İnsan Hakları Ankara Şubesi’nde basın açıklaması yapan Ankara Kadın Platformu üyesi kadınlar herkesi kadına yönelik şiddetin ortadan kalktığı bir toplumda yaşamak için mücadele etmeye çağırıyor.
‘HAKLARIMIZI ALINCAYA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ’
“Biz kadınlar bu 25 Kasım’da da ilan ediyoruz ki, isteseniz de istemeseniz de haklarımızı alıncaya kadar eşit, özgür, insanca bir yaşam kurana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” diyen platformun açıklamasının satır başları şöyle:
MÜFTÜLERE NİKÂH YETKİSİ HAKLARIMIZA SALDIRIDIR: Kadın mücadelesi köklü ve direngendir; yasalarla, yasaklarla, polis şiddetiyle engellemeye gücünüz yetmez. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de, kadınlara yönelen şiddete ve bu şiddeti besleyip büyüten düzene ve tek adama karşı sesimizi daha fazla yükselteceğiz. Çünkü erkek egemen düzenin kadınlarla derdi bitmiyor! Her fırsatta kadın düşmanı fetvalar veren müftülere resmi nikâh yetkisi veren yasa, yıllarca mücadele ederek kazandığımız haklarımıza dönük önemli bir saldırıdır. Evlilikte medeni hukuk yerine dini referansları temel alan düzenlemelerin önünün açılmasından sonra, şimdi de boşanmanın önüne dolaylı bir engel çıkaran “arabuluculuk” düzenlemesi üstünde çalışıyorlar.
CEZAEVLERİNDE KADINA YÖNELİK ŞİDDET DEVAM EDİYOR: Toplumsal muhalefeti susturmak ve sindirmek dahası ülkeyi yönetmek için OHAL’le KHK’larla temel haklarımızı askıya alarak şiddetin temel araç haline getirilmesi, kadına yönelik şiddet faillerine de güç vermektedir. Kolluk kuvvetleriyle karşılaşan, gözaltına alınan, tutuklanan kadınlar, taciz ve tecavüz ile tehdit ediliyorlar, cezaevlerinde kadınlara dönük şiddet artarak devam ediyor. Savaş politikaları nedeniyle ülkelerinden uzakta kalan mülteci kadınlar şiddette en çok maruz kalan ve yine en çok yok sayılan kesim. Kadınları aşağılayan açıklamalar ve kadın düşmanı uygulamalar, kadına yönelik şiddetin, tacizin, tecavüzün cezasız kalması, hem şiddetin dozunu hem de şiddete maruz kalan kadın sayısını artırmaktadır.
KADIN EYLEMLERİNDEN DOLAYI DAVALAR AÇILDI: Meclis’te kadınların yaşamını doğrudan etkileyen yasalar görüşülürken, kadınlara Meclis’e girme yasağı konuyor, sözünü söylemek isteyen kadınlar gözaltına alınıyor! Düzenlediğimiz kadın eylemlerinden dolayı bizlere davalar açıldı. Kadın mücadelesinin sesini kısmak amacıyla, kadın ve çocuk hakları için yıllardır mücadele veren dernekler ve kadınların mücadelesinin sesi olan yayınlar kapatıldı. Seçilmiş kadın belediye başkanlarının ve milletvekillerinin tutuklanması ise kadınların iradesine ve siyasette söz hakkına dönük bir saldırıdır.
NEFRET DİLİNİ KABUL ETMİYORUZ: Biz kadınlar ve lgbti+ bireyler, özgürlüğümüze, bedenimize, hayatımıza, kadın mücadelesine yönelik saldırıları ve nefret dilini kabul etmiyoruz. Yaratmaya çalıştığınız korku ve baskı ortamına karşı en çok kadınların mücadelesinden korktuğunuzu biliyoruz! Hep beraber el kaldırdığınız kadın düşmanı yasalarınız bizim için hükümsüzdür, yıllarca mücadele ederek kazandığımız haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz!