Yüksekova Güncel

'Önce hep birlikte yas tutmalıyız'

Güncel

Ermeni Soykırımı'nın 100'üncü yıldönümünde Diyarbakır Surp Sarkis Kilisesi'nde anma etkinliği düzenlendi. Anmaya katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yasını tutamayan bir halk olduğuna dikkat çekerek soykırım olup olmadığı tartışmalarından önce hep birlikte yas tutulması gerektiğinin mesajını verdi.

Londra merkezli Gomidas Enstitüsü, İHD Diyarbakır Şubesi ile Diyarbakır Barosu, Ermeni Soykırımı'nın 100'üncü yıl dönümünde Surp Sarkis Kilisesi'nde anma etkinliği düzenledi. Anmaya HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşakanı Gültan Kışanak, Sur Belediye eşbaşkanları, DTK Eş Genel Başkanı Selma Irmak, HDP Diyarbakır milletvekili adayları ile çok sayıda Ermeni yurttaş katıldı. Mardin Kapı'da bir araya gelen Ermeni yurttaşlar "Beni unutma" olarak adlandırdıkları dövizlere bastıkları mor menekşe ile Surp Sarkis Kilise'sine doğru yürüyüşe geçti. Burada soykırıma ilişkin açıklama yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, soykırımın 100 yıllık bir suç ve utanç olduğunu belirtti. Anmalarının somut talebinin soykırımın tanınması, af dilenmesi, tazmin ve telafi edilmesi olduğuna dikkat çeken Bilici, "Ermenilerin sadece canlarına kast edilmedi. Mallarına, mülklerine, paralarına, hatıralarına, tarihlerine el konuldu. Soykırım yalnızca imha değil, devasa bir yağmaydı da. Bir uygarlık, binlerce yıllık anayurdundan silinip yok edildi" dedi. 
Bir daha asla!
Bilici, Ermeni Soykırımı için talepleri şöyle sıraladı: Ermeni soykırımının inkârına son verilsin ve özür dilensin. Soykırım kurbanlarının ve mirasçılarının vatandaşlık hakları iade edilsin, tarihsel topraklarına geri dönmeleri için girişimler yapılsın, gasp edilmiş, el konulmuş bütün maddi zenginlikleri iade ya da tazmin edilsin. Soykırım suçu işleyen faillerin isimleri okul, bulvar, cadde, meydan, sokak vb. bütün kamusal alanlardan temizlensin. Kamusal mekânlara soykırım kurbanlarının adı verilsin. Okullardan, eğitim programlarından, kitle iletişim araçlarından ve çeşitli devlet kurumları aracılığıyla yapılan bütün dezenformasyon çalışmaları iptal edilsin. Soykırımın inkârı "nefret suçu" olarak kabul edilsin. Katledilen halklar için; "Bir daha asla" anıtı açılarak soykırım kurbanlarının acılarına ortak olunsun."
Bilici, sıraladıkları taleplerinin kabulü ve adaletin tesisi ile, kurbanların inkar zulmüyle yaşayan ailelerinin duyduğu haklı öfke, acı ve özlemin bir nebze olsun hafifleyeceğine dikkat çekti. DTK Eş Başkanı Selma Irmak ise, soykırımda halkların silah olarak kullanıldığını ve birbirlerine kırdırıldıklarını belirterek yaşanan acıların bir daha yaşanmaması gerektiğinin altını çizdi. 
'Yasını tutamayan bir halk var'
Anmaya katılan HDP Genel Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise sözlerine soykırımın yaşanan insanlık tarihinin bir trajedisi olduğunu belirterek başladı. Soykırım olup olmadığı tartışmaları arasında, yasını hala tutamayan bir halk gerçeği olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "100 yıldır bu acıyla yaşayan ve taziyesini kuramamış, daha acısını ortaklaştıramamış bir halka, yerdeki cenazenin nasıl öldüğü nasıl öldürüldüğü tartışmasını dayatmak çok acı bir durumdur. Bu topraklarımızın kültürüne ve bize yakışmaz" dedi. 
'Enver'den daha Enverci Talattan daha Talatçı olabiliyorsunuz'
Demirtaş, İttihat ve Terraki anlayışının yaptığı soykırımın halkın omuzlarına yüklenilmeye çalışıldığını belirterek sözlerine şu şekilde devam etti: "Özellikle de hükümet ve diğer muhalif partileri, siz İttihat Terakki'nin başka hangi faaliyetlerini gösteriyorsunuz ki şu Ermeni meselesindeki durumunu toplumun omuzlarına yük olarak atıyorsunuz. İttihat Terraki'ye yeri geldiğinde söylemediğiniz laf kalmıyor yeri geldiğinde bu topraklara zulüm getirmiştir diyorsunuz. Ama mesele Ermeni meselesine geldiğinde Enver'den daha Enverci Talattan daha Talatçı olabiliyorsunuz" 
'Yas tutamazsak insanlığımız eksilir'
Ermeni halkının yasını tutmak istediğini belirten Demirtaş, "Halk olarak el ele vermemiz lazım. Ermeni, Rum, Ezidi, Süryani bu topraklarda bir zamanlar tıpkı bizim gibi şen ve neşeli iken, bizler kadar çokken kardeşçe yaşarken bugün azınlık olanlar. Kıyıldıkları kırımdan geçirildikleri için az olanlar, onların yasını birlikte tutmayı başaramazsak biz insanlığımızdan eksiltmiş olacağız. Biz insanlaşmada eksik kalmış olacağız. Bunu biraz daha empatiyle anlamaya davet ediyorum bütün Türkiye toplumunu" dedi. 
'Diyarbakır sokaklarında birlikte yaşamayı özledik'
Ermeni soykırımının bir toplumsal travma olduğunu ve bu travmayı birlikte atlatmanın yolunun da el ele vermek olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Maalesef hükümet ve diğer muhalefet partileri siyasi telaşla özellikle de 100. yılın yaratacağı negatif etkiyi atmak amacıyla insani yönünü es geçmişlerdir. Bu kelimenin tam anlamıyla trajediye trajedi katmak, travmayı katmerleştirmekten başka bir şey değildir" şeklinde ifade etti. 
100 yıl önce Diyarbakır sokaklarında yaşayan Ermenilerin, Diyarbakır'da alın terinin olduğunu belirten Demirtaş, Diyarbakır sokaklarında birlikte daha çokça yaşamayı özlediklerini ifade etti. 
'El ele verirsek kazanacağız'
"Günleri geri getirmek mümkün olmayacak belki, o renkliliğimizi, o çok sesliğimizi geri getirmek kolay olmayacak fakat bunu denemek zorundayız" diyen Demirtaş, Rojava örneğine dikkat çekerek, el ele verince, birlikte mücadele edince birlikte kazanılacağının ve birlikte yaşanılabileceğinin gösterildiğine dikkat çekti. Demirtaş, hakikatle ve geçmişle yüzleşmenin korkulacak bir şey olmadığına da vurgu yaptı. 

Konuşmaların ardından Ermeni sanatçı Zilan, duduk eşliğinde Ermenice ağıtlar yaktı. Ağıt ardından, Surp Sarkis Kilisesi'nin içinde ilahiler okunurken, soykırımda yaşamını yitirenler için helva dağıtıldıktan sonra anma etkinliği sona erdi. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.