Türkdoğan: Bir polis devleti ile karşı karşıyayız
Türkdoğan: Bir polis devleti ile karşı karşıyayız
İHD ve Kayıp yakınların, "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinde konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, AKP'nin Kürdistan'da sürdürdüğü savaş politikasına dikkat çekerek, adalet mekanizmasının siyasal iktidarın emrinde olduğu bir polis devleti ile karşı karşıya kalındığına vurgu yaptı.
Oturma eylemi öncesi bir konuşmada bulunan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması için verdikleri mücadeleden vazgeçmeyeceklerini, devletin bu gerçekle yüzleşmesi gerektiğini kaydetti. Çatışmalı sürecin yarattığı gerilime dikkat çeken Bilici, insan hakları ihlallerinin çatışmalı ortam ile birlikte artış gösterdiğini ifade etti. Çatışmasızlık ve çözüm sürecine geri dönülmesinin önemine değinen Bilici, taraflar arasında görüşmelerin yeniden başlaması çağrısında bulundu.
İHD Genel Başkanı Öztürk Doğan ise kayıp yakınlarına hiç kimsenin "hiçlik" duygusu yaşatmaya hakkı olmadığın belirtti. Kaybedilenler bakımından bir insanlık suçu, sağ kalan yakınlarını gösterilen tutumun ise bir işkence yöntemi olduğunu dile getiren Türkdoğan, insanların yaşamının güvence altına alındığı bir hukuk düzeni kuruluncaya kadar ve kayıpların akıbeti ortaya çıkarılıncaya dek adalet mücadelesi vermeye devam edeceklerini söyledi.
Adalet mekanizmasının siyasal iktidarın emrinde olduğu bir polis devleti ile karşı karşıya bulunduklarını belirten Türkdoğan, siyasal tutum nedeniyle insanların tutuklandığını ve bunun adaletsizlik olduğunu vurgu yaptı.
Türkdoğan'ın konuşması ardından İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Gülistan Yalçındağ Gençel, Ahmet Sanır'ın hikayesini anlattı. Yalçındağ Gençel şunları belirtti: "Ömer Sanır'ın kardeşi Ahmet Sanır'ın 27.01.2009 tarihinde verdiği ifadeye göre; 1979 doğumlu Ahmet Sanır ailesi ile birlikte Şırnak Merkez'e bağlı Ara Köyü'nde ikamet ediyordu. 1994 yılının Mart ayında köye gelen beyaz bir Toros marka araçtan inen üç kişi Ahmet Sanır'ı, kardeşi Ömer Sanır'ın gözü önünde şiddetli bir şekilde darp etti ve daha sonra geldikleri araca bindirerek köyden götürdü. Sanır ailesi olayın ardından köy muhtarı ile birlikte, Şırnak Jandarma Merkez komutanlığına bağlı Milli Özel Tip Jandarma Karakol Komutanlığı'na gitti. Karakoldakiler aileye Ahmet Sanır'ın orada bulunmadığını söyledi. Ahmet Sanır kaybedildikten iki gün sonra, Silopi ilçesine bağlı bir köyde yaşayan köylüler, bir kişinin beyaz Toros marka bir araçla Sinan Lokantası'na getirildiğini, sürüklenerek lokantanın içine götürüldüğünü ve iki-üç dakika sonra içeriden silah sesleri geldiğini anlattılar. Köylülerin anlattığına göre daha sonra aynı kişiler geldikleri araca binerek oradan uzaklaştılar. Bunun üzerine köylüler Sinan Lokantası'na girdiler ve orada bir kişinin cansız bedeniyle karşılaştılar. Cesedi alarak köy mezarlığına gömdüler. Bu olayı duyan Sanır ailesi köye gitti. Köylülerin kendilerine gösterdikleri elbiselerden gömülen kişinin Ahmet Sanır olduğunu teşhis ettiler."
Yapılan konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.
Batman'da da kayıp yakınları, İHD öncülüğünde 342 hafta, gözaltında kaybedilen, faili meçhul veya yargısız infaza kurban giden kayıpların akıbetini araştırmak ve faillerin açığa çıkartılmasını için Gülistan Caddesi'nde bir araya geldi. 90'lı yılların kayıplarının Kürt halk savaşının kayıpları olduğunu ifade eden İHD Batman Şube Yöneticisi İlyas Tarım, "90 yıllarda ki bizim savaşımızdı. Ama gün ki savaş Kürt halkının savaşı değil. Bu savaş ihtirasları olan bir adamın savaşıdır" dedi.
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ise sivil halkın katledildiğini dile getirerek, "Katliam yapan güvenlik güçlerinin, artık bu kirli oyundan çekilmesi gerekiyor. Kardeşinin cenazesinde konuşan Yarbay gibi asker ve polis, 'Bu benim savaşım' değil diyerek elini tetikten çekmesi gerekiyor" dedi.
Eylem 5 dakikalık oturma ile son buldu. DİHA