Bu haftaki eylemde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle gözaltındayken kaybedilen, katledilen kadınların akıbeti soruldu.
Devlet kadından neden korkuyor?
Eylemde ilk olarak, gözaltındayken kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız konuştu.
Cezaevindeki kadın tutukluları ve gözaltındayken kaybedilen kadınları anarak konuşmasına başlayan Yıldız, “35 yıl önceki acımız neyse bugün acımız hala taze” dedi.
27 Şubat’ta yaşamını yitiren Cumartesi Annesi Kiraz Şahin‘i de anan Yıldız, “Kiraz, eşini bulmak için 20 yıl mücadele etti, ‘belki eşimi bulurum da öldüğümde onun yanına gömülürüm’ demişti” diye konuştu.
‘Erkek egemen sistemin biçtiği rolü reddettiler’
Nihat Aydoğan’ın eşi Halime Aydoğan da, “Kadınlar günü, anneler günü, sevgililer günü bizim ne işimize yarıyor ki? Devlet kadından neden korkuyor?” diye sordu.
Bu hafta, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltına Kayıplara Karşı Komisyon’unun basın açıklamasını Cumartesi Anneleri / İnsanları’ndan Leyla Kaya okudu.
“Bizler yıllardır erkek egemen sistemin baskılarına, zulmüne ve adaletsizliğine karşı isyan ettik. Devlet kaynaklı şiddetin en vahşi uygulaması olan gözaltında kaybetme suçunun hedef aldığı kadınları anıyoruz.
“Gözaltında kaybedilen ya da katledilen kadınlar erkek egemen sistemin kendilerine biçtiği rolü reddettiler. Onlar, kadın haklarını savundukları, sosyalist, Kürt, kadın oldukları için gözaltında kaybedildiler.”
Gözaltında kaybedilen kadınlar
Devleti yönetenlere seslenen Kaya, gözaltında kaybedilen Makbule Ökdem, Ayten Öztürek, Rıdda Yavuz, Hamide Şarlı, Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Gülizar Serin ve 3 yaşındaki kızı Dilek Serin, Lütfiye Kaçar, Ayşenur Şimşek, Hatice Şimşek, Fahriye Mordeniz, Zozan Eren, Neslihan Uslu ve Konca Kuriş’in akıbetini sordu.
* 1991 yılında Cizre’de gözaltına alınan 18 yıl sonra yol yapım çalışması sırasında kemikleri bulunanMakbule Ökdem’e ne oldu?
* 27 Temmuz 1992’de Dersim’de gözaltına alındıktan 8 gün sonra işkenceden tanınmaz haldeki bedeni Elazığ Karşıyaka Kartepe mevkiinde gömülü bulunan Ayten Öztürk’e ne oldu?
* 14 Ağustos 1992’de Mardin/Derik’te iki kişi ile birlikte gözaltına alınan Rıdda Yavuz’a ne oldu?
* 24 Aralık 1993 günü Bitlis/Tatvan/ Wanik köyündeki evlerinden kardeşi Ramazan ile birlikte askerler tarafından gözaltına alınan Hamide Şarlı’ya ne oldu?
* 24 Eylül 1994 günü Dersim/ Mirik ‘te köye yapılan askeri operasyon sonrası kaybolan Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Gülizar Serin ve onun üç yaşındaki kızı Dilek Serin‘e ne oldu?
* 5 Ekim 1994’te İstanbul’da gözaltına alınan Lütfiye Kaçar’a ne oldu?
* 24 Ocak 1995 günü Ankara’da gözaltına alınan işkence görmüş bedeni 76 gün sonra Gölbaşında gömülü bulunan Ayşenur Şimşek’e ne oldu?
* 1 Mayıs 1995 günü Diyarbakır/Bismil’de gözaltına alınan Hatice Şimşek’e ne oldu?
* 28 Kasım 1996 günü Diyarbakır’da eşi Mahmut ile birlikte gözaltına alınan ve iki yıl sonra kimsesiz olarak defnedildiği Cizre Asri Mezarlığı’ndaki bedenine ulaşılan Fahriye Mordeniz’e ne oldu?
* 26 Eylül 1997 günü Kulp-Diyarbakır yolunda otomobilleri durdurularak eşi Orhan ile birlikte beyaz Toros ile kaçırılan Zozan Eren’e ne oldu?
* 31 Mart 1998 günü İzmir/Çeşme/Alaçatı’da üç arkadaşı ile birlikte gözaltına alınan Neslihan Uslu’ya ne oldu?
* 16 Temmuz 1998 gecesi derin devlet yapılanması olan Hizbullah tarafından Mersin’de kaçırılan 21 Ocak 2000 tarihinde Konya Meram’da bir villanın bodrumunda işkence edildikten sonra gömülen bedenine ulaşılan Konca Kuriş’e ne oldu?
‘Hesap sormaktan vazgeçmeyeceğiz’
Gözaltında kaybedilen kadınların akıbetini açıklamanın ve faillerinin cezalandırmanın devletin görevi olduğunu söyleyen Kaya,”Bu görevi yerine getirmeyen yetkililer suç işliyorlar. Devletin gözaltında kaybettiği kadınları unutmayacağız. Onları kaybedenlerden hesap sormaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.