TAN; TARTIŞMALAR ÖN YARGISIZ OLACAK

Başbakan Erdoğan"ın BDP için "Kandil'e gitsin' sözlerine de tepki gösteren Tan, "Biz de ona 'Sen başına bir şapka tak; Genelkurmay'ın Başkanı ol. İdris Naim Şahin'i de Jandarma Genel Komutanı yap" diye yanıt verdi.

DTK İnanç Komisyonu"nun 8-9 Ekim günlerinde Cegerxwîn Kültür Merkezi'nde gerçekleştireceği 1. Kürdistan İslam Konferansı"na ilişkin DTK binasında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıya konferansın çağrıcıları; BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, DİAYDER Başkanı Zahit Çiftkuran ve Diyarbakır'ın kanaat önderlerinden Şex Muhammed Seyri Can katıldı. Basının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, konferansın içeriğine ilişkin bilgilendirme yapan Milletvekili Altan Tan, öncelikle toplantının ön yargısız yapılacağını vurguladı. İki gün sürecek olan konferansa Cemal Usak, Ali Bulaç, Mehmet Bekaroğlu, Osman Tunç, Müfit Yüksel ve Süleylan Çevik gibi tanınmış isimlerin katılacağını aktaran Tan, ayrıca Diyarbakır Müftülüğü"nün de konferansa davet edildiğini, fakat şuana kadar olumlu ya da olumsuz herhangi bir cevabın kendilerine verilmediğini söyledi. Cumartesi saat 10.00'da başlayacak toplantıda 4 konu başlığının tartışılacağını ifade eden Tan, bunları, "İslam'da siyaset devlet ve iktidar ilişkisi nedir? Nasıldır? Nasıl olmuştur? Nasıl olmalıdır?", "İslam'da ümmetçilik kavramı nedir? İslam'a göre kavmiyetçilik nedir?", "İslam'da haklar özgürlükler, nelerdir? Dini, mezhebi, etnik sınıfsal ve bu özgürlüklerin toplumsal barıştaki yeri nedir? Nasıl birlikte yaşanılabilir? Nasıl bir toplumsal düzen oluşturulabilir?" ve "İslami açıdan; Kürt meselesine nasıl yaklaşmalıyız? İslam hukuku ve çözümü açısından ne gibi öneriler ortaya koyabiliriz?" diye sıraladı.

Tan: Ortadoğu'da dini, mezhebi, etnik ve sınıfsal sorunlar var

Türkiye ve bölgede bilinen, tanınan kanaat önderleri ve din alimlerinden oluşan 150 konuğun konferansa katılacağını ifade eden Tan, "İslam dünyasında derin dini, mezhebi, etnik ve sınıfsal sorunlar var. Ortadoğu'da Kürt meselesinin de ortasına oturduğu farklı diller konuşan halkların birlikte nasıl yaşayabilecekleri veya yaşamaları gerektiği ile ilgili ciddi tartışmalar ve sorunlar yaşanmaktadır. Aynı şekilde bütün bir Ortadoğu'da Suni, Şii, Alevi çelişkisi bin 300- bin 400 yıl sonra tekrar tarih sahnesinde en yoğun şekilde yaşanmaktadır. Dini olarak Ortadoğu'da Müslümanlar, Hıristiyanlar, Yahudiler ve Êzidiler arasında ciddi sorunlar var. Sınıfsal olarak Kuveyt'te, Katar'da, Bahreyn'de, Suudi Arabistan'da, Birleşik Arap Emirlikleri'nde tek bir kişinin veya ailenin yüz milyar dolarlık serveti varken, sadece Kahire'de iki milyon insan mezarlıklarda yaşamaktadır. Filistin'de Gazze'de Afganistan'da, Kürdistan'da milyonlarca insan açlık sınırında bir hayat sürdürmeye mecbur bırakılmıştır. İşte böyle bir Ortadoğu'da, dini, mezhebi etnik ve sınıfsal sorunlara İslam nasıl bakıyor?" diye konuştu.

'Başbakan'ın ağzına pelesenk ettiği Türk İslam gerçek İslam mı?'

İslam anlayışı çerçevesinde Başbakan Erdoğan'ın sözlerini de eleştiren Tan, "Faşist, ittihatçı, Enver paşacı bir söyleme kaymış olan Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ının her gün ağzına pelesenk ettiği din ve İslam Türkçü veya Türk İslamcı İslam acaba bizim bildiğimiz gerçek İslam mı? İslami anlayış mı? Kürtleri ve Kürt siyasetini her fırsatta "İslam dışı" ilan eden Başbakanın dile getirdiği politikalar ve siyaset Ortadoğu'da Suriye'de Irak'ta, İran'da, Mısır"da yürüttüğü politika acaba dini sorunların mezhebi sorunların etnik sorunların ve sınıfsal sorunların çözümünde etkili olabilecek bir anlayış mı?” diye sordu.

'Başbakan'ın çarpık zihni bunları anlayamaz'

Konferans boyunca Kürt ve Kürdistanlı Müslümanların bölgedeki sorunun nasıl çözülmesi gerektiğini; dini, mezhebi, etnik ve sınıfsal sorunlara nasıl bakıldığını tartışacaklarını aktaran Tan, tartışmalar sonunda bulunacak çözümün sadece Kürt sorunun çözümü için değil, bir ümmetin birlikte yaşamakta olduğu sorunları daha İslami bir temele oturtarak, çözümün önünü açmaya çalışacaklarını vurguladı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının, Başbakan'ın BDP ile ilgili "Bunlar Zerdüştler" sözlerini hatırlatan sorusuna Tan, Başbakan'ın bu ifadeyi polemik malzemesi olarak kullandığını belirtti. Başbakan'a "Sen de Şamansın. Senin zihniyetinde Şamanizm'in etkisi var" diyerek polemiği sürdürebileceklerini, fakat doğru bulmadıklarını belirten Tan, "Neticede bir insan Şaman'da olabilir, Zerdüşt'te olabilir. Hıristiyan'ın, Zerdüşt'ün, Ermeni'nin Süryani'nin bir hakkı yok mu? Başbakan'ın çarpık zihni bunları anlayabilecek bir entelektüel derinliğe de sahip değildir. Etrafındaki devşirme taifesi de ona bunları kavrayamadığını, anlayamayacağını söyleyebilecek bir cesarete sahip değildir" değerlendirmesinde bulundu.

'Başbakan'ı akla davet ediyorum, ama nerde akıl!'

Son günlerde "Akil adamlar" tartışması ile Başbakan'ın BDP'liler için "Kandil'e gitsinler" sözlerinin hatırlatıldığı Tan, şunları söyledi: "Son dönemlerde bu mesele sanki yeniymiş gibi gündeme getiren adamların önce akil olması lazım. İçlerinde akil olmayan birçok adam var. Bir iki kişiyi tenzih ederim. Şov peşinde koşmanın da bir anlamı yok. Kandil meselesi ile ilgili, faydasız, sorunun gereksiz cevabını vermek gibi bir mecburiyet doğuyor. Yani biz de ona 'Sen başına bir şapka tak Genelkurmay'ın başkanı ol. İdris Naim Şahin'i de Jandarma Genel Komutanı yap diyebiliriz. Ama bundan bir şey çıkmaz. Başbakanı akla davet ediyoruz. Ama biz de Kürtçe bir tabir vardır 'Ax ke akıl! (Nerde akıl)." / Diha