Miting için Malatya’dan gelen CHP Gençlik Kolları Üyesi Murat Orçun, 10 Ekim sabahını şöyle anlatıyor: “Otobüsten indikten sonra Kasım başkanlarla birlikte yiyecek bir şeyler almış, alana doğru gidiyorduk. Yürüyüş başlamamıştı bile. Aniden büyük bir patlama sesi duyduk. Havaya toz bulutu ve pis bir koku yayıldı. Her şeyi görüyor ama bir şey yapamıyordum. Sonra polis gelip gaz attı ve o pis kokunun yerini gaz kokusu aldı.”
Orada miting yapanın Cumhurbaşkanı Erdoğan olması halinde güvenlik önlemlerinin birkaç kilometreyi kapsayacağını ifade eden Orçun, ülkeye sükunet ve barışın gelmesi için adım attıklarını ancak yapılan saldırıların kendilerini durduramayacaklarını söyledi. Bundan sonra olacak yürüyüşlerde de insanların korkusuzca yürüyeceğine inandığını söyleyen Orçun, “Bundan sonra ülkenin doğusundan batısına herkes kol kola yürüyecek” dedi.
‘SOL ELLE YAZMAYI ÖĞRENECEĞİM’
Ayrıca hastaneye kaldırıldığı günden beri herkesin kendisiyle ilgilendiğini dile getiren Orçun, “Bir şey istemiştim geçen gün, çuvalla getiriyorlar. Bir şey istemeye çekiniyorum vallahi. Babam ilgilense bu kadar olmazdı. Herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ankara’ya gelirken dönüşte yeniden üniversite sınavlarına hazırlanma planları yaptığını anlatan Orçun, “Sınava da çalışmamı engelleyemeyecekler. Sağ elim alçıda olduğu için sol elle yazmayı öğreneceğim” diyor.
İNADINA BARIŞ İNADINA MÜCADELE
Yine Malatya’dan mitinge gelen Emek Gençliği Üyesi Uğur Mumcu Şahin, öncelikle dışarıdaki arkadaşlarından çok güçlü olmalarını istediğini ve kendilerinin de bu şekilde güçlü olabileceklerini söyledi. Patlama anını anlatan Şahin, “Korkunç bir andı. Sonra yerde yatıyordum. Polisler üstümüze geliyorlardı, çevredekiler durdurmaya çalışıyorlardı” dedi. Şahin, “Savaşın bedelini bu halk ödedi. Er ya da geç barışı sağlayamazsak bundan sonra da katliamları görmek zorunda kalacağız. Ankara’da patlayan bomba Bursa’da da patlayabilir, başka yerde de. Biz bunun için inadına barış, inadına mücadele diyeceğiz. Buradan çıkınca da mücadeleme devam edeceğim” dedi.
‘HEPSİ BENİM ÇOCUĞUM’
Aynı hastanede bulunan Emek Gençliği Üyesi Uğur Erman Karakoç’un yanına uğruyoruz. Bacağındaki yarasından dolayı kapıda beklemek durumundayız. Uğur’un morali yerinde. Ayak parmaklarını da oynatması nedeniyle ailesi ve arkadaşlarının da yüzü gülüyor. Patatesli börek istemiş, yakınları onları getiriyor. Konuştuğumuzda da dışarıda bulunan tüm yoldaşlarına, arkadaşlarına iyi olduğunu belirterek selam yolladığını söylüyor. Uğur’un babasıyla konuşuyoruz. O sırada patlamada yaralanan başka bir gençle ilgileniyor ve “Onların hepsi benim çocuklarım. Hepsinin iyi olması için uğraşıyoruz” diyor.