Yüksekova Güncel

'Rize'de Yeşilyol'a karşı çıkmak öz savunmadır'

Güncel

Halkın kendini yönetme modeli olan özyönetimin en önemli boyutlarından öz savunmayı yorumlayan Cizre Belediye Eşbaşkanı Kadir Kunur, gül-diken, ilişkisini hatırlatarak, öz savunmayı ekosistemdeki tüm varlıkların kendilerini koruması olarak açıkladı.

Erciş Belediye Eşbaşkanı Diba Keskin ise, öz savunma mücadelesinin çarpıtılmaya çalışıldığına dikkat çekerek, Rize'de Yeşilyol'a, Hasankeyf'te barajlara, Bergama'da siyanürle altın çıkarmaya karşı eylemlerin bir öz savunma biçimi olduğunu belirtti.
Kürdistan'ın birçok kentindeki ilanlarla gündeme gelen ve devletin ağır saldırılarla cevap verdiği özyönetim, farklı boyutlarıyla tartışılmaya devam ediliyor. Şimdiye kadar saldırılardan kaynaklı öne çıkan ve devletin de "kriminalize" ederek şiddetle eşdeğer hale getirmeye çalıştığı öz savunma boyutu, en son Diyarbakır'da gerçekleştirilen Yerel Yönetimler buluşmasında da ön açıcı tartışmaların konusu oldu. 
Günlerce sıkıyönetim koşullarında tutulan ve halka yönelik ağır saldırılarda 21 sivil insanın yaşamını yitirdiği kent olan Cizre Belediye Eşbaşkanı Kadir Kunur, öz savunmanın kamuoyuna yanlış anlatıldığını vurgulayarak, ekosistemdeki her canlının kendini yaşatabilmek için öz savunma ve özyönetime sahip olduğunu ifade etti. 
'Doğa tüm müdahalelere rağmen yine kendi akışına dönüyor'
Öz savunma anlayışını doğal sistemden örneklerle açıklayan Kunur, "Örneğin gül kendini korumak için dikeniyle birlikte vardır. Bir başka açıdan kirpik, gözü korur ve göze bir zarar gelmesini engeller. Özyönetimi ve öz savunmayı ekosistem içerisinde yaşayan bütün canlılar için ele almalıyız. Bu varlıkların kendilerini korumaları için gerekli olan temel husustur" dedi. 
Kunur, insanın doğaya müdahalelerine ise doğanın kendi doğal akışına dönerek cevap verdiğini söyledi. 
'Kürt halkı en doğal hakkını kullanıyor'
Özyönetim ile toplumların kendi varlıklarını sürdürmesi arasındaki ilişkiyi de değerlendiren Kunur, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana halkların özünün ve farklılıklarının eritildiğini dile getirerek şunları ifade etti: "Biz bunun çok iyi farkındayız. Kürt halkı bu saldırılara karşı kendini korumak zorundadır. Eğer bir halkın değerleri soykırımdan geçirilmek isteniyorsa halkın bu duruma karşı kendini koruması, öz savunmasını alması gerekir. Kültür, dil, tarih bir halkın değerleridir. Eğer zaten bir halkın değerleri o halktan alınırsa bu o halkın ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Dünya halklarının kendisini koruduğu gibi Kürt halkının da kendi değerlerini koruması gerekiyor. Bu da öz savunmadan geçmektedir. Aslında bugün Kürt halkının yapmış olduğu şey budur. En doğal hakkıdır. Kürtlerin geliştirmiş olduğu bu savunmaya karşı bir "illegalize" etme "kriminalize" etme durumu var. Bu doğru bir şey değil Kürt halkı en doğal hakkı olan hakkını kullanıyor" diye ifade etti. 
'Barajlara, siyanürle altın çıkarmaya karşı eylemler öz savunmadır'
Öz savunmanın doğanın her alanında olduğunu ve tüm canlıların kendini korumak için savunma yaptığına vurgu yapan Erciş Belediye Eşbaşkanı Diba Keskin de, bir toplumun kültürünü, dilini, inancını korumasının öz savunma biçimi olduğunu belirtti. 
Öz savunmanın dünya ve insanlık tarihiyle başladığını hatırlatan Keskin, Kürt halkının öz savunma mücadelesinin Türkiye halklarına yanlış anlatılmaya çalışıldığına dikkat çekerek, Rize'de Yeşilyol'a karşı yapılan eylemin, Hasankeyf'te barajlara, Bergama'da siyanürle altın çıkarmaya karşı eylemlerin bir öz savunma biçimi olduğunu belirtti.
Öz savunmanın dinler için de çok önemli olduğunu ifade eden Keskin, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicret ettikten sonra çıkardığı "Medine Sözleşmesi'nin" iyi bir öz savunma örneği olduğunu aktardı. 
'Toplumun yapısı, kültürünü savunmaya ve saygı duymaya ihtiyaç var'
Keskin, "O dönem Medine'nin nüfusu 10 bindi bunun bin 500'ü oraya göç eden insanlardı. Bunlar içinde inançsızlar, Hristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar vardı. Hz. Muhammed Medine Sözleşmesi'nin bir maddesinde şu ifadelere yer verdi: 'Her dine mensup kişi veya gruba ilişkin bir karar alınması gerekecekse, o karar onun inandığı kitaba uygun olarak verilecek.' Tüm halkların kendi adı, inancı ve şartlarıyla sözleşmeye yazıldı. Bir kişi Medine'ye geliyor ve kendi dinine göre kurallar dayatmıyor. Çünkü o toplumun yapısını, kültürünü savunmaya ve saygı duymaya ihtiyaç var. Eğer bir peygamber de bir bölgeye gidip dinini yaymak için o halka zulmetmeyip onları koruyorsa bu toplumsal öz savunmadır. Biz öz savunmayı böyle tanımlıyoruz. Kendini savunmak, silah, kargaşa değildir" şeklinde konuştu. DİHA

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.