Yaşayacağım;
Yaşayacağım bu şehrin kılığına girmiş canavar kollarında..
Sorgularda ki cevapsız gecelerde,
Büyüteceğim içimde ki umudu
Kötüye olmayacak kapım açık
Olamayacak…
Ne duyduğum yalanlar, ne de gördüğüm sahte yüzler
Korkmadan yaşayacağım
Uyutmayacak beni
Uyutamayacak…
Uykusuzluğum özgürlüğümle kafa kafaya ,sokak çocuklarıyla arkadaş şimdi
Özgürlüğüne kavuşmuş bir kuşun tutsak kalmasından korktuğu gibi korkuyorum
Şehrimin yıkılan binalarından.
Islak battaniyeye sarıp yüreğimi
Büyüttüğüm umut benim için zordu
Bu denli acıyor, bu denli yanıyor
Yinede korkacağım
Ama yeniden yaşayacağım…
Bu dört duvara, yollara sığmayan umudumla
Evet azaldık belki azar azar , kırıla kırıla
Ellerden değil de, dostlardan.
Zamansız yakalandı çiçeklerimiz.
Her zaman değil de bazen
Ama bazen’in orta yerinde eyvallah bile demeden kala kaldık
Yaz ortasında üşüdük.
Kimileri ölüm ilanları ile çıktı adres defterimizden,
Kimisi hayat, can sıkıntısıyla…
Hayret ettik beklide olan değişimlere azalmıştık bir kere kırıla kırıla, döküle döküle
Her şey ağlamaklı zaten
Geçen zaman, gelecek zaman
Alışılıyordu…
Yine de ağlamaklıydı her gidişler
Ne kaldı ki geride kalanlarsa….
Ağlamaklı oluyor işte her şey
Ah kalbim çok hızlı atıyor
Ellerim titriyor
Düşüncelerim bulanıklaşıyor
Geri gelir mi ki ikram edilen
Taze demlenmiş bir bardak çay…
Ya da içinde küçük sevinçlerin olduğu ‘bugünler’
Gelir mi geri
Barış, mutluluk,huzur ,neşe dolu günler
Umutlu yarınlar…