Sağlık örgütleri: Savaşa karşı sessiz kalmayacağız
Sağlık örgütleri: Savaşa karşı sessiz kalmayacağız
TTB Merkez Konseyi binasında bir araya gelen sağlık meslek örgütleri, savaşa karşı sessiz kalmayacaklarını belirterek, barışa destek verilmesi çağrısı bulundu. Örgütler adına konuşan Dev Sağlık-İş Sendikası Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Biz yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı ve barışı savunacağız" sözleriyle savaş politikalarına karşı barış için her türlü demokratik mücadele yöntemlerini kullanacaklarını ifade etti.
Sağlık örgütleri adına konuşan Dev Sağlık-İş sendikası Genel Başkanı ve DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, devreye konulan savaş politikalarını reddettiklerini ve barış ikliminin hâkim kılınması için barışı savunmaya ve barış dilini hakim kılmaya kararlı olduklarını vurguladı. "Ülkemizde toplumsal barışı yok edenlere, komşularda yanan ateşi körükleyerek, ülkemiz topraklarına taşıyan, milyonlarca göçmen yaratan fetihçi-savaşçı politikalarının mimarlarına karşı barış talebinde ısrarcıyız" diyen Çerkezoğlu, barış ısrarlarını da, "Savaş sevenlere, savaşlardan kişisel ikbal bekleyenlere, kısa siyasi rant hebası yapanlara izin veremeyeceğiz" sözleriyle dile getirdi.
'Savaşlar insan eliyle yaratılan en büyüt halk sağlığı sorunudur'
Her savaşın büyük insani dramları beraberinde getirdiğini, onbinlerce insanın ölümüne, onbinlerce insanın sakat kamasına ve milyonlarca insanın da evini terk etmesine yol açtığına dikkat çeken Çerkezoğlu, savaşları da, "doğa ve insan tahribatları nedeniyle halk sağlığını tehdit eden, insan eliyle yaratılan en büyük halk sağlığı sorunudur. Fiziksel, ruhsal, sosyal, çevresel ve siyasal sağlık açısından onarılmaz devasa sorunlara yol açar. Toplumsal yaşamda, toplumsal barışta onarılması güç, kalıcı yaralar oluşturur" sözleriyle tanımladı.
Ölümler engellenmeyecekse biz neden gece gündüz çalışıyoruz'
Çerkezoğlu, yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı ve barışı savunacaklarını belirterek, "Her yer savaş alanı, ölüm, yaralama ve düşmanlıklarla dolacaksa, onarılmaz toplumsal yaralara zemin hazırlayanların, politikacıların, Türk-Kürt kardeşliğini, Alevi Sunni komşuluğunu, yani toplumsal barışı zehirlenmeleri engellenemeyecekse, hükümeti, ordusu ve polisiyle 1990'ların karanlık günlerine dönüldüğüne dair herkeste kaygılı bir bekleyiş başlamışsa, hastaneler kurşun ve bombalarla parçalanmış gençlerin bedenleri ile dolacaksa, bu ölüm iklimine, savaş politikalarına alkış sesleri gelecekse dört bir yandan. Biz sağlıkçılar neden gece gündüz çalışıyor ve çabalıyoruz" dedi.
Hepimiz için çözüm, barış ve demokrasiden geçiyor'
Çerkezoğlu, aldıkları eğitimi, akıttıkları teri birilerinin politik hesaplarına alet etmemeye yeminli olduklarını ve bu eğitimi hastaları için kullanacaklarını vurgulayarak, "Açıklıkla görüldüğü üzere savaşa taraf olan ülkemiz ve Ortadoğu halkları değildir. Hepimiz için çözüm, barış ve demokrasiden geçmektedir. Yayılmacı politikaların ortadan kaldırıldığı, insanca yaşamanın mümkün olduğu, özgür, eşit, sömürüsüz, her türlü tahakkümün ortadan kalktığı bir dünya ve toplumsal sistem savaşların panzehiridir. Demokratik çözüm yollarını kapatmanın, savaş politikalarını sürdürmenin bir insanlık suçu olduğunu, bu soruna sessiz kalmadığımızı, kalmayacağımızı barış için her türlü demokratik mücadele yöntemlerini kullanacağız" ifadelerini kullandı.DİHA