Almanya’nın Köln kentinde seçim gündemi ile bir halk toplantısı yapıldı. Köln ve Bonn’dan yaklaşık 500 kişinin katıldığı toplantıda NAV-DEM Eşbaşkanı Yüksel Koç ile Siirt Belediye Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan birer konuşma yaptı.
‘7 HAZİRAN’DAKİ SEÇİMDE İKİ ZİHNİYET YARIŞACAK’
NAV-DEM Eşbaşkanı Yüksel Koç 7 Haziran’daki seçimlerde eski tekçi zihniyetin, egemenlikçi ve iktidarcı yapı anlayışıyla demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü toplum, demokratik ulus paradigmasının temsili olan HDP arasında geçeceğini belirtti. 7 Haziran’da iki zihniyetin yarışacağını vurgulayan Koç, “Birisi eski ve yeni diktatörlüğü, egemenliği, tekçiyi temsil ediyor. Bunların adı AKP, CHP VE MHP ile diğer düzen partileridir. Diğeri ise halkların, inançların kimliğini ile kadının özgürlüğünü temsil eden HDP” diye konuştu.
‘BÜTÜN KESİMLERLE ORTAK HAREKET EDECEĞİZ’
Almanya’da bir milyon üç yüz binin üzerinde Türkiye kökenli seçmen olduğunu da hatırlatan Koç, bu kesimin elli yıllık göç tarihi boyunca ilk defa ülkelerindeki sisteme direkt müdahil olma fırsatı yakaladığının da altını çizerek, şunları belirtti: “Bugüne kadar ülkemizdeki gelişmelere hep destekleyici konumundaydık. Avrupa’da yaşayan Kürtler, Türkler, Ermeniler, Süryaniler, Çerkezler, Lazlar ve Müslümanlar, Aleviler, Êzîdîler ile Hıristiyanların inanç temsilcileriyle 16 Şubat’ta Köln kentinde 42 kurumun yer aldığı ortak bir platform oluşturarak, yeni yaşam çağrısına cevap verdik ve oyumuzu HDP’ye vereceğimizi kamuoyuna deklare ettik.” Koç 7 Haziran’da özgürlük talebinin dile getirileceğini belirtti.
BAKIRHAN: KÜRT HALKININ DİRENİŞİNE SEBEP OLAN KOŞULAR HENÜZ DEĞİŞMEDİ
Siirt Belediye Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan ise AKP’li medyanın tek yanlı haber yapmasını eleştirdi. Kürt halkının direnişine sebep olan koşulların henüz değişmediğini ifade eden Bakırhan, “Türkiye’de yaşayan kadınların, gençlerin, Alevilerin, Asuri-Süryanilerin, Êzîdîlerin, Ermenilerin demokratik hak ve özgürlükleri henüz tanımlanmadı. Her gün kadınlar ve gençler sokak ortasında öldürülmekte ve birçok inanç hala kabul görmemekte” diye konuştu.
‘HASTA TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILMALI’
Müzakerelerin gerçek anlamda, gerçek taraflarıyla başlamasının tarihi bir adım olacağını da ifade eden Bakırhan şunları söyledi: “Bizim de temel taleplerimizden biri budur. Başta Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın bu müzakere süreci için sunduğu 10 maddelik taslak metni üzerinde tartışılacak olması ve görüşmelerin yürütülmesi önemlidir. Ama her gün kadınların öldürülmesi, cezaevindeki çocukların cinsel istismara uğraması ve seçilmişlere yönelik siyasi baskıların devam etmesi sürece zarar veriyor. AKP iyi niyetini göstermeye hasta tutsakları serbest bırakarak başlayabilir.”
Adım adım tek kişilik diktatörlüğe doğru gidildiğinin altını çizen Bakırhan, “Türk tipi daha doğrusu Tayyip tipi başkanlık sistemi ile tekçiliği dayatan bir sistem hayata geçirmek istiyorlar. Kimse kusura bakmasın, biz şahsa özel bir demokrasiyi asla kabul etmeyiz. Bütün halkların ve inançların kendini özgür hissedeceği bir sistem kurulmadan Türkiye demokratikleşemez” dedi.
“Kürtler silaha sevdalı bir halk değildir” diyen Bakırhan, silahların susması ve terkedilmesi için AKP hükümetinin bugüne kadar hangi adımı attığını sordu. Avrupa’dan ve Kandil’den iki grubun geldiğini, bu gruplarda yer alan insanların onlarca yıl hapis cezası aldığı ve hala cezaevinde olduğunu da hatırlattı.
‘DAİŞ İLE İDEOLOJİK AKRABA OLAN HİÇ KİMSEYLE OTURUP KONUŞMAYIZ’
“Kürtlerle barışacaksan ve müzakere yapacaksan, Kobanê ve Rojava ile ilgili politikalarını değiştirmelisin. DAİŞ ile olan ideolojik akrabalığını sonlandıracaksın. Biz ideolojik olarak DAİŞ’le akraba olan hiç kimseyle oturup konuşamayız” diyen Bakırhan, DAİŞ ile akrabalık yapanların bu sorunu çözemeyeceklerini de vurguladı.
İlk önce ‘cihat’ otoyolunun kapatılması gerektiğini söyleyen Bakırhan, “Direkt ya da dolaylı olarak DAİŞ’e verilen lojistik desteği çekeceksin. DAİŞ’in insanlık düşmanı bir terör örgütü olduğunu Türkiye kamuoyuna söyleyeceksin” dedi.
Paris’teki saldırıdan sorumlu olanlardan bir kişinin Türkiye’deki otellerde günlerce kaldığı, kiminle görüştüğü ve ne yaptığının bilinmediğini hatırlatan Bakırhan şunları belirtti: “Fransa’da üç kadın devrimciyi katleden katil defalarca Türkiye’ye gidip gelmiş. Asıl terör örgütlerini yönlendiren ve onlara ev sahipliği yaptığınız sürece Kürtler de hiçbir şeyini toprağa gömmez.”
Bakırhan, 7 Haziran’a kadar herkesin seferberlik ruhuyla hareket etmesi ve kendini sorumlu görmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. ANF