İşte Çevikcan'ın yazısı
Cemevleri için çatı düzenleme
Uzman hâkimler için akademi
Özerklik Şartı’ndaki şerhlerin kaldırılması
Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümeti kurma görevini aldı.
Kabine açıklandıktan sonra artık Meclis takvimi işlemeye başlayacak.
Önce TBMM Başkanlığı seçimi, ardından hükümet programının okunması ve güven oylaması süreci.
7 Haziran seçiminin ardından her bir aşaması için, “Ne olacak?” diye beklenen bu süreçler, 1 Kasım seçiminin ardından, “yerine getirilmesi zorunlu” hale geldi.
Bütün bu süreçlerde artık tek merak edilen, kimin, hangi koltuğa oturacağı.
Anayasa’ya göre geçilmesi zorunlu bu takvim bittikten sonra ise yeni bir dönem başlayacak.
1 Kasım seçimine, “2002 ruhunu” esas alarak giren Ak Parti, ilk iktidar dönemine benzer bir reform çalışmasına başlamayı tasarlıyor.
Seçim beyannamesi aslında yapılacaklar konusunda önemli ipuçları veriyor.
Ancak neyin nasıl yapılacağı ve hangi takvimde gerçekleştirileceği mühim.
Davutoğlu, daha yeni dönem başlamadan strateji toplantısı yaparak takvimlendirme çalışmalarına yön çizdi.
İlk 100 günde, kanun gerektirmeyen vaatlerin hemen yerine getirilmesi için altyapı hazırlanıyor.
Bununla birlikte zamana yayılacak, orta ve uzun vadede yapılacak olan reformlar için de çalışmalar sürüyor.
TBMM’deki yemin töreninde kabinede kimlerin bulunabileceğine yönelik tartışmalardan sonra en çok konuşulan konular bu çalışmalardı.
Önceki gün ve dün, hükümetin gündemindeki başlıklarla ilgili bilgi edinmeye çalıştım.
Edindiğim bilgileri şöyle aktarabilirim:
Bakanlıkların bölünmesi hemen değil
Hükümetin eylem planı hazır. 3 ay, 6 ay ve 1 yıl içerisinde yapılacaklar takvimlendirildi.
Yapılacaklar, “İcraatler ve vaatler”, “Reformlar” başlıklarıyla ikiye ayrılmış durumda. Buna göre vaatlerin bir bölümü hemen yerine getirilecek, daha geniş çalışma gerektiren kamu personel rejimi gibi yapısal değişiklikler reform olarak yaşama geçirilecek.
Bakanlıkların bölünmesi uzun bir süredir Ak Parti’nin gündemindeydi. Ancak reformları geciktireceği için şimdilik bu planlama askıya alınmış durumda. Bakanlıkların bölünmesinin, ancak yaz öncesi, Meclis tatile girmeden yasayla yapılabileceği tasarlanıyor. İlk 6 aylık dönemde ise bu plan gündeme gelmeyecek.
Alevi reformu
Davutoğlu’nun seçim öncesi önemli vaatlerinden biri cemevlerine statü kazandırılmasıydı. Cemevlerinin bedava elektrik ve su kullanabilmesi, engellerle karşılaşmaması ve Alevi dedelerine maaş bağlanması düzenlemeleri yaşama geçirilecek. Bunun için İmar Kanunu ile Belediye Kanunu’nda değişiklik yapılacak. Cemevlerinde yaşanan elektrik, su gibi sorunların bazı camilerde de yaşandığının da altı çiziliyor.
Ak Parti’nin Alevi ıştayları sonrasında, Aleviler arasında cemevlerinin statüsüyle ilgili görüş ayrılıkları bulunmasının adım atmayı zorlaştırdığı tespiti yapılmıştı. Hükümet, görüş ayrılıklarına takılmadan bir çatı düzenleme yapacak. Geleneksel İrfan Merkezleri ve Cemevleri adı verilen sisteme göre, cemevleri bu başlık altında kurulacak. Aleviler, isterse Cemevi adı altında isterse İrfan Merkezi ya da Ocak adı altında buraları kullanacak. İbadethane olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı da Alevilere bırakılacak. Tekke ve Zaviyeler’le ilgili düzenlemenin değiştirilmesinin ise mayınlı bir alan olması, laiklik eksenli tartışmalara neden olma riski taşıması ve anayasa değişikliği de gerektirebileceği için gündemde olmadığı söyleniyor. Cemevleri konusunda, “ªablon yok, dayatma yok” düşüncesi doğrultusunda hareket edilecek. Pozitif bir yaklaşım ve inisiyatifi Alevilere bırakan bir düzenleme söz konusu.
Alevileri yakından ilgilendiren reform niteliğindeki bu düzenlemeler 3 aylık dönemde yaşama geçirilecek. Yasal engellerin olması halinde ise en geç 6 aylık dönemde sorunlar çözülecek.
Kıdem tazminatı fonu raftan iniyor
Ekonomi başlığında yapılacaklar çok fazla. İstihdam ve iş gücü piyasasıyla ilgili düzenlemeler hayata geçirilecek. Bu kapsamda ilk iş Kıdem Tazminatı Fonu’nun kurulması olacak. Bu konu, iş güvencesi ile birlikte ele alınacak. Fon sayesinde özel tasarruflar da artırılacak. Halen sınırlı sayıda işçinin ulaşabildiği kıdem tazminatından sigortalı tüm işçilerin yararlanmasının yolu açılacak.
Vergi yasaları, özellikle Gelir Vergisi Yasası yeniden ele alınacak. Özellikle imar rantlarının yani gayrimenkul değer artış kazançlarının vergilendirilmesi sağlanacak.
Personel rejimine verimlilik kriteri
Yatırım ortamının iyileştirilmesi, bürokrasinin azaltılması hedefiyle çalışma sürdürülecek. Yatırımcı için, “tek durak ofis” düzenlemesi tamamlanacak. Böylece iş kurmak isteyen, izin, ruhsat gibi işlemleri yaptırması gereken yatırımcı onlarca kurumu, belediyeyi dolaşmayacak. Tüm işlemleri tek bir noktada tamamlayıp, üretime geçecek, istihdama katkı sağlayacak.
Devlet personel rejimi köklü şekilde gözden geçirilecek. Kamu çalışanlarının özlük hakları, statüsü, performans ile birlikte değerlendirilecek.
Özerklik Şartı’ndaki şerhler kalkacak
Kamu Yönetimi Reformu da gündeme gelecek. İlk etapta Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik ªartı’ndaki şerhlerin kaldırılması, yerinden yönetime geçişin önündeki engellerin temizlenmesi sağlanacak.
Taslak güncellenecek
Yeni anayasa, hükümetin ana hedeflerinden biri. Başbakan’ın muhalefeti ziyaret planı var. Ak Parti’nin anayasa taslağı güncellenecek.
TBMM İç Tüzüğü konusunda değişiklik düşünülüyor. Ak Parti, bu değişikliği tek başına yapabilecek çoğunluğa sahip olmasına rağmen muhalefetle uzlaşarak hareket etmek istiyor. Özellikle CHP’nin iç tüzükle ilgili paralel görüşlerinden yararlanılması tasarlanıyor. Herkesin istediği gibi konuşabileceği, ancak TBMM’nin kilitlenmeyeceği bir düzenleme düşüncesi var.
Askeri yargının görev alanının iyice daraltılması ve disiplin suçları dışındaki bütün suçlarla ilgili yetkinin sivil yargıya verilmesi planlanıyor.
Ekonomik yaşam açısından büyük önem taşıyan İstanbul Tahkim Merkezi’nin ise 1 yıl içinde yaşama geçirilmesi tasarlanıyor.
Uzman hâkimler geliyor
Yargının yükünü azaltmak ve sorunları gidermek için iki önemli adım atılması düşünülüyor. Buna göre arabululucuk kurumu yaygınlaştırılacak.
Yargının en sorunlu alanlarından olan bilirkişilik ise baştan aşağı yapısal değişime uğrayacak. Bilirkişilerin yerini, uzman hâkimlerin alması tasarlanıyor. Artık 2 yıl stajla 23 yaşında hâkim olunabilmesine son verilmesi, 5 yıllık hâkimlik akademisine benzer bir kurum oluşturulması düşünülüyor. Bu durumda, buradan mezun ihtisas alanları belli hâkimlerin uzmanlık isteyen mahkemelere atanması sağlanacak.
Siyasetçiye bağış hesabı
Siyasi etik düzenlemesi konusunda, siyasete katılım endişesi taşınıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ilçe başkanlarına dahi mal varlığıyla ilgili şartlar konulmasının siyasi katılıma engel oluşturacağına yönelik eleştirileri dikkati alınıyor. Bu durumda küçük yerlerde ticaretle uğraşan kişilerin siyasete girmeyecekleri düşünülüyor. Bu nedenle, siyasetçilere denetime açık bireysel bağış hesabı getirilmesi, bağış sınırları konulması atılacak adımlar arasında.
Çözüm sürecinde ise güvenlik ve özgürlük dengesi gözetilmeye devam edilecek. Anayasa haricinde yapılacaklar konusunda adım atılacak, ancak anadilde eğitim gibi büyük tartışmalı alanlar süreç içerisinde tartışmaya açılacak.