bulunmalıdır. Bu kitlenin kazanılmaması, seçim öncesi ciddi bir oy kaybı, sonrasındaysa birliktelik ruhuna zarardır.
Bunun yanı sıra, Hakkari ve ilçelerinde bir türlü gönlü alınmayan bir kitle var. Daha önce gidilmemiş, kapısı çalınmamış, sorunları çözülmemiş bir kitle var. Bu kitle, HDP’ye oy vermeyen ama her fırsatta HDP’nin yanlışlarından bahseden bir kitledir. Vekil adaylarının bu kitleye ulaşması ve gönüllerini alması lazım.
İkincisi; şimdiye kadar Hakkari’de vekillere karşı bir soğukluk var. Halk, çalışmayan ve sorunları çözmeyen vekillerden çok çektiğini düşünüyor. Seçim dönemlerinde halka giden ama sonrasında elini kaldırıp indirmekten başka bir iş yapmayan vekiller görmek istemediğini söylüyor. Vekillerin , bu yargıyı kırması lazım.
Artık militarist bir vekil anlayışı dönemi kapandı. Halk, sadece polisle tartışan, eylemlere katılan, panzerlere direnen vekil beklemiyor. Halkın sorunlarına duyarlı olabilecek, onları her yerde ve her koşulda çok iyi temsil edebilecek vekiller görmek istiyor. Böyle bir vekil de kucaklayıcı ve herkesi temsil edici bir ruha sahip olmalıdır. Vekillerin bu ruhu, uzak duran ve beklentisini bitirmiş halka ulaştırması gerekir.
Hakkari’de nüfusun büyük çoğunluğu genç kesimden oluşuyor. Bu yüzden vekillerin her adımlarında gençliğe dönük projeler üretmesi gerekir. Gençliğe yönelik sosyal, sportif, kültürel aktivitelerin yoğunlaştırılması gerekir.
İşsizlik…
Hakkari’nin en önemli sorunu. Vekillerin bu sorunla her dakika mücadele etmeleri gerekir. Çalışma alanlarının açılması, az da olsa sanayileşmenin sağlanması, tarıma yönelik faaliyetlerin yapılması gibi adımlar, işsizliği azaltacaktır.
Hakkari ve ilçelerinin şimdiki temel geçim kaynağı, kaçakçılık. Kaçakçılık olmazsa, Hakkari yaşayamaz. Bu kadar net ve açık. Ancak bu iş kaçakçılıkla da olmaz. O zaman ne yapılması lazım? SINIR TİCARETİ KAPILARININ AÇILMASI LAZIM.
Sınır ticareti, belki de vekillerin bu dönemdeki en önemli çalışması olmalıdır. Çünkü sınır ticareti, Hakkari’ye can veren en önemli damardır.
Eğitim sorunları…
Hakkari’nin itibarını yerle bir eden bir sorun. Vekillerin, Hakkari’nin eğitim sorunlarını gidermek için seferber olmaları şart. Kent merkezlerinden en icra köylere kadar, kaliteli ve tam destekli bir eğitim imkanının sağlanması için, vekillerin bütün güçlerini seferber etmeleri gerekir.
Bununla birlikte, sağlık sorunları… İl ve ilçelerin sağlık imkanları arttırılmalıdır. Bunun için yeterli doktor, sağlık personeli ve çağdaş dünyaya yakışır bir sağlık hizmeti için var güçleriyle mücadele etmeleri şart.
Biz Derececik köylerini iki vekil adayımızla birlikte dolaştık. Mawan-Bégıjné arasındaki yolu vekil adayları sakın ama sakın unutmasın. Arabalarımızı götüremediğimizi, 20 dakikalık yolu 1.5 saatte gidebildiğimizi sakın unutmasınlar! Bu yol gibi,
Hakkari ve ilçelerinde onlarca “olmayan yol” var.
Aynı şekilde o mıntıkanın tümünde, her evin önüne dikilen askerleri unutmasınlar. Oradaki insanların evlerinin önüne, gece gündüz birer asker dikildiğini kendi gözleriyle gördüler. O sınır boyundaki asker zulmünü kaldırmak ve sınırdan geçişlerin olmasını sağlamak için, vekillerin her yolu denemesi şart.
Belediyelerimizin sağlıklı ve daha etkin çalışabilmeleri için, vekillerin gerekli desteği sunması ve takibi yapması gerekir.
Yine ilimizin en önemli sorunlarından biri, aşiretçilik ve aşiretler arasındaki husumetler. Bu dönemde hiçbir aile arasında husumetin ve kavganın olmaması lazım. Bu yüzden vekillerimizin ilçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle dolaşıp, küskünleri ve dargınları barıştırması gerekir.
Ve en önemli şey…
Bu sorunların tümü için daha önceki vekiller çalıştılar. Ama onlar iki hata yaptılar ve sorunlar bu yüzden çözülmedi.
Aynı hatalar tekrar edilirse, sorunlarımız yine çözülmez. Bu dönemdeki vekillerimizin, aynı hatalara düşmemesi gerekir.
Neydi bu hatalar?
Birincisi, ilk başlarda aktif olup sonra pasifleştiler. Takip etmediler. İlk tepkide, ilk olmaz dediklerinde vazgeçtiler. Bu dönemdeki vekillerimizin aynı şeyi yapmaması gerekir. Ciddi ve samimi bir takiple sorunların üstüne gitmeleri gerekir ki sorunun çözümü olsun.
İkincisi, vekillerin iki ayağı olmalıdır. Birinci ayakları memleketlerinde, ikincisi mecliste olmalıdır. Her sorunda, her üzüntüde, her sevinçte, her kavgada, her barışta, her etkinlikte halklarının yanında ve içinde olmaları gerekir.
Ama sorunların çözüm yeri meclis olmalıdır. Sorunların çözümü için tepeden uğraşmaları gerekir. Daha önceki vekillerimiz bunu yapmadılar. Uzun süre halkın içine gelmediler. Geldiklerinde de hep onlar konuştu. Halkı dinlemediler.
Dinlediklerinde de gidip unuttular.
Bir askerin evin önüne dikilmesi sorunu, gidip askerle tartışarak giderilemez. İyi bir sağlık imkanı için doktorla tartışılarak mücadele edilemez.
En tepeden kamuoyunun ve ilgililerin harekete geçirilmesi gerekir.
Bizler pısırık ve kendi kabuklarına çekilmiş bir vekil istemiyoruz. Yeri geldiğinde bir militan gibi atılgan, yeri geldiğinde koltuğunu dolduran bir beyefendi-hanımefendi olmasını istiyoruz. Yüreğimizden be beynimizden geçenleri dile getiren ve adım attıran vekiller istiyoruz.
Yüreğini ortaya koyabilen ve bütün güzüyle halkların çıkarı için mücadele eden vekiller istiroruz.
İşte meydan, işte siz.
İşte isyanın kenti Hakkari ve sorunları…
Söz, yürek ve adımlar sizde!