Eşbaşkanlık devamla şunları kaydetti;
“Bu katliam Saddam rejimi şahsında bölgedeki sömürgeci güçlerin Kürt halkına karşı nasıl insafsız bir politika içinde olduklarını gözler önüne sermiştir. Halepçe de Kürtler kimyasal silahlarla bombalanırken seslerini çıkarmayanlar ancak birkaç yıl sonra siyasi çıkarları gereği Halepçe Katliamı’nı gündemlerine almışlardır. Bu gerçeklik uluslararası güçlerin Kürtler söz konusu olduğunda her türlü insanlık değerlerini çıkarları gereği nasıl bir tarafa bıraktığını ortaya koymuştur.”
KCK yürütme konseyi eşbaşkanlığı Kürt halkının katliamlar karşısında ulaştığı bilinç düzeyine dikkat çekti.
Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin yalnız bırakılması kadar Dersim ve Qamişlo katliamlarına dönük tepkisizliğİ hatırlatan Eşbaşkanlık şu vurguyu yaptı;
‘Kürtler böylece özgürlüğün ve demokratik yaşamın ancak öz bilinç ve örgütlülükle direnilirse gerçekleşebileceğini görmüş ve mücadelelerini bu temelde geliştirmişlerdir.”
Açıklama şu vurgular ile sona erdi.
”Kürtler bugün ulaştığı bilinçlenme, örgütlenme ve mücadele düzeyiyle yeni Halepçe’lerin önünü alma gücüne ulaştıkları gibi dört parçada özgürlüğüne her zamankinden daha çok yaklaşmışlardır. Kürdistan’da yürüttükleri mücadele ile sadece Kürt halkının değil, Ortadoğu halklarının özgür ve demokratik yaşamını sağlayacak öncü bir düzeye ulaşmışlardır.
Kürt halkı ve bir bütün olarak özgürlük mücadelemiz Halepçe gibi Kürtler üzerinde soykırım gerçekleştirmeyi hedefleyen tüm güçlere karşı kararlılıkla mücadeleyi sürdürecek, katliamların bir daha yaşanmayacağı, özgür ve demokratik Kürdistan’ı gerçekleştirecektir.”