Yüksekova Güncel

Türkiye iç savaşın eşiğinde!

Güncel

Ortadoğu ve Kürt siyasetini yakından tanıyan deneyimli gazeteci Cengiz Çandar, bugünkü yazısında Türkiye'nin iç savaşın eşiğinde olduğu uyarısında bulunarak, hükümetin tepesinde Sri Lanka ve Çeçenistan modellerinin tartışıldığını söyledi.

 Devletin Kürt kentlerine yönelik başlattığı savaş ve Kürt siyasetinin dün bu politikaya topyekun karşı çıkışı artık Türkiye'nin Kürt sorunu konusunda çok farklı bir evrede olduğunu bir kez daha gösterdi. Konuya yönelik değişik değerlendirmeler yapılırken, deneyimli gazeteci Cengiz Çandar'dan "İç Savaş" uyarısı geldi. 
'Mezopotamya Ekspresi' isimli kitabı, Ortadoğu analizlerinde temel referanslardan biri kabul edilen ve uzun yıllardır Kürt sorununa mesleki olarak da tanıklık eden Çandar, bugünkü yazısında özellikle HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın dün Diyarbakır düzenlenen toplantıda sarf ettiği "Hükümetin bir iç savaş görüntüsünün çok ötesine giden bu işgal tutumuna..." sözlerine dikkat çekti. 
Çandar'ın Cizre, Silopi, Nusaybin, Dargeçit, (Kerboran), Sur, Silvan, Yüksekova (Gever) ve Lice gibi daha birçok yerleşim merkezinde yaşananları değerlendirerek, "Kürt-yoğun" yerlerde yaşananların "Türkiye'nin Suriyeleşmesi"ni düşündürdüğünü ifade etti. 
Çandar'ın kaleme aldığı yazısından kimi bölümler şöyle: 
"Bir dönem 'Lübnanlaşma' ve şimdilerde 'Suriyeleşme' kavramları ile yapılan analojiler 'iç savaş tehlikesi'ne ve 'parçalanma'ya işaret ediyorlar.
Demirtaş'ın seçtiği sözcüklere önem vermeli, üzerinde durmalıyız.
Güneydoğu şehirlerinde, en son olarak Cizre ve Silopi'de, 'PKK'nin kazdığı hendek siyaseti ve diktiği barikatların yıkılması' ve 'özerklik uygulaması'na son verilmesi amacıyla yani 'kamu düzeni'nin sağlanması için 'zorunlu' bir 'operasyon' yapıldığını düşünebilirsiniz.
Dolayısıyla, olan-biteni 'meşruiyet' çerçevesi içinde görenlerden olabilirsiniz.
Zaten, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da son gelişmelere gönderme yaparken, 'Açtıkları hendeklerde yok olacaklar' şeklinde bir ifade kullandı.
Çok büyük can kayıpları verilmesi ve bunların Türkiye'nin geleceğini karartma ihtimali ortada.
(...) Bölgedeki 'asıl bölücü' manzara şu:
'Devlet'in yani 'polis, özel harekât, komando, tank, top vs.'nin yanında 'Esedullah Timi' diye kendisine ad takmış olan; sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, dış dünya ile ilişkisi kesilmiş şehir merkezlerinin duvarlarına silahların gölgesi altında 'Türk isen övün, değil isen itaat et!' diye yazan, 'Dişime kan değdi' diye 'kurt işareti' çizen paramiliter örgütler 'kamu düzenini sağlama operasyonu'nda rol alıyor.
'Kamu düzeni' böyle mi sağlanacak? Yoksa, bu 'iç savaş'a giden yolu 'bilinçli olarak' döşemek için mi yapılıyor?"
Yazısında bu noktalara işaret eden Çandar, hafta sonunda Londra'da, London School of Economics'in (LSE) Ortadoğu Merkezi'nin düzenlediği ve kendisinin de katıldığı "AKP ve Ortadoğu'da Türk Dış Politikası" konferansta en çok ortaya atılan sorulardan birinin "Türkiye iç savaşa mı gidiyor?" konusu olduğunu söyledi. 
Çandar, ayrıca AKP Hükümeti'nin Diyarbakır'ı Musul-Halep ekseninin cephe gerisi olarak gördüğünü belirterek, şunlar kaydetti: 
"Cizre-Silopi'de kanlı çarpışmalar, Suriye'nin, mevcut iktidarın yaklaşımı sonucunda, Türkiye'ye 'sirayet ettiği'nin göstergesi. Londra'daki toplantıda, 'devlet'in tepelerinde bir süredir 'Sri Lanka çözümü' ve 'Çeçenistan çözümü'nün üzerinde durulduğunu duydum. (...) Umarım, bu tür 'çözüm arayışları' sadece 'dedikodu'dan ibarettir..." DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.