Avukatlar faşizme destek veren sözde avukat örgütlerinden olmayacaklarını belirterek “Bu ülkede insanlar katlediliyor, demokratik haklarını kullandığı için insanlar baskıya uğruyor. Avukatların gorevi halkın yanında olmaktır. Kınanacak terör Kürt halkına uygulanan terördür. Kesinlikle faşizme boyun eğmeyeceğiz. Dün nasıl Soma’da katliam olduğunda ilk gözaltına alınan avukatlar olduysa, nasıl her gün öldürülen kadınlara sahip çıkan avukatlar mücadeleyi büyüttülerse; katliamlara, operasyonlara karşı halklarımızı da yalnız bırakmayacağız” dediler
AVUKATLAR OTURMA EYLEMİ BAŞLATTI
Yürüyüşlerine izin verilmeyen avukatlar oturma eylemine başladı. Oturma eylemi sırasında Cizre’ye giden Avukat Murat Çelik Cizre gözlemlerini paylaştı. 90’lı yıllardan farklı olarak daha örgütlü bir duruş sergilediğini söyleyen Çelik: “Cizreliler bize Cizre’deki 9 günlük vahşet yaşatan polislerin 90’lı yıllardaki özel harekatçılar olduğunu soylediler. Biz 300’e yakın avukat Cizre’ye doğru yola çıktık, önümüze barikat kurdular, dağlardan tepeden Cizre’ye girdik” dedi.
ÖHD İstanbul Eş Başkanı Banu Güveren ise bu kadar büyük bir vahşetle karşılaşacaklarını düşünmediklerini belirterek “Yediden yetmişe sokağa çıkan herkes keskin nişancıların hedefi olmuştu. Tüm araçlar, hayvanlar, ne varsa hepsi taranmış. Parça tesirli bombalar, helikopterlerle taranan evler gorduk. Su şebekeleri depolar patlatılmış. Devlet bir bütün olarak halkı hedef almıştır. Bu saldırıları yapan asker ve polisler ‘HDP’ye oy verirseniz böyle olur. Başkanınız gelsin sizi kurtarsın” demiş. Özellikle bir mahallesi baştan sona kadar yakılmıştı” dedi.
Avukatların yürüyüşüyle ilgili İstanbul Valisi’nin ‘Tüzel kişiliği olan bir dernek, başvursun açıklamaya izin verelim” dediğini belirten ÇHD İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil, bunun AİHM’e ve anayasaya aykırı olduğunu soyledi.
Tekrar yürümek isteyen avukatlar polisin barikat kurması üzerine oturma eylemine devam ederek "Bu barikat yıkılacak” sloganı attı.
'CİZRE'DE YAŞANAN HUKUKSUZLUK BASKI VE İŞKENCEYİ GİZLEMEK İÇİNDİ'
Bir süre oturma eylemi yapan avukatlar daha sonra basın açıklaması yaptı. Avukatlar adına açıklamayı Züleyha Gülüm yaptı. Kürt illerinde süren ablukanın halka karşı yürütülen savaş politikasının bir görüntüsü olduğunu söyleyen Gülüm "Cizre'de 9 gün boyunca süren ve sokağa çıkma yasağı şeklinde adlandırılan abluka hafiflediğinde görüldüki Cizre’de yaşanan hukuksuzluk, Cizre halkının yaşadığı baskı ve işkenceyi gizlemek içindir" dedi. AKP’nin Kürt halkının meşru taleplerini yok etmek istediğini kaydeden Gülüm, siyasi iktidarın adı konulmamış bir darbe içerisinde olduğunu söyledi. Hukukçular olarak son dönemde baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin yaşam hakkı başta olmak üzere hak ihlalleriyle ilgilenmemesi ve fiili OHAL uygulamalarına itiraz etmek bir yana destek çıkan açıklamalarda bulunmasının kabul edilemez olduğunu belirten Gülüm: "TBB’nin ölümler ve hak ihlallerinin durdurulması ile sorumlular hakkında soruşturma açılma talebini yükseltmesi gerekirken savaşın birinci elden sorumlusu siyasi iktidarın uzantısı olan gerici faşist sendika ve kurumlarla eylemler duzenlemesinin hiçbir mazereti bulunmamaktadır" diye tepki gösterdi.
İktidarın karşısında şekillenecek her tepkinin önem taşıdığını da vurgulayan Gülüm, "Türkiye’de yaşayan halklar olarak bizi birbirimize düşman etmek isteyen iktidara cevabımız işte birliğimizdir. Türkiye Barolar Birliği’nin aksine Kürdü, Türkü, Ermenisi, Azerisi, Lazı, Çerkesi ile biz burada bulunan her milliyetten avukatlar bu iktidar oyunlarına karşı çıkmak için bir araya geldik. Halkların birbirine karşı bir düşmanlığı yoktur, siz yaratmak istiyorsunuz. İzin vermeyeceğiz" diye konuştu. Açıklamanın ardından eylem sona erdi