Yüksekova Güncel

Van’da binlerce kişi deniz oldu

Vanda binlerce kişi deniz oldu
Kadın

IŞİD saldırıları sonucu yaşamını yitiren gazeteci arkadaşımız Deniz Fırat, 30 yıla yakın sürgün yaşamından sonra bugün topraklarına kavuştu. Deniz’i binlerce kişi sonsuzluğa uğurladı.

8 Ağustos'ta IŞİD’in Maxmur’a saldırılarını takip ettiği sırada çetelerin havan atışıyla yaşamını yitiren Kürt gazeteci Leyla Yıldızhan'ın (Deniz Fırat) cenazesi Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Araştırma Hastanesi morgundan alınarak yüzlerce araçlık konvoyla Çaldıran ilçesine götürüldü.

Muradiye ve Çaldıran ilçelerinde yollarda bekleyen yüzlerce kişinin selamladığı Fırat’ın naaşı Çaldıran girişinde ambulanstan indirilerek, kadınların omuzlarında ilçe çıkışına kadar taşındı.

Tekrar ambulansa konan Yıldızhan'ın cenazesi devlet tarafından zorla boşaltılan köyü Hangedik'e (Xecîxatun) getirildi.

"Şehîd namirin" sloganı eşliğinde Yıldızhan'ın doğduğu eve kadar taşınan cenazeyi, 20 yıldır kendisini göremeyen kardeşleri, ağabeyi ve yeğenleri karşıladı. Deniz’in vasiyeti üzerine evinde son kez yüzü açıldı.

Cenaze törenine Fırat’ın yakınları, özgür basın çalışanları, Özgür Gazeteciler Cemiyeti Derneği, Barış Anneleri Meclisleri, HDP Van Milletvekilleri Özdal Üçer, Nazmi Gür ve Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş, DBP Van İl Başkanı Musa İtah,  HDP Van İl Başkanı Harun Okay, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Hatice Çoban, Bekir Kaya, ilçe belediye eş başkanları, HDP ve DBP il ve ilçe yönetimlerinin de aralarında bulunduğu binlerce kişi katıldı.

Cenaze töreninde Deniz Fırat’ın yanısıra, Kürt Özgürlük Mücadelesinde yaşamlarını yitiren kızkardeşleri Binevş ve Sarya’nın da fotoğrafları taşındı.

Hangedik köyünde yapılan cenaze töreninde konuşan Özgür Gündem Gazetesi editörlerinden Günay Aksu, “O bize savaşı anı anına aktardı. Çetelere karşı kamerasıyla savaştı. Deniz, Musa Anter’in özgür basını, Gurbetelli’nin kalemi, Halil Uysal’ın kamerası oldu. Özgür basın geleneğini yürüten arkadaşlarım adına diyorum ki, Deniz’in kalemi daha güçlü yazacak. Biz onun savaşını zaferle taçlandıracağız. Onun hayal ettiği özgür Kürdistan gerçekleşecek. Deniz’in gözü arkada kalmasın. Onun mücadelesi bizim için büyük bir mirastır” diye konuştu.

Deniz Fırat’ın yeğeni Arzu Yıldızhan ise, “IŞİD’e karşı savaşan Deniz’le aynı kanı taşıdığım için onur duyuyorum” dedi. PKK’nin verdiği mücadele sayesinde özgür olduklarını kaydeden Arzu, “Bütün ailelere sesleniyorum: Herkesin yeni Deniz Fıratlar yetiştirmesini diliyoruz. Önder Apo’nun, özgürlük savaşçılarının ve Kürt halkının başı sağolsun” ifadelerine yer verdi.

Daha sonra söz alan Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş ise, Deniz’in yaşamı, direnişi ve mücadelesiyle örnek olduğunu kaydetti. Deniz’in yolunda gideceklerini ve onu takip edeceklerini ifade eden Aktaş, “Tarih, dünya, Kürdistan toprakları bir kez daha şahit oldu. Bu mücadele tarihi yeniden yazıyor, yeniden yeşertiyor. Yıl 2014 ve Kürdistan dağlarında büyük bir direniş gerçekleştiriliyor. Deniz kamerasıyla, yaşamıyla, direnişiyle büyük bir onur oldu” dedi. Konuşmasında Deniz’e seslenen Kemal, “Deniz heval, sen rahat uyu. Maxmur ve Şengal özgürleşti. Bizler senin kameranın ve kaleminin takipçisi olacağız. Sen Kürdistan halkının kalbindesin, ölümsüzsün” ifadelerine yer verdi.

Cenaze törenin ardından telefonla cenazede bulunanlara hitaben konuşan Yıldızhan'ın annesi Sultan Yıldızhan ise Serhat ve Botan halkının kızını sahiplenmesinin kendilerini onurlandırdığını ifade ederek, "Deniz, kamerası ile Maxmur halkının sesi oldu. Maxmur'un sesini dünyaya duyurdu. O sadece bir gazeteci değildi. Kendini halkına adamış bir savaşçıydı. Gazeteci meslektaşlarının kalemini yerde bırakmayacağına inanıyoruz" dedi. 

Konuşmaların ardından kitle “Şehid Namirin” sloganlarıyla taziye çadırına geçti, Deniz ise mezarı başında bulunan meslektaşlarıyla baş başa kaldı. Taziye ziyaretleri çadırda kabul edilirken, Deniz’in annesi de cenazeye katılan binlere, telefon aracılığıyla seslendi.

Deniz’in defnedilmesinin ardından HPG ve YJA tarafından gönderilen çiçekler Deniz’in mezarına bırakıldı.

Çaldıran’ın Hangediği Köyü’nde kurulan taziye çadırı üç gün boyunca açık kalacak.