Bu iddiaları Meclis gündemine taşıyan HDP Hakkari milletvekili Adil Zozani, hem hükümete hem de Kürt halkına çağrıda bulundu, Zozani internethaber.com'dan Nesrin Yılmaz'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
BURADAN KÜRT HALKINA ÇAĞRI YAPIYORUM
Bugün basına yansıyan bilgiler eğer doğru ise, AKP hükümetinin 7 Haziran genel seçimlerine polis marifetiyle müdahalesi anlamını taşır, bu, bir polis devleti uygulamasıdır. Hükümetin böyle bir müdahaleye tevessül etmemesini tavsiye ederiz. Bu vesileyle, eğer böyle bir uygulamaya hükümet tevessül eder ve polis devleti uygulamasını seçimlere yansıtır ise bizim de halkımıza çağrımız şudur; halkımız 7 Haziran'da her yerde kullandığı oya sahip çıkmalıdır, sandıkların başında durmalıdır ve oy kullanan vatandaşlarımız sandık bölgelerini terk etmemelidir. Seçim Yasası'nda geçerli olan kurallar dışında hiçbir müdahaleyi biz meşru kabul etmeyeceğiz ve halkımız da bunu kabul etmemelidir.
Bu polis devleti uygulaması Ortadoğu ülkelerine özgü bir uygulamadır. Geçmişte Beşar Esad'ın, Saddam Hüseyin'in başvurduğu uygulamalar niteliğinde bir uygulamadır ve kaygı vericidir. Her sandığa özel görevlendirilmiş bir polisin konuyor olması halkın iradesine AKP lehine müdahale anlamını taşır ve bunu kabullenmemiz mümkün değildir.
Zozani ayrıca İçişleri Bakanı Sebahattin ÖZTÜRK'ün yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şunları söyledi:
7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimleri yaklaştıkça, siyasal iktidarın seçime dönük kendi iktidarını korumak ve seçimin kaderini kendi lehine değiştirmek adına yaptığı girişimlerin artmakta olduğu görülmektedir. Basına yansıyan haberlere göre; Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen bir genelgeyle Kürtlerin yoğunluklu yaşadığıDoğu ve Güneydoğu Bölgesi’ndeki iller ile Akdeniz Bölgesi’nden de Mersin ve Adana olmak üzere 18 kente, toplamda 20 bin civarında polisin, 15 Mart’tan seçimlerin olduğu 7 Haziran’a kadar üç ay süreyle özel görevlendirmeyle gönderileceği iddia edilmiştir.
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Zeki Çatalkaya imzasıyla Kürt coğrafyasındaki 18 ilin Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen genelgede; “7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde alınacak güvenlik tedbirlerinin etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla ilgili genelge doğrultusunda geçmiş yıllardan farklı olarak 3 ay öncesinden geçici görevlendirme yapılacaktır… Görevlendirilecek takviye kuvvetlerin en geç 15 Mart 2015 tarihinde görev mahallinde olacak şekilde seçim sonrasına kadar yaklaşık 3 ay süreyle görevlendirilecektir…” şeklinde ifadelerin yer aldığı kamuoyuna yansımıştır.
Bu gerekçeyle; Diyarbakır’a 1500, Cizre’ye 500, Hakkâri’ye 600 olmak üzere; Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Hakkâri, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Ağrı, Erzurum, Iğdır, Bingöl, Bitlis, Muş, Tunceli, Van’a ve yine Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı Akdeniz Bölgesi’nden Mersin ve Adana’ya toplamda 20 bin civarında özel görevli polisgönderileceği belirtilmiştir. Eğer söz konusu genelgedeki iller bu şekildeyse, bu görevlendirmelerin; Kürtlere dönük ve özellikle partimiz HDP’nin çok etkili olduğu illerde seçim sürecini kolluk gücüyle baskı altına almasına dönük bir hazırlığa işaret etmektedir. Bu noktada genelgenin esası; kamu düzeni ve iç güvenlik gerekçe gösterilerek, doğrudan Kürt seçmene ve partimize dönük bir baskı ve tehdit içeren nitelikte olup, AKP’nin başarısı için seçimleri polis gücüyle manipüle etme gayesi taşımaktadır.
Bu bağlamda;
• Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı coğrafyadaki 18 ile böyle bir genelge göndermiş midir?
• Göndermişse, 20 bin özel görevli polisin söz konusu illere gönderilme gerekçesi nedir? Adı geçen illerin her birinde ayrı ayrı kaç polis görev yapmaktadır? Söz konusu illerde polis veya bir bütün halinde kolluk gücü açığı var mıdır?
• Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya has bir genelge gönderilmesinin nedeni, seçim sürecinde bölgede kolluk gücü eliyle bir baskı oluşturmak ve seçimleri siyasal iktidar lehine manipüle etme gayreti midir?
• Genelgeye göre görevlendirilecek polislerin en geç 15 Mart 2015 tarihinde görev mahallinde olacağı belirtildiği göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu illere takviye polisler gönderilmiş midir? Gönderilmiş ise bunun il bazında sayısal değeri nedir?
• Genelgede yer aldığı iddia edilen ‘geçmiş yıllardan farklı olarak’ ifadesi ne anlama gelmektedir? Bu seçimdeki görevlendirmenin, geçmişteki seçimlerdeki uygulamalardan veya görevlendirmelerden farkı nedir, ne olacaktır?
• Seçim bölgem olan Hakkâri’ye iddia edildiği gibi 600 polis gönderileceği doğru mudur? Hakkâri’de mevcut durumda görev yapan polis sayısı kaçtır?
• Hâlihazırda söz konusu illerde ve Hakkâri’de görev yapan kişi başına düşenpolis sayısı ülke ortalamasından ve AB standartlarının üzerinde değil midir? Eğer üzerindeyse, neden takviye polis gönderilme ihtiyacı doğmaktadır?
• Geçici gönderilecek polislerin; maaş dışındaki güvenlik, beslenme, temizlik, konaklama ve barınma dâhil bütün ihtiyaçlarının gittikleri illerin valilikleri tarafından karşılanacağı bilgisi doğru mudur?
• 20 bin civarındaki polisin sözü geçen bütün masraflarının Valilikler tarafından karşılanacağı düşünüldüğünde, bu 3 aylık bütün masrafların kamuya maliyeti nedir? Bu maliyet, hangi bütçeden karşılanacaktır?
• Seçimlere dönük Bakanlık ve Hükümet olarak, polis gücüyle güvenlik odaklı yaklaşımların, özellikle demokratik çözüm ve barış sürecinin ruhuna uygun düşmeyeceğini ve kolluk eliyle yaratılan baskının provokatif bir sürece evrilme ihtimali olduğunu düşünmüyor musunuz?