NAZİ YASASINA GEÇİT VERMEYİN ÇAĞRISI
Yargısız infazların ve gözaltı kayıplarının önünü açan İç Güvenlik Paketinin lanetlediği eylemde, söz alan Hukukçu Ercan Kanar, bu yasayla herkesin çok büyük bir tehdit altında olduğuna dikkat çekti. Gözaltında kayıpları ortaya çıkartmayan devletin işkencenin yolunu açmak için İç Güvenlik Paketini getirmeye çalıştığını hatırlatan Kanar, “Bu yasa özgürlüğümüze karşı savaş yasasıdır. Bu yasa insan haklarını tamamen ortadan kaldıracak yetkiler veriyor” diye konuştu. Kanar, bu Nazi yasasına karşı toplumun her kesimini ayağa kalmaya çağırdı.
Bu hafta cezasızlıkla sonuçlanan gözaltında kaybedilen devrimci öğretmen Maksut Tepeli’nin dosyasının aktarıldığı oturumunda açıklamayı Sevil Turgut okudu. Devrimci bir öğretmen olan Maksut Tepeli’nin, 12 Eylül askeri darbesinde 5 ay sonra, 4 Şubat 1981 tarihinde görev yaptığı Erzincan’da tutuklandığını anlatan Turgut, cezaevinden çıktıktan sonra İstanbul’a taşınan Tepeli’nin burada da rahat bırakılmadığını belirti.
2 Şubat 1984 tarihinde Küçükbakalköy’de bir arkadaşının evine giden Tepeli’nin, evde polisin karakol kurduğunu fark edip uzaklaşmaya çalışırken polisler tarafından vurularak gözaltına alındığını aktaran Turgut, hastaneye götürülmek yerine önce eve, sonradan da İstanbul Emniyet 1. Şubede işkenceli sorguya tabii tutulan Tepeli’nin, 5 Şubat 1984 tarihinde gördüğü ağır işkence sonucu koma halinde kaldırıldığı Haydarpaşa Askeri Hastanesine yaşamını yitirdiğini ve bedeni kaybedildiği iletti.
TÜM SORUMLULAR YARGILANSIN
Ailenin ve İHD avukatı Gülseren Yoleri’nin ısrarlı takibi sonucu 2003 tarihinde Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı’nın yeniden soruşturma başlatmasının sağlandığını belirten Turgut, yaşanan hukuksal süreci şöyle aktardı: “Zorlukla da olsa, Maksut’un ölümü ile ilgili düzenlenen belgelere ulaşıldı. Ölü Muayene ve Zabıt Varakası’nda Maksut’un 6 Şubat tarihinde Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde öldüğü belirtiliyordu. Bu belgenin altında Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Olgun Alpay ile Adli Tabip Kemalettin Artuner’in imzası vardı. Maksut’u işkenceyle öldüren polislerin kimliklerinin tespit edildi ancak Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığının polisler hakkında takipsizlik kararı verdiği açığa çıktı. Bütün bunlara rağmen, Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı da, 2006 yılında aynen sıkıyönetim savcılığı gibi şikayet hakkında takipsizlik kararı verdi. Karara yapılan itiraz, Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. 2012 yılında yapılan yeni suç duyurusu 24.12.2014 tarihinde zaman aşımı gerekçesi ile takipsizlik kararıyla sonuçlandı. Karara, 22 Ocak 2015’te itiraz edildi.”
Gerçek bu kadar ortadayken 31 yıldır hukukun işlemediğini ve Maksut’ın mezarının gizlediğini vurgulayan Turgut, Maksut Tepeli’nin yaralanması ve sorgulanmasında görev alan polisler Rahmi Kaya, Servet Bozkurt, Hasip Dönmez, Zafer Elemen, Şeyhmuz Altın, İlhami Öztürk ve Hikmet Taşdelen’i; hukuku işletmeyen soruşturma savcısı Necdet Camcı’yı; takipsizlik kararını vererek olayın kapanmasını hedefleyen askeri hakim Yarbay Muhteşem Savaşan İle Maksut’un işkenceyle öldürüldüğü İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Terör ve Asayişten Sorumlu Emniyet Müdürü Mehmet Ağır ve tüm sorumlularının yargılanmasını istedi.
‘ANNEM 90 YAŞINDA HALA ABİMİ BEKLİYOR’
Maksut Tepeli’nin eşi Şehriban Tepeli’nin Erdoğan’a yazdığı mektubun okunduğu oturumda Tepeli’nin kardeşi Türkan Tepeli söz aldı. Zamanaşımına tepki gösteren kardeş Tepeli, “31 yıldır abimin cenazesini arıyoruz. Annem 90 yaşında hala, oğlunu bekliyor. Zamanaşımı ne beynimize, ne kalbimize uğramayacaktır” dedi. ANF