YÜKSEKOVA GÜNCEL - HABER MERKEZİ
İHD Hakkari Şubesi, ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” talebiyle sürdürdükleri eylemlerin 115’inci haftasında İkbal Yaşar için adalet istedi.
Kayıp yakınları ve Cumartesi Anneleri, Yüksekova’da 115’inci haftada Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. İnsan Hakları Derneği (İHD) öncülüğünde ‘Kayıplar Bulunsun, failler yargılansın’ talebiyle sürdürdükleri eylemlerin 115’inci haftasında İkbal Yaşar’ın faillerini sordu.
Kayıp yakınlarının eylemine Yüksekova Belediyesi DEM Adayı Şoreş Diri, İlçe DEM Parti İlçe Eş Başkanları Filiz Saygın, Ercan Sevmez ve kayıp yakınları katıldı.
Eylemde, basın açıklama yapan İHD Hakkâri Şube Başkanı Sibel Çapraz şu ifadelere yer verdi:
“Günümüzde Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde evrensel hukuk normlarının kabul edilebilirliği üzerine kara bir leke sürülmektedir. Ahim kararlarının sorgulanabilir hale gelmesindeki temel etken ülkenin yetkinlerinin hukuk normlarını kendilerine göre eğip bükmesidir. Halbuki Hukuk herkes için var olmalıdır.
Gelinen noktada bırakın Ahim kararlarını uygulamayı Anayasa mahkemesinin vermiş olduğu kararlar bile yerel mahkemeler tarafından kale alınmamakta ve uygulanmamaktadır.
Pek tabi bu durumun karşılığı sadece insan hak ve özgürlüklerine müdahale anlamında kalmamakla beraber ülkeyi başta ekonomik olmak üzere pek çok alanda güvenilmez olarak işaretlenmesine sebep olmaktadır.
Dünya hukuk endeksinde ki yerimiz son sıraları zorlarken biz insan hak ve özgürlükler savunucuları olarak belirtmek isteriz ki geçmişte yaşananlardan ders alınmalıdır. Hukuka herkesin ihtiyacı vardır.
115. haftamızda 2008 yılında Newroz kutlamaları sırasında göğüsünden vurularak katledilip faili meçhul bırakılan İkbal Yaşar için toplandık.
2008 yılında Yüksekova da Newroz kutlamalarına katılan ikbal Yaşar eski cezaevi kavşağında toplanan kitle ile beraber baharın gelişini kutluyordu. Akabinde herhangi bir sebep olmamasına rağmen kitleyi hedef alan polis araçları gaz fişekleri ile saldırı düzenledi, havaya ateş açan güvenlik güçleri fiziki müdahale için kitlenin üzerine yürüdüğü sırada İkbal Yaşar göğüsüne aldığı kurşun ile yere düştü. Akrabalarının İkbal Yaşar’a müdahale etmesi engellendi.
Hastaneye götürülmek istenen Yaşar’ın bedeni tüm yolların kapatılması sebebi ile yoğun kan kaybına rağmen bekletildi. Yaralı haldeki İkbal Yaşar’ı taşıyan taksi hastane güzergahı üzerinde durduruldu. Yaralı olduğunu görmelerine rağmen İkbal Yaşar ve yanında ki refakatçileri darp edildi.
Olay yerinden geçen ambulans İkbal Yaşar’a müdahale etmek istemesine rağmen sağlık personellerinin İkbal Yaşar’ı tedavi etmesi engellendi.
Durumun kötüleştiğini fark eden polis özel harekat ekipleri uzun bir bekleyişin ardından sağlıkçılara izin vermelerine rağmen sağlık ekibi İkbal Yaşar’ın hayatını kaybettiğini bildirdi.
Cansız bedeni Yüksekova Devlet Hastanesine Kaldırılan İkbal Yaşar’ın ailesini arayan polis ekipleri endişelenecek bir durumun olmadığını ikbal’in ayağından vurulduğunu söyledi.
Hemen hastaneye giden ailesi hastane etrafının sarıldığını gördü. 1. Derece akrabaları dahil hastaneye alınmadı. Burada İkbal Yaşar’ın katledildiğini öğrenen aileye cenaze gösterilmedi.
Ardından ikbal Yaşar’ın amcasını arayan dönemin kaymakamı, İkbal Yaşar’ın hayatını kaybettiğini cenazeyi herhangi bir taşkınlık çıkmaması için kendilerinin defnedeceğini söyledi. Aile bu duruma tepki gösterdi ve herhangi bir evraka imza atmayacaklarını bildirdi. Akabinde aile ile bağı olamayan bir kişinin imzası ile cenaze aileye haber verilmeden akalın (bajerge) mezarlığında defnedildi.
Aile Yüksekova Cumhuriyet başsavcılığına itirazda bulundu ve bu itirazları kabul edildi. fethi-kabir' yapılarak cenaze alındı ve dini vecibelere uygun bir biçimde orman mahallesinde ki mezarlıkta defnedildi.
Suç duyurusunda bulunan aile bireyleri soruşturmanın uygun bir biçimde yürütülmediği bahisle şikayetlerde bulundu.
Akabinde mahkemece hazırlanan raporda ‘İkbal Yaşar’ı katleden silahın kim tarafından ateş edildiğinin tespiti imkansızdır’ denilerek dosya kapatılmak istendi.
Aile AHİM’e başvurdu. Ahim’in esastan ele aldığı olay ile ilgili olarak Avrupa insan Hakları Mahkemesi “yaşam hakkı ihlalini etkin soruşturmamak” gerekçesiyle Türkiye’yi tazminata mahkûm etti.
İlgili karara rağmen soruşturma uzun yıllar boyunca devam etti ve dosya da bir ilerleme kaydedilemedi.
Buradan İkbal Yaşar’ın akıbeti için bir daha yetkililere sesleniyoruz: Ahim kararında da yer alan etkin soruşturma kararının bir an önce yerine getirilmesini ve İkbal Yaşar’ın yaşamına mal olan olayın sorumlularının bir an önce yargılanmalarını talep ediyoruz. İkbal için, adalet için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” İfadeleririni kullandı.