Yüksekova Güncel

Stran Dolu Salıncaklı Bayramlar

Güncel

Kimi zaman geçmişin verdiği anılarla geleceğe ışık tutmak isteyen insanoğlu, kimi zaman da bu anıları tekrar yaşamak umuduyla hayat sınavına adar kendini.

 Kimi zaman geçmişin verdiği anılarla geleceğe ışık tutmak isteyen insanoğlu, kimi zaman da bu anıları tekrar yaşamak umuduyla hayat sınavına adar kendini. Ancak gerçek o ki; özellikle insanın geçmişinde yaşadığı güzel duygular, o an yaşadığı zaman dilimi içerisinde hep yaşama arzusu içinde olur. Hele birde yaşadığı o duygular, çocukluk dönemine ait ise o anılar en çok hatırlanıp istenendir.
   Nerde o eski bayramlar dediğimiz bu mübarek Ramazan Bayramı’nda, o bayram coşkusu ve güzelliğine eşlik eden ve bayrama neşe, coşku katan bir eğlence kültürüne gelin birlikte kulak verelim.
   Birlik beraberliğin en çok olduğu kır yaşamında bayramların güzelliği ve tadı başka olurdu.Rüya gibi hatırlıyorum çocukken bayram günlerinde o bayram coşkusu içinde insanlar salıncak kurardı. Ama nasıl salıncaklar gelin birlikte tanıklık edelim. Ağacın kuvvetli bir dalına uzun sağlam bir ip atılırdı, sağlam uzun bir odun parçası ise bu ipin her iki ucuna bağlanılarak günümüzden uzak ilkel yöntem yapılı salıncaklar ortaya çıkardı. Bu salıncaklar çok sağlam değillerdi, salıncağa oturmak da pek güvenilmezdi; ama insanlar buna aldırış dahi etmezdi. Bayramları renklendiren bu eğlence kültürü olan salıncaklar özellikle ikindi vaktinde gençlerin akınına uğrarlardı. Gençler o coşku içinde iki ayrı grup şeklinde salıncağa binerlerdi. Bu gruplar şöyleydi: İple kuvvetlendirilmiş odun salıncağın bir tarafına erkekler diğer tarafına ise kadınlar yerleşirdi, salıncak ağacın bir tarafından bir diğer tarafına hızla sallanırdı.
    Peki bu güzel salıncakların bayram coşkusu içinde kültür sevgisini yükselten neydi diye merak ediyorsanız gelin irdeleyelim: Evet salıncak hızla sallanırken salıncağın bir tarafındaki grup stranlar söyler diğer taraftaki grup ise onlara karşılık verip tekrarlardı. 
Salıncağın hızı durana dek dudaklar durmaz stranlarla yankılanan bayram coşkusu doruk noktasına varırdı. Doruk noktasına varan bu coşku yaşanırken oradan geçen insanlar da bu coşkuya ortak olup yeri adeta bir festival şölenine dönüştürürlerdi.
   Bu coşkulu duygular içinde geçmişin salıncaklı bayramlarına dair anılarımızı hatırlarken, üniversitede Mardinli bir arkadaşımla bir bayram geçirdiğimde bana şunu demişti: Keşke bir ip olsaydı da şu ağacın dalına atıp iyi bir salıncak yapıp az da olsa bir bayram havası yaşayabilseydik diye söylüyordu. Bende arkadaşıma dönüp sizde de bu eğlence kültürü var mıydı diye sorarken gülüp bana şu cevabı vermişti: Olmaz olur mu çocukluğumda memleketimde az görmedim, sesi güzel ve kültürü kuvvetli olan bir halkın hangi köyünde bu güzel bayram hediyesi yoktu ki. Ama maalesef atalarımızdan aldığımız bu eğlence kültürünü günümüze taşıyamadık diye mihnetli bir şekilde söyleyip duruyordu. Çocukluğuma yolculuk yaptığım bu eğlence dolu kültürde arkadaşımın söylediklerine katılmamak elde değildi. Birlik beraberliğin kaybolması kır nüfusunun kent nüfusuna dönüşmesi ve özellikle hayatın çoğu yönden yaşanmaz hale gelmesi sonucunda bayramlara renk katan bu salıncak kültürü etkisini yitirmiş bulunmaktadır.
   Bayram coşkusuna ortak olup bir halkın sanatını stranlarla renklendiren bu eğlence kültürünün tekrar hayat bulması umuduyla hayırlı bayramlar…
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.