Savaş konseptiyle birlikte giderek kaosa sürüklenen Türkiye'de yetkililere barış çağrısında bulunmak için 78'liler Girişimi ve 78'liler Dernekleri Federasyonu birçok kente eş zamanlı "barış eylemi" yaparak, yetkililere, "barış çağrısını içeren" mektuplar gönderdi. "Ya kardeşlerin kanlı savaşı ve darbe ya barış ve demokrasi" başlıklı mektup gönderen, 78'liler aktivistleri devlet yönetiminin yanı sıra, büyük elçiliklere, konsolosluklara, siyasi partilere da hazırladıkları mektupları gönderdi.
Ankara'da PTT Kızılay Şubesi'nden mektup gönderme eylemi yapan grup adına konuşan 78'liler Girişimi üyesi Huriye Kat, Türkiye'nin 30 yıllık çatışmalı sürecinde insani, siyasal, ekonomik ve ahlaki boyutlarında ödenen bedellerini hatırlatarak, silahların susması ve çatışmasızlık haline dönülmesi çağrısı yaptı.
Diyaloga dönülmesi çağrısı
Mektupta, Varto, Şemdinli, Silvan, Lice ve Silopi'de asker ve polis kuşatmasının kaldırılması ve Suruç katliamının soruşturulması ve aydınlatılması istendi. Demokratik ve siyasi alanı daraltacak önerilerden ve görüşlerden uzak durulması gerektiğinin altı çizilen mektupta, kopan çözüm çabalarına geri dönmek için diyalog ortamının oluşturulması ve tarafların diyalog kuruması çağrısı yapıldı.
İstanbul'da ise 78'liler Girişimi Galatasaray Lisesi önünde açıklama yaptı. "Ya kardeşlerin kanlı savaşı ve darbe! Ya barış ve demokrasi" pankartının açıldığı eylemde, yerlere son dönemde Kürdistan'da yaşanan katliam ve vahşetin görüntülerinin olduğu fotoğraflar bırakıldı. EMEP, EHP, HDP, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, DİSK, Kürecikliler Dayanışma ve Kültür Derneği'nin de destek verdiği eylemde açıklamayı yapan 78'liler Girişimi İstanbul Sözcüsü Yunus Bircan, 2013 yılında başlatılan çözüm sürecinin demokratik ve siyasi alanı fiilen genişlettiğini hatırlatarak, asker ve PKK'nin nispi geri çekilmesinin önemine dikkat çekti.
'Silahlar susmalı, mutlak çatışmazlık haline dönülmeli'
"Derhal silahlar susmalı ve mutlak çatışmazlık haline dönülmeli" çağrısını yapan Bircan, kopan çözüm çabalarına geri dönmek için diyalog ortamının oluşturulması ve tarafların diyalog kurması gerektiğini söyledi.
'Sarayın savaş sesini biz kadınlar durdurabiliriz'
Ardından konuşan BİKG Üyesi Nimet Tanrıkulu ise devletin OHAL ilan ettiği bölgelerinden edindikleri izlenimlerini aktardı. 24 Temmuz'dan beri bütün bölgeyi gezdiklerini ve tanık oldukları gerçeklerin çok korkunç olduğunu ifade eden Tanrıkulu, "Kontra tarafından, yüzleri kapalı kişiler tarafından çocukların beşikleri bile kurşunlarla doldurulmuş. 'Evleri terk edin' deniyor halka ve kadınlar ellerinde çantalarıyla yollara düştü bir akşamüstü. Kadınlara küfür, taciz ve halka aklınıza gelemeyecek şeyler yapılıyor. Bir kadının bedeni teşhir edildi. Kadınlar ve çocuklar savaşın en ağır bedellerini ödedi hep ve şimdide de öyle" diye belirtti.
Barışın kadınların eliyle geleceğini ve Kürt kadınlarının batıdaki kadınlara "Gelin savaşı durduralım" çağrısı yaptığını söyleyen Tanrıkulu, "Sarayın savaş sesini biz kadınlar durdurabiliriz" dedi.
Açıklamanın ardından grup, PTT Beyoğlu Şubesi'ne geçerek yazılan mektupları, aralarında ABD, İngiltere, Fransa'nın bulunduğu büyükelçilikler, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve TBMM'nin de bulunduğu 23 kurum ve ülkeye postaladı.DİHA
78'lilerden devlet yetkililerine 'barış' mektubu
78'lilerden devlet yetkililerine 'barış' mektubu
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
Çatışmalı sürecin sona ermesi ve başlatılan savaş sürecinin bitirilmesi için devlet yetkililerine eş zamanlı olarak mektup gönderen 78'liler Girişimi ve 78'liler Dernekleri Federasyonu, diyalog ortamının oluşturulması çağrısında bulunuldu.