Antalya 8’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Bulut’a yedi ay 15 gün hapis cezası verilmiş, ceza 4 bin 500 TL paraya çevrilmişti. Bulut yaklaşık bir ay cezaevinde kalmıştı.
Temyiz dilekçesinde, Bulut’un şikayetçi polis memurlarına kasten bir davranışı olmadığı, bileklerine kelepçe takılması ve zorla götürülmesi sırasında, can acısıyla gayri iradi yaptığı hareketin kamu görevlisine direnme olarak kabul edilmesinin hukuki olmadığı savunulmuştu.
Ayrıca Bulut’un “Polisler beni alırken kollarımı büküp işkence yaptı. Ben de refleks olarak tekme attıysam bilmiyorum. Tekme attığımın farkında değilim” yönündeki ifadesinden, mahkemenin ‘pişmanlık göstermeme’ yorumu çıkarmasının da hukuki olmadığını belirtilmişti.
İtirazı değerlendiren Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi, polis memurlarının gözaltı sırasında sanığın kolunu bükmelerinin haksız tahrik oluşturduğu yönünde karar vererek yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay, Bulut’a birden fazla polise direnme nedeniyle zincirleme olarak ceza verilmesini uygun bulmayıp tek bir direnme bulunduğuna hükmetti.
‘Polis orantılı davranmak zorunda’
Avukat Münip Ermiş, kararda hukuksal olarak çok önemli iki nokta bulunduğunu söyleyerek, karar sonrası polisin beden gücü kullanırken de orantılı davranmak zorunda olduğunu dile getirdi.
“Birincisi gözaltı sırasında kol bükmek haksız bir fiildir, buna yönelik olarak göstericinin polise karşı eylemi de haksız tahrik altında işlenmiş bir eylemdir. TCK 29 uyarınca ceza indirimi gerekir. Yargıtay burada ‘Gözaltı işlemini birden fazla polis gerçekleştiriyor ve kişi gözaltı işlemine karşı direniyorsa, eylemi birden fazla direnme suçu oluşturmaz. Tek bir direnme suçu oluşturur’ diye karar verdi.”
“Yargıtay ilk defa görüş değiştirdi. Bir göstericinin kolunu büküp, ters çevirip, ona acı verecek şekilde gözaltına alınmasını ‘Meşru davranış değil. Şüpheliye karşı yapılan bir haksız eylemdir, şüpheli buna karşı direnirse meşru hareket etmiş olur. Haksız tahrik altındadır’kararı verdi. Bu nedenle verilecek cezada haksız tahrik indirimi yapılmasını istedi. Yani cezanın dörtte üçüne kadar indirilebileceğini belirtti.
‘Karar, bir ilk teşkil ediyor’
“Özellikle çok sık yaptıkları gibi kolunu bacağını bükerek, yerde sürükleyerek, kafasından, kulağından tutarak sanığı otobüse sürüklemek Yargıtay’ın bu kararından sonra meşru bir davranış olmayacaktır. Yani burada zor kullanma gücünün meşru sınırlar içerisinde nasıl kullanacağı konusunda yeni bir bakış açısı getirilmiştir. ‘Orantılı, orantısız güç kullanma’ tartışmasında Yargıtay’ın kol bükmeyi haksız bir eylem olarak nitelendirmesi çok önemli. Benzer olaylarda Yargıtay’ın bu kararı, bir ilk teşkil ediyor.
Konuyla ilgili dava bu ay içerisinde yeniden görülecek.