Gülüşün bir umut oldu yokluğun hüzün ve kara bulutlar kaplar gibi dünyamıza…
Ey kalpleri yumuşatan güneşim bize aydınlığı kıl, üzerimize rahmet yağdırdığın gibi…
Kararmış gönlümüze bir umut damlası misali; aydınlığa hasretimizi bir an olsun dindir kanayan sızımızı…
Hasret kaldığımız bir özlemi artık vuslata çevir…
Kalbimize ışık verdiğin gündür günümüz ve sevdan yine ateş salmış gibi korlara döndürdü. Yokluğunu sardığındandır benliğimizi hiçe saydığımız…
Ey gül yüzlü sultan artık dön hükmettiğin mekânın olan gönle; sen sevdalı, ben vefalı herkes bir yol olmalı…
Güneşim ol sabahın ilk ışıkları misali göklerde…
Ey güneşimi daim kılan; varlığınla umudun bir olduğunu hatırlatan gönül hoşnutluğum…
Artık hüzünlere salınan şu biçare gönlümüzü sevindir en içtenliğimizle ver artık ne varsa mutluluk adına sevgi adına ve en güzeli insanlık adına…
Bir umudun varlığı bin umut olmalı gönül dünyanda ve hep bir sayıklamalı bu denli güzelliğe hakim bir varlığı…
Hep unutmamak üzere sineye kazımalı en derine varsa hiç çıkarmamak üzere…
Varlığındı yaşamamıza vesile olan güneşler güneşi…
Ateşin salmış ruhum ayrılığını söyle ifade eder;
Hicran bestesi bu en derinden yaralar
Kan revan içinde kalmış gönül seni aralar
Bahar bile yaprak dökmüş sonbaharı aralar
Gül yine heyecan içinde hep bocalar
Sinelere işlenmiş en güzel nameler
Karelerde gizlenmiş saklı bahar
Her zerresi inci her yanı bahar
Hicran bestesi bu en derinden yaralar
Kimine melül gelir bu ses
Kimine ahenk dolu bir nefes
Yazgısı bu kaderin bekleyişler içinde bir heves
Hicran bestesi bu gönülden yükselen bir ses…
Hep ayrılık, hep hicran ve hep yokluğun bir bir adıdır mısralarda gizlenen dünden gelen ve bugünden hep ayrılık…
Gönül bu çaresizliği dile getirir ve biçareyi konu edinir, bir gün mutluluk olacak diye bekleyenlerin hep kara bulutlar gibi dolaşanlardan habersiz oldukları ve kara bulutların yağmura sebep olacakları aşikârdır. Rahmet hep özlenen ve beklenen bir ahenktir hep gönlün hoşnutla beklediği rahmet ve merhametin gönülde hiç eksilmemesi dileğiyle…
Hayata dair ne varsa yaşanmışlık adına, muhabbet adına eğer bir gün tebessümün yerini somurtu almış ise gönülde ve kalplerde bir nebze dahi kırılganlık olmuşsa hep affolunması dileğiyle, güzelliğinizi kalbimde yaşatacağımı dile getirerek; sizi karanlığın şerrinden sabahın rabbine emanet ediyorum…