Hozat ilçesine bağlı Saka Sure köyü, 1938 yılındaki askeri operasyonda 10’u çocuk, 21 kurban vermişti.
İddiaya göre Baran Ailesi’nden dokuz, Canan Ailesi’nden de 11 kişi bir samanlıkta diri diri yakılarak öldürüldü. Her iki ailenin evlatları bu yıl katliamın meydana geldiği noktada anıt yapmaya çalışırken, topraktan kimi kemiklerin çıktığı fark edildi. Hüseyin Baran, kemiklerin fotoğraflarını çekerek, toplu mezarın açılması için Hozat Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Başsavcılk, zamanaşımı nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti. Baran Ailesi’nin avukatı Cihan Söylemez’in itirazı üzerine kararı değerlendiren Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi, “kemiklerin insan kemiği olup olmadığı, insan kemiği olması halinde ölüm tarihi ve sebeplerine ilişkin araştırma yapılmaksızın karar verildiğini” belirterek, kararı kaldırdı ve soruşturmaya devam edilmesini istedi.
Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre; mahkeme, “cenazelerin bulunması amacına yönelik kapsamlı bir kazı ve araştırmanın yapılmasını, bulunması muhtemel kemikler üzerinde labaratuar analizi yapılarak, insan kemiği olup olmadığının tespitini, insan kemiği olması halinde muhtemel ölüm yılı ve nedenlerinin ve akraba DNA eşleştirmelerinin yapılarak yakınlarına teslimini” istedi.
AİHM’nin Kıbrıs kararı dayanak oldu
Tunceli Sulh Ceza Hakimi Muhammed Gündoğdu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi’nin Varnava ve Diğerleri/ Türkiye kararını dayanak gösterdi ve Türkiye’nin 1955 ve 1974 yılları arasında kaybolan 15 Kıbrıslı Rum’un başvurusu üzerine 2009 yılında mahkum edildiğini hatırlattı.
Hakim Gündoğdu, bu karara göre “15 kişinin akıbetinin ne olduğu ve bu konuda etkin soruşturma yapılması yükümlülüğüne aykırı davranıldığını, kayıp kişilerin akıbetlerinin tespiti ve eğer tespitleri mümkünse kalıntılarının akrabalarına tesliminin gerektiği, Türk hükümetinin buradaki yükümlülüğünün sadece etkin bir soruşturma yapmakla yeterli olmayacağının belirtildiğini” kaydetti. Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına da atıfta bulunan Hakim Gündoğdu, soruşturmaya devam edilmesini kararlaştırdı.
Avukat Cihan Söylemez, karar üzerine önceki gün Hozat Başsavcılığı’na gitti. Söylemez’in verdiği bilgiye göre savcılık, kendisine “mevsim şartları uygun olduğunda bir antropolog ve adli tıp uzmanı eşliğinde” kazı yapılacağı söylendi. Söylemez, kazının 2015’in şubat ayı sonu veya mart ayı başında yapılacağını kaydediyor. Gelinen aşamanın, 1938 ile ilgili hukuksal mücadele bakımından alınmış tek olumlu karar olduğunu vurgulayan Söylemez, “Mezarlar açılırsa ‘Burada isyan vardır’ diye beyanda bulunanların tezleri çürümüş olacak. O toplu mezarda çocukların ve yaşlıların kemikleri var. Dolayısıyla bir isyan değil, kaliam olduğunu ortaya çıkacak” diyor.