TGRT Haber’de yayımlanan ‘Neler Oluyor’ programına katılan Yıldırım, Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Dolmabahçe görüşmeleriyle ilgili açıklamalarına, “Bülent Bey’in çıkıp nefsi konuşmalar yapması hiç hoş değil” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “Nasıl bu kadar zalim olabiliyorsunuz” diyen Kırmızıgül için ise “O anlamaz bu işlerden anlamaz. Gitsin Amerika’da film çevirsin” ifadelerini kullandı.
Yıldırım’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Bülent Arınç
““Şuanda memleketimizin içinde bulunduğu şartlar malum. Bir yandan canını dişine takmış, memleketin bekası, birliği, kardeşliği için gecesini gündüzüne katan, çalışan bir hükümet, kolluk kuvvetlerimiz, diğer yandan da bu tip işler. Bunlar çok ayıp şeyler, bugün bunlar konuşulmaz.
“Konuşulacak şey, orada herkes aktif görevdeyken ne söylediyse onlar söylendi. O aktif görevler bitince söylenecek lafların bana göre kıymeti harbiyesi yok. Aynı zamanda da vatandaş da bunların hiçbirine itibar etmez, sayısız örnekleri var.
“Der ki, ‘kardeşim sen madem böyle çok şeyler biliyordun, orada söyleyecektin veya orada niye durdun bu kadar da aktif görev bitince başladın anlatmaya.’ Vatandaş bunu yakışıksız bulur, kabul etmez. İstediğini söyleyen istemediğini işitir.
“AK Parti’nin başarısı için, bugünlere gelmesi için hizmet eden herkese müteşekkiriz ama şartlar değiştiğinde önemli olan istikametin değişmemesidir. Kişisel meseleleri davanın önüne geçirip, davaya, partiye zarar verecek faaliyetlere meydan vermemek lazım. Ülkemiz bir ateş çemberinin içindeyken Bülent Beyin çıkıp nefsi konuşmalar yapması hiç hoş değil.”
Yeni anayasa
“Yeni anayasa yapılması, bütün partilerin seçim vaatlerinde en önemli madde. Herkes yeni anayasa yapmak istiyor ama ‘yeni anayasada ne olsun’ konusu gelince herkes bir tarafa çekiyor. Bence bu anayasayı, bu parlamento yapamıyorsa bu siyasetin ayıbı, başarısızlığı olur.
“O zaman da darbe anayasasından sızlanmanın bir anlamı kalmaz. Eğer siyasi irade olarak milletin verdiği yetkiyi kullanıp, darbe artığı anayasayı ortadan kaldıramıyorsa siyaset, o zaman millete gidip hiç talepte bulunmasın. Burada bütün siyasi partilere görev düşüyor, ümit ediyorum ki bu 5 ayda kucaklaşılır, herkesi kucaklayan bir anayasa yapılır.”
Başkanlık sistemi
“Cumhurbaşkanını halk seçmiş, ‘Cumhurbaşkanı sorumsuzdur’ demenin bir anlamı yok. Siyasi sorumluluk fiilen oluşmuştur. Seçime gittiğinde ‘kardeşim biz sana yüzde 52 oy verdik, ne oldu bu işler’, bunları soracak vatandaş. Bu çelişkiyi düzeltmek parlamentonun görevidir, bu çatışan alanları ortadan kaldırmak bu parlamentonun görevidir.
“Tayyip Beyin şahsına olayı indirmek kadar sığ bir düşünce kabul edilemez. Başkanlık dediğin şey ne? Yıllardan beri biz belediye başkanı seçiyoruz, Meclis üyelerini seçiyoruz; bu da o. Saptırıyorlar, başkanlık ne diktatörlük demek ne de başka bir şey.
“Başkanlık seçimiyle belediye başkanı seçimi arasında bir fark yok. Yıllardan beri belediye başkanı seçiyoruz, ülkede diktatörlük mü oluyor, belediye başkanı diktatör mü oluyor? Siyasi iradenin tek olması lazım. Bunun yolu da bu referandumdan sonra oluşan şartlar, başkanlığı doğrudan işaret ediyor. Çözümsüzlüğü millete dayatırsanız, millet bir dahaki seçimde çözümü kendisi üretir.”
Mahsun Kırmızıgül
“O anlamaz bu işlerden. Gitsin Amerika’da film çevirsin. Ne yapacak, üstüne vazife olmayan işlere burnunu sokuyor. Eğer ülkesini çok seviyorsa gelsin Türkiye’de yaşasın.”