Gevaş İlçesi'ne 83 kilometre uzaklıkta bulunan Anaköy (Xuritis) Köyü'nde yaklaşık 30 kadın, yüksek dağların arasında mekan olarak seçilmiş Keyis Yaylası'nda otlanan bin 500 küçükbaş hayvanı sağmak için günlerinin büyük bir kısmını yolda ve yaylada geçiriyor. Her gün sabahın erken saatlerinde dağları ve ovaları yaya geçen kadınlar, bir zamanlar köy olan; fakat bölgedeki çatışmalı ortamdan dolayı yakılmış köylerin arasından geçerek yaptıkları uzun bir yolculuğun ardından yaylalara varıyor. Bêrîvanlar (süt sağan), günlerini koyun sağmak için geldikleri yaylada geçiriyor. Haziran ayı başından sonbahara kadar her gün aynı işi yapan bêrîvanlar, tek geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu belirtiyor. Toplu bir şekilde yaylaya çıkan ve aynı anda hareket eden bêrîvanlar, koyunların sütü ile yoğurt, peynir ve kaymak yaparken, doğanın verdiği güzelliği, yüzlerinden eksik etmedikleri gülümseme ile karşılıyor.
'Nasırlı ellerin bereketi'
Kilometrelerce uzunluktaki patika yollardan Keyis Yaylası'na varan bêrîvanlar, hem güneşten hem de sert rüzgarlardan korunmak için yüzlerini yazmalarla kapatıyor. Ardından koyun sürülerinin bir araya getirildiği alana geçen bêrîvanlar, yanlarında getirdikleri kova ve bidonları yerleştirip, nasırlı elleri ile koyunları tek tek sağıyor.
'Zahmetli olmasına rağmen zevkle yapıyorum'
Genç bêrîvanlardan Mizgin Direk (16), bir taraftan çatlamış elleriyle koyunları sağarken, bir taraftan yılın 6 ayı boyunca yaptığı bêrîvanlık ile ilgili duygularını anlatıyor. Yıllarca annesinin yaptığı işin kendisine kaldığını ve bunu zevkle yaptığını belirten Direk, "5 yıldır ben bêrîvanlık yapıyorum. Yorucu ve zahmetli olmasına rağmen isteyerek yapıyorum. Sabahları erken köyden çıkıyoruz, akşama doğru köye dönüyoruz. Bu kimilerine göre zor olabilir ama biz alıştık. Geçimimizin önemli bir kısmını sütten sağlıyoruz. Evdeki ihtiyacımıza göre sütü alır, yoğurt ya da peynir yapıyoruz. Geri kalan sütü ise satıp geçimimizi karşılıyoruz" diyor.
'Nüfusumuz kalabalık olduğu için satacak sütümüz olmuyor'
Yaklaşık 5 yıldır yaylara gidip bêrîvanlık yapan Ayten Aladağ (22) ise, sağdıkları sütten elde ettikleri yoğurt ve peyniri geçimlerini sağlamak için sattıklarını belirterek, "Biz Kürtler bêrîvanlığı çok anımsarız" dedi. Sarayi Akti (45) de, evdeki nüfuslarının kalabalık olduğunu belirterek, "10 çocuğum var. 6 yıldır geldiğim yaylada sağdığım sütlerden, peynir, yoğurt ve kaymak yapıyorum. Nüfusumuz kalabalık olduğu için satacak sütümüz olmuyor" dedi. DİHA