Yüksekova Güncel

Bayık: Silahları neye göre bırakalım?

Güncel

KCK Eş Başkanı Cemil Bayık, "HDP’nin çıkardığı liste beklentilere cevap vermiştir. Tüm halkların kendilerini ifade edebilecekleri bir listedir" açıklamasında bulundu.

 KCK Eş Başkanı Cemil Bayık gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Gündemx.com'dan Naif Yaşar'a konuşan Bayık, “İzleme komisyonu, Sayın Öcalan’la görüşürse, Türkiye samimi bir niyetle masaya oturursa, inkar ve imha politikalarından vazgeçerse, silahların bırakılması anlamında tavrımızı gözden geçireceğiz" dedi.

Gazeteci Naif Yaşar'ın Kandil izlenimleri ve KCK Eş Başkanı Cemil Bayık'ın açıklamaları şu şekilde:

Zirvesinde kar öbekleri, yamaçlarında bin bir çeşit meyve ağaçlarıyla adeta cenneti andıran muhteşem doğasıyla, Kandil medya savunma alanlarında, akan dereye doğru yürüdük.

Aslında, dere kenarına oturma teklifini, KCK eş başkanı Cuma kod adlı Cemil Bayık’ a ben götürmüştüm.

Tereddüt etmeden kabul etti.

Kolumdan tuttu ve birlikte dere kenarına yürüdük.

Yürürken “bak güzel sorular soracaksın” diyerek, gazetecilik dersi verdi.

Fotoğraf çeken arkadaşa da “sen de işini yap… ışığı iyi ayarla” deyince, hep birlikte gülüştük…

Bayık, bir gerilla komutanı olmakla birlikte, gazeteciliğini de konuşturtuyordu.

Misafirperverliği, sıcaklığı, esprileri ve doğallığıyla, beni şaşırtan KCK eş başkanı Cemil Bayık’ın dikkatimi çeken bir diğer özelliği de, doğaya karşı olan hassasiyetiydi.

Dere kenarına doğru yürürken, ani bir refleksle kolumdan tuttu ve çekti, yerde henüz yeşeren bir parmak uzunluğundaki ceviz fidesini işaret ederek,”sakın ola onu ezmeyesin. Bu doğa, geleceğimiz olan çocuklarımızın emanetidir.”

Kendisini korumaları için yanına verdikleri gerillalara “Heval” diye sesleniyordu.

‘Heval’, ’Arkadaş-Yoldaş’ demekti.

Yaşamlarında asl olan Ast-üst ilişkisi değil, yoldaşlık muhabbetiydi.

SİLAHSIZLANMA KONGRESİ NEDEN TOPLANMIYORDU?

Dere kenarında bir kayayı gözüne kestirdi ve çömeldi.

Böyle rahat edemeyeceğini, görüntü almada sıkıntı yaşayacağımızı söyleyince, ısrarlarımı kırmadı ve iki sandalye istedi.

Sonrasında “haydi başla bakalım” deyip gülümseyerek kendisine ilk soruyu yöneltmemi bekledi.

Ortadoğu ve dünya halklarının yaşamlarına yön veren bir hareketin eş genel başkanı karşımdaydı ve kendisine soru sormamı bekliyordu.

Heyecanımı bastırdım, cesaretimi topladım ve kendisinden aldığım pozitif enerjiyle…

”Sayın Bayık… Herkes gündemin seyrine göre baştan başlar sona doğru gider. Ben bu yarından başlayıp bu güne dönmek istiyorum” dedim ve ilk soruyu yönelttim.

Siz neden ‘silahsızlanma kongresini toplamadınız?

Tebessüm ederek;

Neye göre toplayalım? Diyerek soruya, soruyla cevap verdi ve sürdürdü konuşmasını..

“Ne sundular bize? 93 yılından beri durmadan “silahları bırakalım. Silahları gömelim, siyaset yapalım” diyoruz, onlar, ısrarla savaşı, inkarı dayatıyorlar.

Bu gün de kalkmış ‘ Kürt Sorunu yoktur’ diyorlar.

Ya peki, Kürt sorunu yoksa, senin bu panik halin neyin nesi?.. Neden Dolmabahçe kapılarını açtın?.. O sözleri neden verdin? Kimi kandırıyorsun?..

Böylesi bir samimiyetsizlik karşısında, silahları bırakmanın anlamı da yoktur, kongreyi toplamanın da…

KCK eş başkanı Cemil Bayık (Cuma) bu söylemiyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve AKP hükümetinin, seçimler ve başkanlık sevdası yüzünden ülkeyi kaosa sürüklediklerinin altını ısrarla çiziyor ve şunları söylüyordu.

“İstanbul Savcısı neden öldürüldü?, Ağrı’da, beş-on günahsız askeri neden ölümün üzerine gönderdiler? Amaçları o askerleri orada öldürtmek ve asker tabutlarını Türkiye kentlerine gönderterek, ülkede kaos yaratmaktı.”

“Ama güçlerimiz bu provokasyona mahal vermedi. Canlarını ortaya koyarak, halkların bir birine kırdırılmasını engellediler.

Savcıyı kim ve niçin öldürdü?

Savcı, Berkin Elvan soruşturmasını sürdürüyordu ve onların ipliğini pazara çıkaracaktı.

Bunların hiçbirinden, Cumhurbaşkanı, MİT ve hükümet bihaber değildir.

Tüm bu provokatörce eylemler, önceden hesaplanmış senaryoların hayata geçirilmesidir.

APO TÜRKİYE’NİN GÜVENCESİDİR

KCK Eş Başkanı Bayık, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın, silahların bırakılması yönünde, gösterdiği çaba ve gayrete de dikkat çekerek şunları söylüyordu.

“Türkiye halklarının barış içinde yaşaması için, Sayın Öcalan, elini hatta gövdesini taşın altına koymuştur. Apo, Türkiye halklarının güvencesidir. Ancak o Türkiye’yi sağlıklı bir yaşama taşır. Türkiye halklarının birliğini sağlayacak, inşa edecek tek lider Sayın Öcalan’dır”

Öcalan, KCK, PKK ve HDP’nin ciddiye alınmaması durumunda, Türkiye’nin yeniden kaosa sürükleneceğine ısrarla vurgu yapan Bayık; “Türkiye’de sürecin, demokrasinin önü kapanmıştır. adım adım kaosa sürükleniyor. Erdoğan kendi saltanatı için Türkiye halklarını büyük bir tehlikeyle karşı karşıya getiriyor. PKK bitmemiştir. PKK eskisinden daha güçlü ve sayıca daha çoktur. Bunun iyi okunması lazım. Sayın Öcalan’ın ısrarla müzakerelerin sürdürülmesindeki ısrarı bundandır. Ama her ne hikmetse, Türk devleti ve Cumhurbaşkanı yeniden, sayın önderliğe yönelik tecrit politikasına başlamıştır. Görüşmeler askıya alınmıştır. İzleme heyetinin İmralı’ya gitmesi engellenmiştir. Masada kalkmışlardır. biz bunu kabul edemeyiz.”

KCK eş başkanı Cemil Bayık, ilk soruma cevap anlamında yaptığı açıklamayı şu cümlelerle tamamladı.

“Türkiye’nin Arap camiasında, dünya ülkeleri arasında itibarlı olmasının yolu, Kürtlerle olan diyalogundan geçer. Kürtlerle iyi geçindiği sürece itibarlı olacaktır. bu tıkanma öncesinde, Arap ülkeleri için liderlik rolünü üstlendiler. Ama Kürtlerin Kobani ve Şengal’deki direnişi,maskelerini düşürdü. Türkiye’nin itibar kazanmasının anahtarı Kürtlerin elindedir. Sayın cumhurbaşkanı bunu algılaması lazım.”

Türkiye’nin Kürt sorunun çözümü konusunda, ne tür bir politika izleyeceklerini takip edeceklerini ve gelişmeleri yeniden değerlendireceklerini söyleyen Bayık, devletin hali hazırda yürüttüğü politikalarla, silahsızlanma gibi bir eylem ve düşüncelerinin mümkün olmayacağını bir kez daha hatırlatarak, Silahsızlanma Kongresine dair soruya son noktayı koyuyor.

BAYIK,”HDP ADAY LİSTESİ BEKLENTİLERE CEVAP OLMUŞTUR”

Güneşin iyiden iyiye kendini hissettirdiği ikindi vaktinde, sohbet gittikçe derinleşiyordu.

Bayık, sorulan her soruyu, geniş bir perspektifle cevaplıyordu.

Verdiği en kısa cevap dahi 15 dakikadan az değildi.

Kürtler ve Türkiye halklarının, barış ve birliktelik içinde yaşayabilmeleri için, gidilen yolun ne kadar dikenli ve zorlu olduğuna dikkat çekiyor ve sorumluluklarında bir o kadar ağır olduğuna vurgu yapıyordu.

HDP’nin bu anlamda Türkiye halkları için tarihi bir fırsat olduğunun altını çizen KCK eş başkanı Cemil Bayık; HDP’nin oluşturduğu listeden memnun musunuz, beklentilere cevap olacak mı? diye yönelttiğim soruya da yine aynı donanım ve hassasiyetle şu cevabı veriyordu.

“Evet… Güzel bir liste çıkardılar. Bizi hoşnut kıldı. Türkiye’deki tüm halkların, tüm kültürlerin, tüm dinlerin ve mezheplerin taleplerine cevap olacak bir liste. Kültürel soykırıma karşı hazırlanan bir listedir herkes kendini ifade ediyor. Türkiye halkları için büyük şanstır.”

HDP tarafından hazırlanan listede herkesin kendini ifade edebileceğine dikkat çeken Bayık, AKP içindeki kopma ve istifaları da şu sözlerle değerlendirdi.

“Kürtler AKP’den umudu kesmiştir. AKP, listesini Kürt sorunun çözümsüzlüğüne göre şekillendirmiştir. Kürt düşmanları, Kürt inkârcılarını liste başı yapmıştır. Bu çalışma bilinçli yapılmıştır. AKP’deki kopmaların, istifaların nedeni budur. Dengir Mir Mehmet Fırat, Abdurrahman Kurt, Siirt ve Urfa’daki Arap aşiretleri, Van’daki Küresünnü ve diğer kimliklerin hoşnutsuzluğu bundandır. Kürtlerle birlikte diğer halklar da çözümü HDP’de aramaya başlamıştır. HDP bu seçimlerin alternatifidir. Bu seçimlerde milletvekilleri değil, rejim ve sistem oylanacaktır.”

Türkiye kentlerindeki HDP’ye olan ilginin daha da fazlalaşacağını, HDP’nin Türkiye kentlerinde ciddi bir oy alacağını söyleyen Bayık, sözlerine devamla,

“Türkiye kentlerinde HDP’ye karşı yükselen ilgi ve sahiplenme, milliyetçi, faşist ve tekçi zihniyetleri tedirgin etmiştir. Bu yüzden HDP’ye karşı topyekûn bir saldırı başlatılmıştır. Ama iyi bilinmelidir ki, yapılan saldırılara rağmen HDP bu seçimde beklenin üzerinde bir oy alacaktır. Araştırma firmalarının  HDP ortaya attıkları %9,%10 oranları doğru değildir. Biz ‘HDP %16 alır’ diyoruz. Halkın HDP’yi sahiplenmesi, miting alanlarındaki izdiham bunun delilidir. Ama çalışmak lazım. tek bir saati, bir haftayı dahi boş geçirmemek lazım. Türkiye halklarının, Türkiye’nin istikrarı HDP’nin barajı aşmasıyla mümkündür."

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.