Bianet’in haberine göre, Cezasızlıkla Mücadelede Güçbirliği#21İnsanıKimÖldürdü? kampanyasıyla sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor.
Hafıza Merkezi verilerine göre, Şırnak ili ve ilçelerinde 12 Eylül 1980’den bugüne kadar toplam 211 kişi zorla kaybedildi.
Cizre 79 kişiyle en çok zorla kaybetmenin olduğu ilçe, Silopi 69 kişiyle ikinci sırada. Güçlükonak’ta 22 kişi, Şırnak merkez ve köylerinde 21 kişi, İdil’de 11 kişi, Beytüşşebap’ta 3 kişi, Uludere’de 6 kişi kaybedildi.
Kaybedilenler çok büyük oranda 1993-1997 yılları arasında kaybedildi ama kaybetmeler 2001’de dahi devam etti. Şırnak’ta sınırlı sayıda da olsa, 1993 öncesinde de zorla kaybetmeler var.
Raporda zorla kaybetmelerin en fazla meydana geldiği iller de böyle sıralandı.
Neden nüfus cüzdanları kayıp?
14 Temmuz 2009 tarihli Temizöz davası iddianamesi, sanık Kamil Atak’ın kardeşi Mehmet Nuri Binzet ve geçici köy koruculuğu yapmış bir kişiyle, Sokak Lambası ve Tükenmez Kalem ismi verilen iki gizli tanığın ifadelerine dayanarak yazıldı.
Tanık anlatımlarına göre, kaybedilen veya infaz edilenler arasından bedeni bulunanların üzerinden hiçbir zaman kimlik belgesi çıkmıyor.
Çünkü gizli tanıkların ve Binzet’in ifadesine göre, failler aldıkları kişilere önce en az birkaç gün işkence yaparak onları konuşturmaya, bölgede kimlerin PKK’yi desteklediğini öğrenmek amacıyla isim verdirmeye ve yer göstermeye zorluyorlar.
Sorgulama ve işkence zaman zaman Kamil Atak’ın ve Kukel Atak’ın evlerinin altındaki sığınakta yapılıyor; kimlikleri alınan kişi veya kişiler infaz edildikten sonra kimlikler Cemal Temizöz’e teslim ediliyor.
İtirafçılar ve kimi askerlerden oluşan ve “sorgu ekibi” olarak adlandırılan ekip jandarma komutanlığında kullanılan silahları değil, kalaşnikofları kullanıyor; infaz ettikleri kişileri ya çok üstünkörü bir şekilde taşların altına koyuyor ya da infaz ettikleri yerde olduğu gibi bırakıyorlar.
Şırnak’ta ne oldu?
“Ben burada güzel bir tablo yapmaya çalışıyorum. Bu tabloya küçük bir leke yapmaya kalkarlarsa o tabloyu Şırnaklıların başına geçiririm. Nitekim geçirdim de…”
Hafıza Merkezi’nin Konuşulmayan Gerçek: Zorla Kaybetmeler raporunda, “bu dönemin ruhunu” uzun yıllar Şırnak’ta Tuğgeneral rütbesiyle görev yapmış ve özellikle Silopi kayıp yakınlarının anlatımlarında ismi çok geçen Mete Sayar’ın 1992 yılında kendisini ziyaret eden bir gazeteci grubuna Şırnak’a ilişkin söylediği bu sözlerinin karakterize ettiği belirtiliyor.
Raporda Şırnak üzerine olan “Mekan Üzerine Birkaç Not” başlıklı bölümünde Şırnak’ta yaşananlardan bazıları şöyle sıralanıyor:
* 1989 yılında ortaya çıkan, Yeşilyurt köylülerine dışkı yedirme olayı;
* 1992 Newroz’unda Cizre’de halkın üzerine ateş açılarak resmi kaynaklara göre 57, Cizre’de görüşülen kişilere göre ise yüzlerce kişinin öldürülmesi;
* 19 Ağustos 1992’de “PKK Şırnak’ı bastı” iddiasıyla kentin haftalarca abluka altına alınarak kapatılması;
* 15 Ocak 1996’da Güçlükonak Katliamı’nda 11 köy korucusunun öldürülmüş ve yakılmış bedeninin bulunması;
* 25 Ocak 2001’de yeni açılmış olan Halkın Demokrasi Partisi Silopi İlçe Başkanlığı’nın biri başkan biri ilçe yöneticisi olan iki yöneticisinin, Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in zorla kaybedilmesi.İmc