Yüksekova Güncel

35 günlük bebek sivil değil mi?

Güncel

Batman'da toplanan bölge baroları, 21 sivilin katledildiği Cizre'de devletin suç işlediğine dikkat çekti. "Cizre'de tek bir sivil kayıp yok" diyen Başbakan Davutoğlu'na Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, şu yanıtı verdi: "Tank ve toplarla öldürülen insanların hepsini tanıyorum. 65 yaşındaki sivil amcaya nasıl siz sivil demeyeceksiniz? 35 günlük çocuğa nasıl siz sivil değil diyeceksiniz?"

Kürdistan'daki barolar adına Batman'da bir araya gelen Mardin, Siirt, Muş, Şırnak, Ağrı, Bitlis ve Batman baro başkanları, 9 gün sıkıyönetimin yaşandığı Şırnak'ın Cizre ilçesiyle ilgili basın toplantısı yapıldı. Turhan İzgi Hotel'in konferans salonunda yapılan toplantıda konuşan Batman Barosu Başkanı Ahmet Sevim, Kürdistan'da yaşanan savaşın bu şekilde sürdürülmeyeceğini ifade ederek, "Bu tür şiddet uygulamalarıyla ülke iç savaşa sürükleniyor" dedi. 
'Kürtler artık sivil değildir'
4 Eylül'de Cizre'de başlayan sokağa çıkmaya yasağıyla Cizre'nin 90'lı yılları daha ileri bir seviyede yaşadığını aktaran Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, "Cizre'de yaşadıklarımız Ortaçağ'da bile yaşayamayacak durumlardır. Tank ve toplarla öldürülen insanların hepsini tanıyorum. 65 yaşındaki amcaya nasıl siz sivil demeyecek misiniz? 35 günlük çocuğa nasıl siz sivil değil diyeceksiniz? Başbakan açıklamasında 'Cizre'de tek bir sivil kayıp yok' diyor. O zaman Kürdistan'da ya sivil terimi değişmiştir, ya da bunlar Kürt oldukları için sivil değildirler" diye konuştu. 
Elçi, devlet güçlerinin Cizre'de 120 bin insanı "cezalandırarak" görev yaptığını vurgulayarak, Cizre'de katliam yapanların acilen yargı önüne çıkarılıp cezalandırmasını ve PKK Lideri Abdullah Öcalan ile sürdürülen müzakere sürecine tekrardan başlanmasını istedi. 
'Devlet Cizre'de suç işledi'
Ağrı Barosu Başkanı Ali Artuk ise, hangi hallerde sokağa çıkma yasağının belli olmasına rağmen Cizre'de bu hallerin olmamasına karşın 9 gün boyuca sokağa çıkma yasağı koyulduğunu dile getirerek, "Devletin kolluk güçleri ve ajanları Cizre'de hukukun dışına çıkarak suç işledi" dedi. Kürt sorununun hukuksal ve siyasal bir sorun olduğuna işaret eden Artuk, "Kürt sorununun güvenlikçi bir paradigmayla çözülmeyeceği bir daha görülmüştür. Bu Cizre şahsında net ortaya konulmuştur. Yargıya ve kolluğa havale edilen bir toplumsal meselenin çözülmesi mümkün değildir. Ancak tarafların müzakere ile çözümlenecek ve sonuçlanacak durumlardır" diye konuştu. 
Mardin Baro Başkanı Azat Yıldırım ise, "Cizre'de devreye konulan rejimin isimi, dikta rejimidir" dedi. DİHA
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.