Babasız kalmak; Kana susamış katil ruhlu insanlıktan nasibini almamış katil sürüsü vampirlerin, babanı İşkence hanelerde ağır işkencelerden geçirilerek Ser verip sır vermediğini, bildiğin halde bunu kabullenmeyip ve buna kendini inandırmayıp işkencelerden sağ çıkar diye geceleri babanın eve geleceği umuduyla evinin kapısının arkadan kilitlenmeyip, pencerenin pervazından geceleri bakıp geleceği umuduyla uyuyamamaktı.
Hayatta tek güvendiğin, sırtını dayadığın koca çınarın gözlerin kapalıyken elini bırakıp gitmesi; arkasından sekiz çocuk, gözü yaşlı bir eş, seksen yaşında bir anne, beşkardeş, binlerce akraba ve on binlerce seveni ile beraber arkasından gitme diye bağırırken, karşı koymana rağmen yalnız mezarı ile baş başa kalmak, üstüne atılan toprağı koklayıp, baba kokusunu hissetmektir.
Üniversite mezuniyet töreninde aileler karşı tribünde beklerken, tüm öğrenciler keplerini giydikten daha sonra bir insan selinin tribünlerden kopup, üzerine gelince herkes evladına sarılırken, siz tek kalırsınız. O an sizi tek ıslatan sadece gözlerinizden akmasını engellediğiniz birkaç damla gözyaşı yaşıdır.
Yaşınız kaç olursa olsun, her gün yüzleşmek zorunda kaldığınız acı bir gerçektir. Yüreğini tarifsiz acıların talan etmesi, bir daha eskisi gibi olmayacağını bilerek enkazla yaşamayı öğrenmektir.
Senin gibi zulme uğramış binlerce insanla tanışıp, babanın katledilme hikayesini kader arkadaşlarına anlatırken onlarla yüz yüze gelip onların yüzündeki bir gözyaşı görünce konuşman boğazında düğümlenip ne söyleyeceğini o an unutmaktır.
Baban ne iş yapıyor? Diye sorduklarında başını omuzlarının arasına alıp, dünyada zulüm edenlerden ve onu koruyanlardan nefret edebilmektir.
Zaman ilerledikçe bir bakmışsınız; babanız yokluluğunda zulme inat ve tüm hayata karşı dik durup yaşamış ve en bilindik güçsüzlükler den birini, güce dönüştürmeyi başarmışsınızdır.
Ölümle yüz yüze bile olsa katillin af edilmemesidir. Çünkü her ömrü bitmek üzere olan katilin zulmünü ve açgözlülüğünü, bazıların merhamet ve fedakarlığından faydalanmak basit bir çözümdür. Katiller ve kurbanları, zalimler ve mazlumlar ölüm gelip çattığında eşit ölçüde mazlum sayılacak o zaman. Benim için öyle değil. Bana göre sucun cezasız kalması adaletsizlik kadar ahlak bozucudur.
Onun İçin diyorum ki
Babamın katilleri olan Yüksekova çetesinin içinde yer alan azılı katil Binbaşı Mehmet Emin YURDAKUL, Yüzbaşı Nihat Yiğiter, İftiracı Kahraman Bilgiç ve yandaşları bunu çok iyi bilin ki; Gerçeklerden kaçmanız veya birileri tarafından kollanıp korunmanız yaptıklarınızın hesabını vermeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Yaptığınız katliamdan dolayı er ya da geç bir gün evrensel hukuk kurallarına göre yargılanıp hak ettiğiniz cezaları alacağınız günler gelecektir.
Bu yazıyı Nazım Hikmet’in çok güzel bir sözü ile bitirmek istiyorum.
“Ben sensiz de yaşarım, ama seninle bir başka yaşarım!”