‘DENİZ YÜCEL VE MEŞALE TOLU’YU DA İSTEDİ’
Az sayıda kişinin haberdar olduğu arabuluculuk girişiminin Almanya’da 24 Eylül’de yapılan seçimlerden bir hafta sonra gerçekleştiği, Schröder’in Erdoğan’ı ziyaret ederek, Türkiye’de tutuklu gazeteci Deniz Yücel ile Alman vatandaşları Meşale Tolu ve Peter Steudtner’in serbest bırakılmasını istediği kaydedildi.
‘AYLARDIR UĞRAŞ VERİYOR’
Spiegel’in ‘güvenilir’ kaynaklara dayandırdığı haberinde, Dışişleri Bakanı Gabriel’in Türkiye ile Almanya arasında yaşanan krize çözüm bulmak için aylardır uğraş verdiği ancak kamuoyu önünde karşılıklı suçlamaların dozunun iyice artması nedeniyle bu gizli misyon için Schröder’i devreye soktuğu belirtiliyor.
Schröder-Erdoğan görüşmesinin başarılı geçtiği ve görüşmede “iki ülke dışişleri bakanlarının bir çözüm bulmak için çalışmaya devam etmesi” kararı alındığı kaydediliyor. En hızlı tahliyenin Steudtner vakasında mümkün olduğunu belirten Spiegel, Türk tarafının ‘yürüyen yargı sürecine kamuoyu önünde müdahil olmak istemediğini’ ve bunu koşul olarak öne sürdüğünü de iddia etti.
‘MERKEL HÜKÜMETİ TEMSİL YETKİSİ VERDİ’
Schröder’in Merkel’e Erdoğan ile ‘özel kişi’ olarak değil, tüm Alman hükümeti adına görüşme isteğinde bulunduğu ve ancak bu şekilde Erdoğan’a karşı gerekli otoriteye sahip olabileceğini söylediği, Merkel’in buna onay verdiği de aktarılıyor.
SIGMAR GABRIEL TEYİT ETTİ
Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Schröder’e verilen gizli görevi Spiegel’e teyit ederek, “Gerhard Schröder’e arabuluculuk çalışması için çok müteşekkirim. Bu, gerilimin düşürülmesi yönünde ilk işaret. Çünkü Türk hükümeti verdiği tüm sözleri yerine getirdi. Şimdi diğer tutukluların serbest bırakılması için çalışmaları sürdürmemiz gerekiyor” dedi.
Schröder’in bürosundan yapılan açıklamada ise, eski başbakanın Steudtner’in serbest bırakılmasından memnuniyet duyduğu, başka bir yorumda bulunulmayacağı belirtildi.
NE OLMUŞTU?
5 Temmuz’da Büyükada’da bir otelde düzenlenen insan hakları seminerine katıldıkları için tutuklanan 8 insan hakları aktivisti hakkında savcılık tarafından “terör örgütüne üyelik” ve “terör örgütüne yardım” suçlamasıyla 15 yıl hapis cezası talep edilmişti. 46 yaşındaki bilişim uzmanı Steudtner, duruşmadaki savunmasında hakkındaki tüm suçlamaları reddetmiş, iddianamede yer alan örgütlerin bazılarının ismini bile bilmediğini belirterek serbest bırakılmayı talep etmişti. (Deutsche Welle Türkçe)