Esad'ın Suriye görüntüsünü aratacak manzaralar

Cezaevlerindeki ölümlerin önüne geçmek için böyle devam ederse arkadaşlarımızla bedenimizi biz de ölüme yatıracağız" dedi. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, "Bir basın açıklaması nedeniyle şehir ablukaya alınıyor. Basın açıklamasına yaklaşımı görüyorsunuz. Başbakan'ın meseleye ciddi yaklaşması gerekir" diye konuştu. Polisler, burnunu ve kolunu kırdıkları HDK Diyarbakır Sözcüsü Hüseyin Bardakçı'yı feci şekilde darp ederek gözaltına aldı.

BDP'nin açlık grevindeki eylemcilerin taleplerinin kabul edilmesi için yapmak istediği mitinge Diyarbakır Valiliği'nce yasaklama gelince kentte gerilim yükseldi. Sabah saatlerinde Batıkent Meydanı polis ablukasına alındı. Sık sık polis araçlarından Türkçe ve Kürtçe "mitingin yasaklandığına dair" yapılan anonslar sonuç vermedi. Polis ablukasına alınan Batıkent'te BDP milletvekilleri Altan Tan, Ayla Akat, Sırrı Süreyya Önder, Nursel Aydoğan ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile belediye başkanları geldi. Kitlenin gelmesine izin vermeyen polisi protesto etmek isteyen milletvekilleri, burada Batıkent-Ofis yolunu trafiğe kapatarak oturma eylemi yaptı. BDP'li milletvekilleri ile belediye başkanları kendi aralarında bir durum değerlendirmesi yaparak, Batıkent'ten ayrıldı. Polis ve medya mensupları BDP'lilerin nereye gideceğini kestiremeden BDP'li milletvekilleri ve belediye başkanları Diyarbakır Valiliği önünde bulunan BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak ve DTK Eş Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un yanına gelerek burada polisin valiliğin dış kapılarını kapatmasına izin vermeden valilik bahçesine girdi. Polisin ''kapıları kapatın'' emri ise, BDP'lilerin hızlı hareket etmesiyle sonuçsuz kaldı.

'Bu vali bu şehirde kan döküyor gitsin buradan'

Valilik bahçesine girilmesi ile bina girişine dayanan BDP'lilerle polis arasında sert tartışmalar yaşandı. Kendilerine engel olmaya çalışan Valilik Koruma Müdürü ile tartışan Demirtaş, Vali Mustafa Toprak'ın Valiliğe gelmesini istedi. Tartışmalar uzun süre devam etti. "Randevunuz var mı?" diye soran polis müdürüne sert çıkan Demirtaş, "Senin Valin benim il binama girerken randevu ile mi giriyor. Gaz bombası atarken randevu mu istiyor. Ara Valiyi deki, içeriye giriyorlar, uzatma. Yeter bu işkence git muhatabım gelsin karşıma. Bu Vali bu şehri geriyor, başka bir şey yok bu vali bu şehirde kan döküyor. Gitsin buradan" diye konuştu.

'Haddini bilecek o terbiyesiz'

Tartışmalar Kışanak, Tan, Demirtaş ile Güvenlik Müdürü arasında uzun süre sürdü. BDP'liler dışarı çıkmayı reddederken, gerilim arttı. Demirtaş, "Benim gözümün önünde benim anamı, bacımı, kardeşimi dövemez. Haddini bilecek terbiyesiz. Babasının malı değil Diyarbakır. Bu valilik de babasının malı değil. Biz de seçilmişiz bu şehrin yüzde 65 oyunu almışız. Haddini bilecek o terbiyesiz. Gelsin bakalım" diye konuştu. Kendisine "Provoke ediyorsunuz" diyen Valilik Güvenlik Müdürüne, "Git işine" diye çıkışan Demirtaş, vali ve vali yardımcısının gelmesi için ısrarlarını sürdürdü. "Yeter artık" diyen Demirtaş, "Bu halk gelecek sizi tükürüğünde boğacak" dedi. Valinin gelmesi için BDP'liler ile polis müdürleri arasında uzun süre tartışma yaşandı.

Burnu ve kolunu kırıp, yerlerde sürükleyerek gözaltına aldılar

Tartışmalar sürerken polisler, Valilikte bulunan HDK Diyarbakır Sözcüsü Hüseyin Bardakçı'yı dışarı çıkarmak istedi. Dışarı çıkmak istemeyen Bardakçı'yı döven polisler, Bardakçı'nın burnunu kırdı. Bardakçı'yı polisin elinden zor alan BDP Van Milletvekili Aysel Tuğluk oldu. Bardakçı'ya yapılan müdahale, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i ise çileden çıkardı. Baydemir, polise uzun süre tekrarlayarak, "Faşistler, faşistler, Allah belanızı versin, şerefsizler, alçaklar, alçaksınız, faşistsiniz" diye bağırdı.

'Sadece savaşı kızıştırdın'

Daha sonra açıklama yapan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Adelet Bakanı Sadullah Ergin ile yaptığı görüşmeye vurgu yaptı. Demirtaş görüşlerin sürdüğü bir zamanda Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak'ın yapmak istedikleri mitingi yasakladığını hatırlatarak, mitingi yapılmasının ölüm oruçlarının sonlandırılması için bir adım olabileceğini kaydetti. Demirtaş, "Biz buradan sormak istiyoruz. Sen kimsin. Diyarbakır'da görev yaptığın sürede sadece savaşı kızıştırdın" diye konuştu. Daha sonra polis basın mensuplarını bahçe dışına çıkararak, görüntü alması önünde engel oluşturdu. Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ise, polisin Foto-Film biriminin çekim yapmaya devam etmesine tepki göstererek, Foto-Film ekiplerinin çekim yapmasını engellemeye çalıştı.

'Böyle devam ederse bedenimizi biz de ölümü yatıracağız'

Daha sonra Valilik binası önünde açıklama yapan DTK Eş Başkanı ve Bağımsız Mardin Milletvekili Ahmet Türk, Diyarbakır Valisi'nin yapacakları mitingi terörize ettiğini belirterek, "Bugünkü görüntüler Esad'ın Suriye görüntüsünü aratacak manzaralardır. Tüm olumsuzluklara rağmen aklın ve vicdanın öne çıkması gerekir. Cezaevlerindeki ölümlerin önüne geçmek için böyle devam ederse arkadaşlarımızla bedenimizi biz de ölüme yatıracağız'' dedi.

'Herkesin bir daha düşünmesi gerekir'

Ardından açıklama yapan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, dışarıda her gün ölüm yaşandığını, miting ve yürüyüşlerle bu ölümlerin yaşanmaması için çaba gösterdiklerini belirterek, şunları söyledi: "Miting ve yürüyüşlerle ölümlerin yaşanmaması için çaba gösteriyoruz. Açlık grevleri ölümle sonuçlanmasın diye demokratik yöntemlerin devreye girmesi için gayret ediyoruz. Bugün Diyarbakır'da sıkıyönetim ve darbe görüntülerine rağmen sağduyuyu elden bırakmıyoruz. Biz bu ölümleri durdurmak zorundayız. Atılacak olumlu adımlara karşı pozitif adımlar atacağız. Talepler konusunda Hükümet esnek olmalı. Yasadışı talepler değildir. Birlikte hangi adımları atacağımıza karar verilebilir. Başbakan'ın söylediği gibi ortada bir şov yok, insan hayatı var. Başbakan bu üslubu değiştirmeli. Demokratik siyasetin kanalları açık oldukça ölümleri durdurmak daha kolay olacak. Ortada şantaj yok. Yüzyıllık sorun var. Açlık grevindekiler bu kadar ciddi karar almışlarsa, herkesin bir kez daha düşünmesi gerekir. Bir basın açıklaması nedeniyle şehir ablukaya alınıyor. Basın açıklamasına yaklaşımı görüyorsunuz. Başbakan'ın meseleye ciddi yaklaşması gerekir. Bu olay siyasi, istismar edilmemeli. Bugün Diyarbakır'da miting yapsaydık, sorunun çözümüne yakın mesajlar verecektik. Ortada pazarlık yok, can var. Daha cesur olacak hükümete biz yardımcı olmaya hazırız. Ancak Türkiye polis devletine dönmüştür. Bu yöntemler doğru değil. İnsanlar yürüyüş ve miting yapabilmelidir" diye konuştu.

BDP'liler BDP İl binasına geçerken, polis daha önce burnunu kırdığı HDK Diyarbakır Sözcüsü Hüseyin Bardakçı'nın kolunu da kırarak yerden sürükleyip gözaltına alındı. BDP'lilerin çabaları ise, Bardakçı'nın gözaltına alınmaması için yeterli olmadı.