Özgecan Aslan’ı 11 Şubat tarihinde öldüren Ahmet Suphi Altındöken, FatihGökçe ve Necmettin Altındöken, Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın 3. duruşmasında ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmişlerdi.
Mahkeme Başkanı Ercan Kumhak başkanlığındaki heyet, davanın gerekçeli kararını açıkladı.
Gerekçeli kararda, sanıkların Özgecan’ı öldürme ve delilleri yok etme konusunda hep birlikte plan yaptıkları belirtilerek, maktulün yakılması konusunda da sanıkların fikir birliğine vardığı belirtildi.
Gerekçeli kararda, “Sanık Ahmet Suphi’nin işlemiş olduğu cinsel saldırı ve hürriyeti tahdit suçlarını gizlemek için canavarca hisle ve eziyet çektirerek, baygın olması sebebiyle kendisini savunamayacak durumdaki maktule karşı kasten öldürme suçunu işlediği, sanık Gökçe’nin işlemiş olduğu nitelikli cinsel istismar suçunu gizlemek için canavarca hisle ve eziyet çektirerek, baygın olması sebebiyle kendisini savunamayacak durumda bulunan maktule karşı kasten öldürme suçunu işlediği, sanık Necmettin’in ise yine diğer sanıklarla konuşmalarında müsnet cinsel saldırı suçunu gizlemeye dönük öldürme fiillerinde bizzat yanlarında bulunarak, maktulün sanık Ahmet Suphi tarafından bıçakla boğazının ve bileklerinin kesildiği sırada can çekişme seslerini duymasına rağmen engel olmayarak, maktulün kesilen bileklerini saklayarak, öldürülme fiilinin başından sonuna kadar diğer sanıklarla fikir birliğiyle hareket edip fiile ortak hakimiyet kurarak, diğer sanıklarla, onların cinsel saldırı suçlarını gizlemek için canavarca hisle, baygınlığı sebebiyle kendisini savunamayacak durumdaki maktule karşı kasten öldürme suçunu işlediği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur” denildi.
Gerekçeli kararda, mahkeme heyeti sanıkların, “Suçların soğukkanlılıkla, uzmanlıkla, kararlılıkla işleniş biçimi, maktul yakınları ve tüm toplum vicdanında uzun yıllar onarılması güç hasarlar bırakmış olması, sanıkların pişmanlık göstermemiş olmaları nazara alınarak sanıklar hakkında takdiri hafifletici sebeplerin uygulanmasına yer olmadığı” hükmüne göre ceza verdiği kaydedildi.
Gerekçeli kararda, sanıklara verilen cezalar da detaylı şekilde aktarıldı. Kararda, olayın bir numaralı suçlusu olan Ahmet Suphi Altındöken hakkında, “Sanığın, Özgecan Aslan’a karşı fikir birliğinde diğer sanıklarla canavarca hisle ve eziyet çektirerek, nitelikli cinsel saldırı suçunu gizlemek, delilerini ortadan kaldırmak ve yakalanmamak amacıyla, baygın olması sebebiyle kendisini savunamayacak durumda bulunan maktule karşı kasten öldürme suçunu işlediğinden 5237 Sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince, suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi ve sosyal durumu göz önüne alınarak 5237 Sayılı TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle 82/1-b-e-h maddeleri gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına” karar verildiği ifade edildi.
Suphi Altındöken hakkında ayrıca, “Sanığın cebir, tehdit ve hile kullanarak hürriyeti tahdit suçunu işlediğinden 5237 Sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince, suçun yoğun bir suç işleme kararlılığında işleniş biçimi, müdahillerde ve toplumda meydana getirdiği menfi tesirleri göz önüne alınarak 5237 Sayılı TCK’nın 109/2 maddesi gereği taktiren teştiden 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve suçun cinsel amaçla işlenmiş olması sebebiyle 5237 Sayılı TCK’nın 109/5. maddesi gereğince verilen cezanın bir bölü iki oranında artırılarak sanığın 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına” karar verildiği gerekçeli kararda yer aldı.
Gerekçeli kararda Suphi Altındöken’e verilen artı 18 ve 27 yıl cezayla ilgili olarak da “Sanığın maktule karşı nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediğinden 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince, suçun kararlılıkla işleniş biçimi, suçun müdahillerde ve toplamda meydana getirdiği menfi tesirler göz önüne alınarak TCK 102/2 maddesi gereğince taktiren teştiden 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; suçun, insanların toplu olarak yaşama zorunluluğunda bulunduğu halk otobüsü gibi bir yerin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmiş olması sebebiyle 5237 Sayılı TCK’nın 102/3-e maddesi gereğince verilen cezanın bir bölü iki oranında artırılarak sanığın 27 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; sanığa verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak, 5237 sayılıTCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının a, c, d, e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise meşruten tahliye tarihine kadar mahrumiyetine” karar verildiği ifade edildi.
Gerekçeli kararda sanık Fatih Gökçe ile ilgili olarak ise “Sanığın fikir birliğinde diğer sanıklarla canavarca hisle ve eziyet çektirerek, nitelikli cinsel saldırı suçunu gizlemek, delilerini ortadan kaldırmak ve yakalanmamak amacıyla, baygın olması sebebiyle kendisini savunamayacak durumda bulunan maktule karşı kasten öldürme suçunu işlediğinden 5237 Sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince, suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi ve sosyal durumu göz önüne alınarak 5237 Sayılı TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle 82/1-b-e-h maddeleri gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına; sanığın maktule karşı nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediğinden 5237 Sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince, suçun kararlılıkla işleniş biçimi, suçun müdahillerde ve toplamda meydana getirdiği menfi tesirler ve suçun işlenişinde iki adet ağırlaştırıcı sebep bulunması göz önüne alınarak 5237 Sayılı TCK’nın 102/2 maddesi gereğince taktiren teştiden 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; suçun baygın olmasından dolayı kendini savunamayacak vaziyette olan maktule karşı, insanların toplu olarak yaşama zorunluluğunda bulunduğu halk otobüsü gibi bir yerin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmiş olması sebebiyle 5237 Sayılı TCK’nın 102/3-a-e maddeleri gereğince verilen cezanın bir bölü iki oranında artırılarak sanığın 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına” ifadeleri yer aldı.
Diğer sanık baba Necmettin Altındöken ile ilgili olarak da “Fikir birliğiyle diğer sanıklarla canavarca hisle ve eziyet çektirerek, diğer sanıkların nitelikli cinsel saldırı suçunu gizlemek, delilerini ortadan kaldırmak ve yakalanmamak amacıyla, baygın olması sebebiyle kendisini savunamayacak durumda bulunan maktule karşı kasten öldürme suçunu işlediğinden 5237 sayılı TCK’nın TCK 61. maddesi gereğince, suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi ve sosyal durumu göz önüne alınarak 5237 sayılı TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle 82/1-b-e-h maddeleri gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına” karar verildi.İmc