Yüksekova Güncel

'Savaş kararı verirken halka sordunuz mu?'

Güncel

Geçici AKP hükümetinin devreye soktuğu savaş konseptiyle, her geçen gün adeta ülkeyi kaosa götürmesine tepki gösteren yurttaşlar, kendi evlatlarını savaşa sürüklemek isteyenlere "Savaş kararı verirken halka sordunuz mu?" sorusuyla tepkilerini gösterdi. Ateşkes ve çözüm masasına dönülmesi çağrısında bulunan yurttaşlar, barış için de herkesin elinden geleni yapmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla devreye sokulan yeni savaş konsepti için devlet yetkilileri, savaşa gönderilen "gençleri feda etmeye" hazır olduklarını açıklarken, "o evlatların aileleri, anne ve babaları" ise bu duruma yönelik tepkilerini "Savaş başlatırken bize mi sordunuz?" sözleriyle gösteriyor. Ülkenin doğusu kadar batısında, Ankara'da yükselen bu seslerden biri Mamak Tuzluçayır'da esnaflık yapan Yakup Pınarbaşı'na ait. 
Dünyanın neresinde olursa olsun, savaşın hiçbir zaman herhangi bir topluma hiçbir şey kazandırmadığını dile getiren Pınarbaşı, "Kim bu savaşın kararını veriyorsa, bu savaşın içinde boğulacaktır. Bu halk, bu fakir fukara, emeklisi, işçisi ne bu kadar aptal ne de saf. Bu savaş oyununu bozmaya güçleri yetecektir" dedi. 
'Halkın izini olmadan savaş çığırtkanlığı yapanlar hesabını verecek'
Kürtlerin içinde bulunduğu duruma ilişkin herkesin iki empati kurmasının yeterli olacağını söyleyen Pınarbaşı, "Günlerdir Kobanê, Rojava'daki savaşlardan bahsediliyor. Ya bu insanlar atalarından kalan topraklarını savunuyor. Bundan doğal ne olabilir? Dışarıdan geleni, ne olduğu bilinmeyen insanların tacizine, tecavüzlerine maruz kalıyorlar. Kim haklı demek bu kadar zor olmasa gerek. Empati kuralım. Komşunuzun evi yanıyor, siz benzin sıkıyorsunuz. Ateşi harlıyorsunuz, o yaygın yayılıp mutlaka sizi de yakacak. Su sıkmak zorundasınız. Bu savaş çığırtkanlığı yapanlar bunun içinde boğulacaklar" diye konuştu.
Barışı herkes istemeli! 
"Bu halkın izini olmadan savaş çığırtkanlığı yapanlar bunun hesabına verecekler" diyen Pınarbaşı, barışın tek tarafın istemiyle olmayacağını, herkesin istemesi gerektiğini belirterek er geç barışın bu memlekette olacağını ifade etti. Pınarbaşı, "evlatlarımızı feda etmeye hazırız" sözleriyle başlatılan savaşa ise "Bu savaş kararını verirken halka mı sordular?" diye sorarak yanıt verdi.
Biz 'barış', hükümet ise 'savaş' diyor
Tıpkı onun gibi, "Biz barış istiyoruz ama hükümet savaş diyor. Savaş ile ne kazanılacak?" sorusunu soran Fatoş Kaplan isimli ev kadını da yaşanan savaşta en büyük acıyı ve en fazla kaybı barış isteyen halkın yaşadığını ifade etti. Hükümetin yükselen barış sesini duymamasına isyan eden Kaplan, artık biz bu ülkede savaş istediklerini ısrarla vurguladı.
Hükümetin insanları birbirinden ayırdığını ifade eden Sultan Tansubeg de barışa olan özlerini "Benim tek derdim barış. Hükümet halkı kışkırtıyor. Devlet, bozmaktan başka bir şey yapmadı. Biz barış istiyoruz" sözleriyle dile getiriyor.
'Yeniden masaya oturulmalı'
Aynı bölgede esnaflık yapan Veli Karabalık da "Dünyanın hiçbir yerinde halk, savaşı istemez. Barış istiyoruz biz. Hükümetin savaş oyunlarını biz çözeceğiz ve barış kazanacak" diyerek biran önce bu savaşın durmasını istedi. Tek taraflı bir ateşkes olmasının mümkün olmadığına da dikkat çeken Karabalık, karşılıklı ateşkesin yapılması ve masaya oturulması yönündeki beklentisini dile getirdi.
'İnsan kanından besleneni ve savaşı istemiyorum'
Devletin savaşı başlatmada hiçbir haklı gerekçesi olmadığını belirten Mücahit Beşer isimli bağlama ustası ise, içinde bulunulan atmosferden duyduğu rahatsızlığı ve barışa olan özlemini şu sözlerle dile getirdi: "Hiçbir şey insan hayatından daha önemli değildir. Bu halkların savaşı değil, iktidarın savaşıdır. Ben bir Türk kökenliyim bunun bir önemi de yok aslında. Böyle bir savaştan rahatsızım. Hükümet kendi iktidarı için halkı buna sürükleyemez. Bu savaşın devam etmesini istemek insani değil. İnsan kanından beslenenleri ve savaşı istemiyorum. Çatışmasızlık için her iki taraf birlikte adım atılmalı, tek taraftan istenilmemeli" dedi.
'Halk artık bıktı barış istiyor'
Yine mahalle sakinlerinden biri olan Ünal Değen de kesinlikle karşı olduğu bu savaş yerine barış istediğini belirtiyor.
Türkiye halkının barış içinde yaşamasına olanak sağlanması gerektiğini ifade edip, "Bakmayın siz vatan millet Sakarya edebiyatına, savaş çığlıkları atanlara. Biz esnafız duyuyoruz, herkes barış diyor. Onlar da gelip bize 'bıktık artık bu savaş durmalı' diyorlar" sözleriyle halkın tuttuğu nabzını aktaran Değen, halkın artık sabrının kalmadığını ve biran önce masaya oturularak hızlı bir şekilde sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.