Fatih Mehmet Maçoğlu, Sözcü’den Özlem Gürses‘in sorularını yanıtladı. Gürses’in devamında yönelttiği sorular ve Maçoğlu’nun bunlara verdiği yanıtlar şöyle:
Herkes size “romantik adam, hikaye anlatıyor” diyebilirdi… Eğer Ovacık’ta başarılı olmasaydınız…
Ben asıl sabahtan akşama “park yaptık, hastane yaptık, yolu asfalt yaptık, köprü yaptık” diye anlatanlara şaşıyorum. Bir fabrika kurduk demiyor, üretim demiyor… Biz üretim dedik. Bana, “nohutçu, fasulyeci” diyorlar, desinler, hiç sorun değil. O bizim üretimimizdir, alın terimizdir. Ovacık Modeli denen şey ihtiyaçların aciliyeti ile başladı.
Nereden başladınız yani?
Tunceli’de yüzde 63 işsiz var, Ovacık’ta yüzde 65 vardı. Belediye olarak sosyal yaşam alanları, dil, inanç, kültür meselelerini konuştuğunda “Ben açım” diyor halk. Ama işsizliği çözersen, diğer konular da gündeme gelebiliyor. Ovacık’ta konser yapmak istediğimizde, 50 kişi gelmiyordu. İstihdam sorununu yavaş yavaş çözünce konserlere geldiler. 0-6 yaş, 6-12 yaş çocuk koroları, kadın korosu kuruldu, tiyatro başladı… Yaşam daha kaliteli hale geldi.
Ovacık küçük bir ilçe, Tunceli 10 katı onun. Orada olan model burada da başarılı olur mu?
Ovacık daha düz, tarıma daha elverişli. Burada da şu anda bal fabrikası kuruldu. 2 Nisan’dan sonra paketleme başlayacak, farklı atölyeler açacağız. Sadece arıcılıkta 7-8 ürün çıkartabilirsiniz. Tarım ve hayvancılık da öncelikli olarak ele alacağımız iki konu. Bu şehir büyük bir kooperatif şehri olacak. Alın terinin gücü yönetecek bu şehri.
‘DEMOKRASİ İSTİYORUZ’
Kayyım getirirlerse size?
Her vatandaşın başına bunun gelmesi ihtimali var, esnafın da iş adamının da… Kimin garantisi var ki? Ama biz mücadelenin sertleştiği dönemlerde daha sağlam ve daha güçlü olarak doğrunun arkasında yürürüz. Sistem artık herkese parmak sallamaya başladı. Biz yasal siyasetten yanayız… Muhalefet; özgürlükçüler, yurtseverler, demokratlar, akademisyenler, Atatürkçüler, ne olursa olsun, her bir refleks ileriye taşır, iyidir. Biz demokrasiyi istiyoruz, özgürlüğü istiyoruz diyoruz.
Bütün bunlara rağmen, diyelim ki seçildiniz ve kayyum geldi…
Doğrularımızdan vazgeçmeyeceğiz. İster kayyum, yetmedi Cumhurbaşkanı gelsin, korkumuz mu var? O sistemin sopasını hissetmeyen vatandaş yok, bu coğrafya demokrasiyi özlüyor.
Sizin yönetiminizde kentte kalacak mı bu insanlar?
Kalacak tabii. Hatta geri dönüşler olacak. 10. yıla geldiğimizde burası en az 1500 ailenin yeniden yerleşeceği bir şehir olacak. Biz Ovacık’ta üretimi ve bölüşümü doğa ve emekle barıştırdık, sözü ve yetkiyi yerelle paylaştırdık, bu yerel yönetim programını burada da uygulayacağız…
Tunceli’de HDP seçmeni sizi seviyor mu, “oyları bölüyor” diye kızıyor mu?
Ovacık’ta bir model gelişti, bunun desteklenmesi gerekir. Yurtsever ve özgürlükçü hareketlerin bizi desteklemesini bekleriz. Şu anda biz birkaç puan öndeyiz. Kazanacağız.