Radikal’den İdris Emen’in haberine göre, M.Ş. ifadesinde 6 Ocak tarihinde yüzleri kapalı silahlı bir grubun yol kapatarak trafik kontrolü yaptığı ihbarı üzerine zırhlı araçla olay yerine intikal ettiklerini söyledi.
Polis M. Ş., olay yerine gittiklerinde ise elektriklerin kesildiğini ve yüzü kapalı silahlı kişilerin kendilerine ateş açması üzerine havaya uyarı ateşi açtığını iddia etti.
‘Hedef sapması olmasın’
“Elinde uzun namlulu silah bulunan bir şahıs karşıdan karşıya koşarak geçti. Ara sokaktan bizim bulunduğumuz tarafa doğru çıkıp baktı. Ben de bu şahsı fark ettiğim için olay yerini görebilmek amacıyla aracın silah sistemi ile şahsın bulunduğu yeri yakınlaştırdım.
“Bu şahsın elinde görebildiğim kadarıyla uzun namlulu silah vardı. Ben ateş etmesi ihtimaline binaen ve karşılık verebilmek için ve karşılık verdiğimde de hedef sapması olmasın, başkaları zarar görmesin diye aradaki mesafeyi ölçtüm.
“Hatırladığım kadarıyla 160-165 metre civarındaydı. Bu şahıs tekrar dışarıya çıktı, bize karşı elindeki uzun namlulu silahı doğrulttu, bize ateş etmeye başladı. Ben termal kameradan ateş ettiği anda çıkan barutu dahi görebiliyordum.
“Yine görevim gereği meydana gelebilecek olumsuzlukları engellemek amacıyla bu şahsa karşılık vermek ve faaliyetini engellemek için bir el ateş ettim. Şahıs isabet aldı ve yere düştü, bu sırada elindeki uzun namlulu silah da yere düştü.
M.Ş. ifadesinde vurduğu kişiyi gidip almak istediklerini ancak olay yerine gidemeden vurulan kişinin başka şahıslar tarafından götürüldüğünü söyledi. M.Ş. ayrıca vurduğu kişinin Ümit Kurt olduğunu sonradan basından öğrendiğini söyledi.
‘Kimse ‘ben yaptım’ demez’
Cizre Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, Ümit Kurt’un ölümü ile ilgili yapılan soruşturmanın etkin ve adil bir şekilde yürütülmediğini söyledi.
“Muhakkak ki her sanık lehinde savunma yapar ve kimse ‘ben yaptım’ demez. Etkin bir soruşturma için Ümit Kurt’un şüphelileri tutuklu yargılanmalı. Çünkü ortada ciddi bir suçlama var.
“Olaylarda bir kişi vurulmuş ve iki kişi yaralanmış. Buna rağmen polislerin tutuksuz yargılanması soruşturmanın etkin ve adil yapılmadığını gösteriyor.
“Olayın üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen henüz kriminal inceleme raporu çıkmadı. Bunlar ivedilikle çıkması gereken raporlar. Şu ana kadar kriminal inceleme raporunun çıkmaması düşündürücüdür.’’
Ne olmuştu?
27 Aralık 2014’te çıkan olayların ardından Şırnak’ın Cizre ilçesinin Cudi, Nur ve Sur mahallelelerine polislerin girişini engellemek için hendekler kazıldı.
Kazılan hendeklerin kapatılmasıyla ilgili belediye eşbaşkanları, kaymakam ve emniyet müdürü ile görüşmüş ve mahallede yaşayanları ikna ederek, sokaklardaki hendekleri kapatmıştı.
Hendeklerin kapatıldığı 6 Ocak gecesi Cudi Mahallesi’nin Ziraat Sokağı’na giren polisin ateş açması sonucu 14 yaşındaki Ümit Kurt, kalbine isabet eden tek kurşunla yaşamını yitirmişti.
Cizre Savcılığı, polisler tarafından vurularak öldürülen Kurt’la ilgili soruşturma için “gizlilik” kararı vermişti.
Kurt’un öldürülmesiyle ilgili soruşturmada, 2 polis memuru şüpheli olarak ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmıştı.