Hakkari Merkeze bağlı Kırıkdağ (Dêzê) Köyü'nde ikamet eden köylülerin yazın gidebilecekleri tek bölge olana Spîxane ve Bala yaylaları her yıl bahar ayları ile birlikte 'güvenlik' iddiasıyla yasaklı bölge ilan edilerek, sivillere kapatılıyor.
Hakkari Valiliği'nin Zap Karakolu aracılığı ile muhtarlara tebliğ ettiği bir belgede 15 Haziran tarihinden itibaren Bala ve Spîxane yaylalarının da içinde bulunduğu birçok bölge ve yayla 'güvenlik' gerekçesi öne sürülerek yasak kapsamına alındı. Yasaklamaya rağmen yurttaşlar başka gidecekleri alanları olmadığı için yaylada normal yaşamlarını sürdürmeye devam ediyor. Koyunlarını yayladan indirmeyen köylüler, ölüm riskine rağmen yaşamlarına devam ediyor. Özelikle berivanlar zor şartlara rağmen her gün yaylaya çıkarak koyunları sağdıktan sonra tekrar geri dönüyor. Berivanlardan Rehan Aydoğan, yaylaların tek geçim kaynakları olduğunu belirterek, yasaklamanın kaldırılmasını istedi. Aydoğan, Bizler her gün bu yolu gelip gidiyoruz. Yollar çok bozuk olduğundan dün aracımızın lastiği patladı ve az daha hepimiz ölüyorduk. Sürekli helikopterler dolaşıyor. Ne olursa olsun burada yaşamaya devam edeceğiz dedi.
Sabah yaylaya geldiklerini ve akşama kadar günde iki defa koyunlarını sağdıklarını dile getiren Gule Adıyaman ise, Bizler kalıcı olarak yaylaya çıkamadık. Ama yine de küçük çadırlarımızı buraya getirdik ve acil ihtiyaçlarımızı buradan karşılıyoruz. Bizler her şeye rağmen yaşamımızı sürdürmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
"Kanın dökülmediği bir ortam istiyoruz"
Yaylaların yasaklanmadığı ve kanın dökülmediği bir ortam istediklerini belirten berivanlardan Gülizar Adıyaman, Bizler eskiden olduğu gibi yaylalarımızın yasaklanmadığı ve kanın dökülmediği bir ortamda yaşamak istiyoruz. Hem askerdeki, hem de dağlardaki gençlerimizin ölmesini istemiyoruz dedi. Yaylaları yasaklanmasını gerektirecek bir nedenin olmadığını ifade eden Adıyaman, özelikle geliş gidişlerde çok zorlandıklarını dile getirdi. Adıyaman, "Bizler ömrümüz boyunca bu yaylalarda özgür yaşadık. Kimse bizlere karışmıyordu. Eskiden bu yayalarda 3-4 ay kalırdık. Ama şimdi servise her ay 3 bin lira ödüyoruz. Çoban ve ot biçme parası olarak da bir sürü para ödüyoruz. Ama başka çaremiz olmadığından, her şeye rağmen bu yaşamı sürdürüyoruz dedi. DİHA