Yüksekova Güncel

Tarhanlı: AKP şaştı kaldı

Güncel

Seçim sonuçlarının Türkiye'de daha normal bir siyasi hayatın var olması açısından önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, ortaya çıkan siyasi tablonun temsil edilebilirlik açısından demokrasiye uygun bir katılımı ve kapsayıcılığı ifade ettiğini söyledi.

AKP yöneticilerinin seçim sonuçları ve HDP'ye dönük söylemlerinin ise "şaşkınlığın sonucu" olarak değerlendiren Tarhanlı, "Bu bir çocukluk hastalığıdır. Bunlar aşılacaktır. Ama bunu çocukça aşmak yerine bunun bir çocukluk hastalığı olduğunu bilerek uygun tedbirlerin alınmasıyla gerçekleşecektir" dedi. 
HDP'nin anti demokratik seçim barajını aşarak zaferle çıkan tek parti olduğu seçim sonuçlarını ve oluşan siyasi tabloyu değerlendiren Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, askeri rejim kalıntısı barajın halkın iradesiyle aşılması açısından sembolik bir değeri olduğunu ve sonucun Türkiye'de daha normal bir siyasi hayatın var olması açısından önemli olduğunu söyledi. 

Seçim sonuçlarında en önemli gelişmenin HDP'nin barajı aşması olduğunu söyleyen Tarhanlı, bu durumun Türkiye'de daha normal bir siyasi hayatın var olması açısından önemli olduğunu dile getirdi. Tarhanlı, "Bu sadece bugünün demokrasisi bakımından değil aynı zamanda bize hala geçmişin 35 yıl öncesinden miras kalan askeri rejim kalıntısının da halkın iradesiyle aşılması bakımından sembolik anlamda büyük önemi olan bir durum. Dolayısıyla parlamentoya yansıyan siyasi tablo temsil edilebilirlik açısından demokrasiye uygun bir katılımı ve kapsayıcılığı ifade ediyor. Bu bakımdan olumlu ve değerli görülmesi lazım" diye konuştu. 
'Mesele Cumhurbaşkanı'nın rolü'
Asıl önemli olanın bundan sonraki süreçte hükümetin kurulması ve Türkiye'de bundan sonra nasıl bir siyaset yapılacağıyla ilgili olduğunu belirten Tarhanlı, koalisyonlar ve erken seçim seçeneklerinin var olduğunu fakat erken seçim seçeneğinin gerekli olmadığını söyledi. Koalisyon seçeneklerinden AKP- CHP koalisyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tarhanlı, "Bu koalisyon daha farklı politika öncelikleri olan toplum kesimlerinin ve siyasi partilerin bir arada çalışması anlamında bir değer taşıyacaktır. Ama burada önemli olan mesele Cumhurbaşkanı'nın rolü. Hem siyasette hem de toplumda merak edilen ve sorulması gereken soru Cumhurbaşkanı'nın rolü, görev ve yetki alanlarının nasıl tartışılacağı. Anayasa'da Cumhurbaşkanı'nın görev ve sorumlulukları bellidir. Ancak seçim sürecinde Cumhurbaşkanı'nın bu sınırlar içerisinde hareket etmediğini gördük. Dolayısıyla bundan sonra hangi siyasi partiyle olursa olsun kurulacak koalisyon hükümetinin Cumhurbaşkanı cephesi açısından bu görev ve yetki sınırlarının Anayasa'daki tanımlanmış sınırları dahilinde olması görüşmelerdeki önemli bir öncelik konusu olacaktır" şeklinde konuştu. 
'İç Güvenlik Yasası lağvedilmelidir' 
Koalisyon durumunda bazı yasal değişikliklere de gidilebileceğini bu yasal değişikliklerin de koalisyon protokolünde görüşülmesi gerektiğini ifade eden Tarhanlı, şöyle dedi: "Ülke barajı bir kanun meselesidir. Bunların değiştirilmesi lazım. Bunlar koalisyon protokolü içinde konuşulması gereken meselelerdir. Yine siyasi partiler kanunu aynı şekilde toplantı ve gösteri, yürüyüş, ifade özgürlüğünün kullanılmasıyla ilgili farklı kanunlara serpilmiş olan hükümlerde mutabakata varılması, Türkiye'nin daha da demokrasisini güçlendireceği çoğulculuğu garanti eden ve sağlayan yasal değişiklikler paketinin öncelikli bir husus olmalıdır. Örneğin, İç Güvenlik Yasası gibi yasaların lağvedilmesi gerekir. Ancak, bunlarda bir mesafe söz konusuysa o zaman bu durum koalisyon kurma mantığına ve zihniyetine uygun bir yaklaşım olmayacaktır." 
'Diyarbakır'da sorumlu kişiler bulunmalı'
Seçimlerin hemen ardından Diyarbakır'da devreye sokulan provokasyona ilişkin değerlendirmede de bulunan Tarhanlı, yaşananları vahim olarak nitelendirdi. Tarhanlı, şöyle devam etti: "Seçimler demokraside güç kullanımıdır. Halkın iradesiyle elde edilmiş bir gücün ifadesidir. Bu, silahın gücü değildir. Dolayısıyla seçimlerin akabinde bir silah bir şiddet kullanımının gündeme gelmiş olması tedirgin edici bir durum. Bu konuda tüm taraflar ve siyasi aktörler şiddeti kabul etmediklerini açık bir biçimde ifade edip bu konuda da her türlü tedbirlerin alınması ve gerekli adli makamların da bu konuda sorumlu olan kişileri bir an önce bulup kim olduklarını ortaya çıkarması lazım. Bu tabii sadece son olayla sınırlı değil. Seçim kampanyaları sırasında da özellikle HDP de birtakım şiddet olaylarıyla karşılaştı. Bunların da bir kısmı hala bulanık görünüyor. Yani, kamuoyuyla bu konunun paylaşılmasının da özellikle idari birimler açısından büyük önemi var. Çünkü, bu konular toplum olarak zihinlerimizde soru işaretlerinin yaşamasıyla sürdürülemeyecek konulardır. Yani, şiddete karşı olma politikalarının net bir biçimde ortaya koymaları lazım." 
'AKP tek başına iktidar olmayınca şaştı' 
AKP kurmaylarının seçimlerin ardından hem seçim sonuçlarına hem de HDP'ye dönük söylemleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Tarhanlı, AKP'lilerin söylemlerinin tek başına iktidar olamamalarından kaynaklı yaşadıkları "şaşkınlığa" bağladı. Tarhanlı, "AKP tek başına iktidar olmayınca bunun getirdiği şaşkınlık var. Bu bir çocukluk hastalığıdır. Bunlar aşılacaktır. Ama bunu çocukça aşmak yerine bunun bir çocukluk hastalığını olduğunu bilerek uygun tedbirlerin alınmasıyla gerçekleşecektir. Şaşkınlık da sürekli kendi sesini duyma rehavetinin sonucudur" dedi. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.