“Kobanê’yi yeniden inşa etmek insanlık değerlerine sahip çıkmaktır” şiarıyla gerçekleştirilen konferans ikinci gününde devam ediyor. Kobanê Kantonu Eşbaşkanı Enver Müslim’in çağrısıyla Cegerxwîn Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen konferansa Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Kongreya Jinen Azad (KJA), Diyarbakır Tabipler Odası, TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, Diyarbakır Barosu ve İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nin ev sahipliği ile gerçekleşiyor. İkinci günün ilk oturumunda “Kobanê’nin fiziki durum tespiti ve inşasına ilişkin çözüm yolları” başlıklı konu üzerine tartışmalar ve öneriler ışığında devam ediyor. Diyarbakır Mühendisler Odası üyesi Harun Yalçınkaya, Kobanê inşa koordinasyonu tarafından hazırlanan raporu okudu.
7 mahallede yapılar ağır hasarlı
Raporda yer alan bilgilere göre, Kobanê kent merkezi yaklaşık 6 kilometre karelik bir alanda 13 mahalleden oluşuyor. Kent merkezinde 10 bin 778 konut 5 bin 668 iş yeri bulunurken, raporda, kent merkezindeki 13 mahalleden Rojava Botan, Şehid Moro, Şehid Serhed, Şehid Akif, Şehid Firas, Rojhılat Botan, Şehid Peyman olmak üzere 7 mahallede savaş ve hava bombardımanının yoğun olarak yaşandığı yapıların ağır hasar aldığı belirtildi. Kaniya Kurdan, Şehit Kawa, Şehid Xebatkar, Şehid Abdo mahallerinde orta hasarlı yapıların bulunduğu Şehid Yahya, Şehid Xebat mahallelerinde ise az hasarlı yapıların olduğu kaydedildi. Ayrıca raporda Kobanê’nin 4. derece deprem bölgesinde yer aldığı kaydedildi. Kentteki yapıların genel olarak bodrumsuz olup Z+1 olarak yapıldığı, savaş nedeniyle oluşan yoğun göç sonrası yapılan yapıların genel olarak Z+2 ve Z+3 olarak inşa edildiği bilgisi verildi.
Tarihi yapılarda hasar tespiti yapıldı
Raporda, kent merkezinde yıkılacak konut sayısı 4 bin 284, onarılabilecek konut sayısı 5 bin 864, zarar görmeyen konut sayısı 630, yıkılan/ yıkılacak olan iş yeri sayısı bin 604, onarılabilecek işyeri sayısı 2 bin 182, zarar görmeyen işyeri sayısı ise bin 882 olarak belirtildi. Raporda, kanton yönetimine ait 45 binada yapılan hasar tespit çalışmalarında 31 yapının farklı hasar seviyelerinde olmaları ile birlikte onarılabilir durumda olduğu belirtilerek, 14 yapının ise tamamen yıkık veya ağır hasarlı durumda olduğu kaydedildi. Yine tarihi yapıların hasar durumuna ilişkin bilgilerin yer aldığı raporda, cami, eski gümrük binası, kültür merkezi binası, Mala Gel, tarihi köprüdeki hasar tespitleri aktarıldı.
Enerji elektrik altyapı
Kobanê kent merkezinde savaş ile birlikte şehir merkezinin tamamına yakınında elektrik şebekesinin kullanılamaz halde olduğu belirtilen raporda, elektriğin üretildiği Fırat nehri üzerindeki barajın (Hidroelektrik Santral-HES) Sırrin Köyü İndirici Trafo Merkezine olan mesafesinin yaklaşık 25 km ve Sırrin Köyü İndirici Trafo Merkezinden Kobané şehri İndirici Trafo Merkezine olan mesafenin de yaklaşık 45 kilometre olduğu kaydedildi. Raporda yer alan bilgilere göre, 6 çıkış hattından 2 hat şehir merkezini 4 hat da köyleri besliyor. Trafo Merkezinin şalt sahasında ciddi bir hasar oluşmamışken kumanda panoların ve akü gruplarının olduğu kısımlarda tahribatlar mevcut. Şehirdeki trafo merkezi ile şehir merkezi arası uzaklık yaklaşık 3 kilometre olup bu yol boyunca ve şehre dağılan elektrik şebeke sisteminin tamamına yakını ağır hasar gördü. Savaştan önce şehir merkezinde çeşitli güçlerde toplamda 37 adet trafo mevcut iken şu anda büyük bir bölümü kullanılamaz durumda. Daha önce arıza, onarım ve bakım işlerinde kullanılan 3 adet platform, 2 adet pikap ve 1 adet vincin de kullanılamaz hale geldi.
‘Alternatif enerji üretilmeli’
Raporda savaştan önce de şehre enerji veren hidroelektrik santrali elinde tutan güçler istediği zaman enerjiyi kesebildiğini ve bu durumun da şehir sakinlerini elektriksizliğe mahkûm ettiği belirtilerek, alternatif bir elektrik üretme yönteminin zaruri olduğu kaydedildi. Raporda elektrik sorununun jeneratörlerle çözüldüğü bilgisi verilerek şunlar kaydedildi: “Mevcut 9 jeneratörün şehrin yüzde 25 lik bir kısmında mesken aydınlatmasını sağlayabileceği görülmüştür. Ancak mevcut jeneratörlerden çalışabilir durumda olanlar özel şahıslara ait olup bunların yerine şehir merkezinin 13 mahallesinden ayakta kalabilmiş olan 2 mahallesinin aydınlatmasını yeni temin edilecek 5 adet 650 kva’lık ve 2 adet 400 kva’lık jeneratörler ile beslemek mümkün görülmektedir. Ayrıca bu jeneratörlerin tüketeceği yakıtın da temin edilmesi gerekecektir.”
‘Hayvanlara DAİŞ tarafından el konuldu’
Raporun tarım bölümünde ise şu bilgilere yer verildi: “Savaş öncesi bölgede 3 bin civarında büyükbaş ve 100 bin kadar küçükbaş hayvan bulunduğu, ancak savaş süresince çok sayıda hayvana IŞİD tarafından el konulduğu ve savaş boyunca gıda kaynağı olarak kullanıldığı gerçeği söz konusudur. Mevcut durumda bölgede hayvan sayısının bilinmediği bildirilmiştir. Savaş öncesi 3 bin 584 adet traktör ve alet ekipmanı bulunurken, bu rakam şimdi 300 ila 400 arasına düşmüştür. Ancak merkeze yakın köylerde ve merkezde bulunan tarım makinelerin çoğu savaşta tahrip edildiği ve kullanılamaz durumda olduğu görülmüştür. Sayısı 400 civarında olan köy ve mezralarda bu kayıp çok alt seviyelerdedir.”
‘Tarım ve hayvancılık desteklenirse bölge kalkınır’
Kobanê Kantonu’nun 1 milyon 568 bin dekar tarım arazisine sahip olduğu belirtilen raporda, bu arazinin ancak yaklaşık yüzde 15 ile yüzde 20’sinin sulama olanaklarına sahipt olduğu, tarımın yüzde 80’inin kuru, geriye kalan kısımlarda ise bahçe ve sulu tarım yapıldığı kaydedildi. Kuru tarım arazisinde buğday esas alındığında dekar başına 250 kg ürün alındığı, ayrıca 1 milyon 800 bin adet zeytin ağacı ve 500 bin adet fıstık ağacı bulunduğu belirtilirken şu anki mevcut koşullardan dolayı tarımla uğraşılamadığı aktarıldı. Savaştan önce Suriye’nin tahıl ihtiyacının yüzde 35- 40’ının Kobanê bölgesinden karşılandığı bölgede, buğday, arpa, mercimek, şeker pancarı, pamuk, mısır, kimyon, çörek otu, karabiber, kavun, karpuz, domates, patlıcan, biber, salatalık, ayçiçeği, zeytin, Halep Fıstığı, yer fıstığı, fasulye, barbunya, gül, elma, kayısı, şeftali, incir, nar, susam, fiğ, meyan kökü, dut üretiminin yapıldığı kaydedildi.
Raporda bölgedeki sulama olanaklarının yaratılmasının desteklenmesi ve hayvancılığın desteklenmesiyle kalkınmanın sağlanacağı belirtilen raporda, “Kobanê’nin 10 km mesafede bir toprak mahsulleri ofisi mevcuttur. Her biri bin 200 ton kapasiteli toplam 12 silo bulunmaktadır. Savaş boyunca DAİŞ’in ekmek ihtiyacını karşılayan buğdayın buradan sağlanması sebebi ile bu tesis hiçbir şekilde zarar görmemiştir. Bölgede ciddi şekilde mazot sıkıntısı yaşandığından şu an da herhangi bir faaliyet söz konusu değildir” denildi.
‘Kent savunma odaklı geliştirilmeli’
Raporda, öncelikle kentin her an savaş tehdidi altında olmasından kaynaklı savunma odaklı geliştirilmesi gerektiği belirtilerek, bunu yaparken de kentte yaşayan insanların toplumsal hafızasında iz bırakacak ve bilinçaltını etkilemeyecek yöntemlerin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Kentte yeniden inşa sürecinin demokratik ekolojik yaşama duyarlı bir planlama anlayışı ile sürdürülmesi gerektiği belirtilerek, kentin öncelikli barınma ve diğer yaşamsal ihtiyaçlarının giderilmesi için mülkiyeti kanton yönetiminde bulunan alanların planlanması gerektiği vurgulandı. Mülkiyeti kantonda bulunan arazinin batı cephesinde kentsel ölçekte sağlık tesislerinin planlanması, mülkiyetinin büyük bir bölümünün kanton arazisinde olan Miştenur tepesi ve eteklerinin kentsel yapılaşma riski karşısında önlem alınarak stratejik konumunun güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
‘Psiko-sosyal iyileştirme çalışmaları başlamalı’
Kente savaş neticesinde oluşan dezavantajlı kesimlerin yoğunlaştığı bölgelerin kanton yönetimi ile yerel halkın uzlaşısı doğrultusunda yeniden inşa sürecinde planlamada öncelikli alanlar olarak ilan edilmesi gerektiğine vurgu yapılan raporda, savaş öncesi kentsel ekonominin üretim araçlarının tespiti ve bu unsurların kentsel ölçekte yeniden ele alınarak kent ekonomisine entegrasyonunun sağlanması, savaş sonrası sağlıklı bir toplumsal yaşamın kurgulanması için toplumun rehabilitasyonu ve psiko-sosyal durumunun iyileştirilmesi çalışmalarının ivedikli olarak başlanması gerektiği kaydedildi.
Raporun sonuç ve öneriler kısmında ise şunlar yer aldı:
Yapı hasar durumuna dair;
* Bölgede başta ağır hasarın yaşandığı 7 mahalledeki ve kent genelindeki enkaz kalıntılarının bir an önce kaldırılması ve belirlenecek bir alana sevk edilmesi gerekmektedir. Ancak patlamamış mühimmatların şehir yaşamının güvenliğinin tehdit ettiğini ve yürütülecek enkaz çalışmalarını da engelleyebileceği tespit edilmiştir.
* Ağır hasarlı yapılar bir an önce kontrollü bir şekilde yıkılmalıdır.
* Orta hasarlı yapıların onarılması ekonomik olmayacağındanve devam eden iç savaştan kaynaklı gelecek göç de düşünülerek kentleşmenin yeniden planlanması ve oluşturulacak konut stokunun düzenli ve sağlıklı olabilmesi için orta hasarlı yapıların yıkılması önerilmektedir.
* Sağlıklı konutların, ticari alanların ve kamu yapılarının yapılabilmesi için öncelikle yapılaşma alanların belirlenmesi ve kararlaştırılması gerekmektedir.
* Bulaşıcı hastalıkların önlenmesi için alt yapı tesislerinin onarılması ve ihtiyaç dâhilinde ise ek tesislerin yapılması gerekmektedir.
* Kamu hizmetlerinin sağlıklı yürütülebilmesi için kamu hizmet binalarının ivedi olarak yapılması gerekmektedir.
Tarihi yapılara dair;
* Tarihi yapılar Kobanê’ye dair bir dönemin belleğini taşımaktadır. Dolayısıyla yapıların geleceğe aktarılması elzemdir.
* Bu yapılar kentte yapılacak temizlik işlemleri sırasında mevcut haliyle korunmalı.
* Daha sonrasında uzman restoratör-mimarlar tarafından bu yapıların restorasyonuna ilişkin hazırlanacak projeler dahilinde müdahale edilmelidir.* Kentsel müdahalede öncelikli alanların tespiti, yeniden inşa sürecinde eski kent üzerinden bölgelemeler yapılarak önceliklere göre kaynak aktarımının sağlanması
Elektrik enerjisine dair;
* İmar edilecek yeni bölgelerle beraber şehrin alacağı yeni vaziyet planına göre elektrik dağıtım şebekesinin yeniden projelendirilmesi ve ihtiyaçların yeniden belirlenmesi gerekecektir.
* Tüm bu inceleme ve tespitler Kobane şehir merkezinin durumu göz önüne alınarak yapılmıştır. Kalıcı bir çözüm bulunamadığı sürece köyler de jeneratörlerle enerji ihtiyacını karşılamak durumundadır.
Harita- Planlamaya dair;
* Arazi çalışmalarında tercihe bağlı olarak ister ITRF96 ister daha önceden kullanılan sistemin devam edilebileceği ön görülmüştür. Her iki sistem ile aynı konuma ait ölçü yapıldığında dönüşümden kaynaklı ±5 cm fark oluşacaktır. Oluşturulan dönüşüm parametresi kentin tamamını kapsamaktadır, köylerde yapılacak çalışmalarda hata payı parametre noktalarından uzaklaştıkça artacaktır. Bu nedenle parametre kanton idari sınırlarını kapsayacak şekilde genişletilmelidir.
* Bu şartlarda Kobani merkezi için hazırlanan parametre, teknik çalışmalar için yeterli hassasiyettedir. Teknik düzeyde çalışabilecek en az 5personele ihtiyaç duyulabileceği ön görülmüştür. Bunların teknik düzeyde eğitimi ve gerekli donanım ihtiyacının sağlanması gerekmektedir.
* Kentteki hasar tespit çalışmalarının daha sağlıklı yapılabilmesi ve mevcut halihazır haritanın güncellenebilmesi için kent merkezine ait savaş öncesi ve savaş sonrası yüksek çözünürlüklü uydu fotoğraflarının temin edilmesi, çalışmaların hızlanmasına yarar sağlayacaktır.
* Kobani Kantonu Sınırları’na ait kadastral haritasının bulunmaması, yapılacak olan çalışmalarda toplumsal sorunlara neden olma ihtimali bulunmaktadır. Olanaklar doğrultusunda öncelikle kadastral verilerin temin edilmesi mülkiyetten kaynaklı doğa bilecek sorunları giderecektir. mülkiyete ilişkin kadastral verilerin bulunma imkanı yok ise yeni bir mülkiyet hukukunun oluşturulması,bu hukuk doğrultusunda mülkiyet sınırlarının belirlenmesi ve kayıt altına alınması gerekmektedir.
Planlamaya dair;
* Ekolojik eşiklere dayalı sınırların korunması ve sürekliliğinin sağlanması
* Yerel ekonominin desteklenmesi ve planlamanın bu yönde teşvik edici bir unsur olarak kullanılması
* Yeniden inşa süreçlerinde işbirliği ağlarının kurulması ve kentsel paydaşların belirlenerek sürece dahil edilmesi
* Açık alanlar, tarım alanları ve kritik çevresel alanların korunması
* Kentin kültürel karakterlerinin tanınması, korunması
* Yerleşmenin meskûn alanda yeniden yerinde inşası ve yıkılan bölgelerin yeniden kullanımı
* Yenilenebilir enerji üretim ve kullanımı; yenilenebilir enerji araçlarının kent ve yapı ile entegrasyonu;
* Enerji konumunun öncelikli ele alınması ve bunun için yapı ve malzeme teknolojisinin kullanılmasında imkanlar yaratılması (bölgesel işbirlikleri)
* Yapılarda enerji verimli malzeme kullanımı, yenilenebilir enerji üretimi
* Toplum sağlığı ve ekoloji açısından katı atık depolama alanlarının yeniden ele alınarak alternatif çözümler geliştirilmesi ve geri dönüşümlerinin sağlanması
* Yerleşmelerin doğal nitelikleriyle uyumlu altyapı sisteminin korunarak geliştirilmesi
* Yerele özgü planlama, mimari ve peyzaj tasarımı yaklaşımının benimsenmesi
* Isı ve ışık açısından kendi kendine yetebilen kamusal mekân formu kamusal alanların alternatif enerji kaynaklarıyla kurgulanması
* İnsan ölçeğinde kamusal mekânlar ve kent formu
* Değişen demografik yapıya uygunluk gösterecek farklı konut seçeneklerinin geliştirilmesi
* Yerleşmede aidiyet hissinin yeniden yaratılması
* Uzun dönemli siyasal, ekonomik ve sosyal güvenliğin sağlanması
* İnsanlara kentin yeniden inşa sürecinde yetki verilmesi,
* Tüm atıkların geri dönüşümü için maliyet verimli eko-mühendislik çözümleri
* İnsan ölçeğinde, yaşlı, çocuk, engelli ve kadın odaklı geniş açık kentsel mekanlar tasarlanması ve kent içinde yaratılan geniş kamusal açık alanların güvenli bölge kavramıyla birlikte düşünülmesi
* Kentsel gelişme için bölgesel kaynak merkezleri ağının geliştirilmesi
* Mevcut yapılaşmış alanda işlevsiz sanayi bölgelerinin yeni bir perspektifle ele alınarak yapılandırılması ve gelişmesinin önünü açılarak üretim imkânlarına kavuşturulması
* Kentin her alanında eşit ve dengeli gelişmeyi sağlamak açısından sektörel fonksiyonların kentte homojen bir şekilde yer seçiminin sağlanması ve sektörel bazda gelişmenin önünün açılması. ANHA