Komisyon bugün eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı dinledi. 15 Temmuz akşamını bir vatandaş gibi evde üzüntüyle izlediğini anlatan Ağar, örgütün yapısıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu:
“Sonuçta gördüğümüz, yıllarca mücadele ettiğimiz yeni, gizli ve etkili bir örgütün varlığıydı. Klasik yapılanma kod adı kullanmak, haberleşme ağı, en önemlisi yurtdışı ağı. Tüm gizli örgütlerin yurt dışı bağlantıları vardır. Bunların arkasında da istihbarat örgütleri vardır.”
SEMPATİZAN UYARISI
Her örgütte yönetici, militan ve sempatizan olmak üzere üç kademe bulunduğunu anlatan Ağar, “Tecrübelerime dayanarak söylüyorum” dedi ve şu uyarıda bulundu:
“Amaç örgütü sıfıra indirmektir. Burada en çok dikkat edilecek husus sempatizanlara geriye dönüş imkânı sunmak gerekir. Böyle olmazsa onları militanlaştırırsınız. Bu doğru değildir. Daha katı bir militanlaşma sürecinin önüne geçilmesi gerekir.”
‘İTİRAFÇI DEĞİL MİLLETE HİZMET’
Ağar’ın bir uyarısı da itirafçıların sunumuyla ilgili oldu. Gizli örgütlerde çözülmelerin önemli olduğunu anlatan Ağar, “İtirafçı, pişmanlık gibi insanları demoralize edecek şekilde tarif etmenin doğru tarafı yoktur. İtirafçılık yerine bu millete bir hizmet olarak takdim edilmelidir. Yardımcı olan insanları da deşifre etmeksizin, bunları hassas bir cerrah hassasiyetiyle yapmak gerekir” diye konuştu.
‘SOL ÖRGÜTLER KONUSUNDA YANILDIM’
Ağar şöyle devam etti: “Sol örgütler bizim sandığımızın tersine, zararsız, eline bıçak almamış insanlar çıktı. Ben şube müdürlüğündeyken sol örgütlerin ardında Rusya var sanırdım. Meğerse sadece TKP’yi desteklermiş SSCB. Bu örgütlerin ardında Batı varmış. Zaten sol örgütler de bizim sandığımızın tersine, zararsız, eline bıçak almamış insanlar çıktı. Kabul etmek lazım ki temiz fikir adamlarıydı. SSCB dağılınca da zaten TKP desteği çekildi. Solcuların şiddete bulaştığı ön yargısını yıllarca gözümüzde büyüttük.”
‘MAĞDURİYETLER ABARTILIYOR’
Eski Bakan Ağar, KHK’lerle yaratılan mağduriyetlere de değindi. Ağar, “Bu kadar büyük bir soruşturmada mağduriyet olmaması mümkün değil. Burada düşük bir yüzde vardır. Bunu topyekun mağduriyet havasında takdim etmek bu örgüte avantaj sağlar. Muhalefet partilerinden gelen somut konular hızla neticelendirilmeli” önerisinde bulundu.
‘BİLENLER NEDEN GEREĞİNİ YAPMADI’
Ağar’ın açıklamalarının ardından komisyon üyelerinin sorularına geçildi. Ağar, Komisyon’a bilgi veren bazı isimlerin, örgütün bilindiği yönündeki açıklamalarına tepki göstererek, “Biliyorduyszanız neden gereğini yapmadınız” diye sordu.
‘FETHULLAH’IN F’SİNE GÖREV VERMEDİM’
Kendi dönemindeki bürokratların hiçbirinin bugünkü soruşturmalarda adı geçmediğine dikkat çeken Ağar, “Kimin ne kadar sorumluluğu var ortaya çıkacaktır. Benim görev dönemimde çalıştığım bürokratlar bu musibete bulaşmış değil. Liyakat, ehliyet dışı bir karakol komiserliği bile vermedim. İdeolojik körlüğüm olmadı. Çok az hata yaptığımı söyleyebilirim” iddiasında bulundu.
Ağar, daha sonra benzer bir soru üzerine, “Benim emniyet genel müdürlüğüm dönemimde Fethullah gülen cemaatinin f’si teşkilatta hiçbir aktif görevde yer almamıştır. Kurduğum istihbarat dairesinin başarıları ortadadır” ifadesini kullandı.
‘KÜRT MESELESİ ÇÖZÜLMELİ’
Eski İçişleri Bakanı Ağar’a, siyaset yaptığı dönemde tartışma yaratan ‘düz ovada siyaset’ sözleri hatırlatıldı. “O zaman destek verilse çözülebilirdi” yorumu yapan Ağar, bugünü de değerlendirdi.
Bu konunun sürgit böyle devam edemeyeceğini anlatan Ağar, ‘Eğer Türkiye bunu çözerse ilk ona dev gibi girer. Bu çözme iradesinin kaybedildiğini düşünmüyorum. Diyalog kapıları kapatılmamalı” dedi. Kürt meselesi çözülmeli diyen Ağar, “Türkiye bu işi çözebilir, çözecek başka yolu yok” değerlendirmesi yaptı.
Komisyon bugün ayrıca gazeteci Fehmi Koru’yu ve Tunceli Üniversitesi’nden Yavuz Çobanoğlu’nu dinleyecek.
İçişleri eski Bakanı Ağar daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü görevinde de bulunmuştu. Ağar’ın adı Susurluk skandalından sonra da gündeme gelmişti. Komisyon’a bilgi verecek olan Fehmi Koru ise, 17-25 Aralık sürecinde AK Parti ile Gülen arasında arabuluculuk yaptığı haberleriyle gündeme gelmişti.