Ayizi kadın izine dönüştü
Ayizi kadın izine dönüştü
Sadece kadınlara yönelik bir yayınevi çalışması için 5 yıl önce 3 feminist kadının bir araya gelerek kurduğu Ayizi Yayınevi 5'inci yılını geride bıraktı. Şimdiye kadar en az 40 kadın yazarın kitabını yayınlayan yayınevi, roman, hikaye, spor, ekonomi gibi pek çok alanda sadece kadınların ürettiği yazımsal faaliyetleri yürütüyor.
'Kadınlar için kurduk'
Üstün, yayıncılığın Türkiye'de çok kolay, tozpembe ya da romantik bir iş olmadığını dile getirdi. Üstün, " 'Kadın işleri' çok popüler oldu. Feminist yaklaşımla hazırlanmış tezler her yerde çoğalıp duruyor. Ama yayıncılık dünyasına bakınca, kadınların okumak istediği feminist kitapların tek tük çıktığını görüyoruz. Bu nedenle kadınların okumak istediği kitapları yayınlamak amacıyla bu yayınevini kurduk" dedi. Üstün, sistematik bir şekilde feminist yayıncılık yapmak istediklerini, bunun için ülkede bilgi üretebilecek, analizleri çoğaltabilecek kitapları yaygınlaştırmak istediklerini aktardı. Kadın yazarların sesi olmak istediklerini ifade eden Üstün, bu nedenle kadınların kendi hikâyelerini yazmaya ihtiyacının olduğunu, bunu da öncelikle kendi deneyimlerinden bildiklerini söyledi.
'Ayizi Yayınevi sözün yazıya dönüştüğü bir alan'
Üstün, yayınevini 3 kadın ile kurduklarını, geldikleri aşamada, editör çalışması, dosyaların okunması, kadınlarla irtibat kurma, yayın tanıtımına kadar birçok kadının desteği çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. İlk olarak feminist biyografi atölyelerinde kadınların buluşması ile bir araya geldiklerini ifade eden Üstün, Ayizi Yayınevi'ni "sözün yazıya dönüştüğü bir alan" olarak tanımlayarak, "Üç kadının hayali ile yola çıktık. Sonra giderek çoğaldık" dedi. Yayınevi ile herkesin okuyabileceği bir sistemin oluştuğunu aktaran Üstün, yayınevinin pratiklerinden bahsederken, "Bir sürü genç kadının yaptığı araştırmalardan, çeşitli tezlere kadar hepsini kitap haline getirdik. İki feminist atölye kurduk ve bunlar sayesinde 40 tane kitap çıktı" diye konuştu. Üstün, çıkan kitapların okurlarla buluştuğunu ve birçok kentte dağıtıldığını, dağıtılan kitaplara da kadınların yoğun ilgi gösterdiklerini söyledi.
'Yayınevinde kadınların öyküsünü buluşturduk'
Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kitaplar bizim ufkumuzu genişletti. Yayınevinde kitapların dünyası da sizin dünyanıza girebiliyor. Meral Akbaş'ın Mamak kitabını okurken sadece 30 yıl öncesini yaşamıyorsunuz. Kitapları, sanattan spora geniş bir yelpazede değerlendiriyoruz. Kadınların ne tür mücadeleler verdiklerini gösteren çok iyi örnekler, bu çalışma sayesinde toplanıyor. Edebiyat kitaplarında; cumartesi annelerinin yazılmış bir hikayesini okumak ya da bir transın yaşam öyküsünü, insan trafiğindeki kadınların yaşam öyküsünü gösteren hikayeleri derlemek, kadın yayınevinde buluşturmak, çok önemli." Diha