Recep Tepe'nin ölümü ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan gelen iki müfettiş laboratuvarda inceleme yaparak çalışanların ifadesine başvurdu. İddiaya göre Tepe'nin hayatını kaybettiği dönemde hastanede cerrahi maske ve gözlük olmadığı için hastaneye iş sağlığı ve güvenliğinden kaynaklı 10 bin liralık idari para cezası verildi.
Hastanenin para cezasına çarptırılması ardından yine iddiaya göre hastane yönetimi, müfettişlere 'maske ve gözlük yoktu' diyen serviste çalışan Gökhan Aslan ve Muhammet Yıldız'dan ifadelerini değiştirmelerini istedi. Hastane yönetimi geçen Haziran ayında para cezasının iptali için 1'inci Sulh Ceza Hakimliğine başvurdu. Duruşmada ifadelerini değiştirmeyen işçilerin sözleşmesini '3 aylık deneme sürecine' dönüştüren hastane yönetimi 30 Aralık 2015 günü itibariyle Aslan ve Yıldız'ın işlerine son verdi.
"YALANCI ŞAHİT TEKLİFLERİNİ KABUL ETMEDİK"
İşe dönmek için arkadaşı Muhammet Yıldız ile birlikte dava açtığını anlatan evli ve 2 çocuk babası 28 yaşındaki Gökhan Aslan kendisinin 10, arkadaşı Muhammet Yıldız'ın 12 yıldan bu yana hastanede çalıştığını bildirdi. Her yıl sözleşmelerinin yenilendiğini anımsatan Aslan, bu konuda şunları söyledi:
"Recep Tepe, KKKA'dan hasta geldiği gün nöbetçi değildi. Bir şekilde bu hastalık kendisine bulaştı. Rektör bey de o gün yapılan törende 'İş kazasıdır, şehidimizdir' dedi. Müfettiş bize 'İfade verir misiniz?' dedi, Muhammet ve ben kabul ettik. Müfettiş bey 'Hastanede o anda eldiven, maske, dezenfekten, gözlük var mıydı?' diye sordu. 'Eldiven ve dezenfekten malzemeler vardı.
Ancak, cerrahi maske ve kişiye özel gözlükte yoktu' dedik. Para cezası ardından bize 'İfade vermişsiniz, hastaneye para cezası kestiler. İfadelerinizi değiştirin' dediler. Arkadaşımla beraber müfettişe doğruyu söylediğimizi, yalan söylemeyeceğimizi belirtik. Mahkeme süreci devam ediyor. Sırf 'yalancı şahitliği kabul etmedik' diye bizi 3 aylık deneme sürecine aldılar. Süre sonunda da 'sözleşmeniz bitti' diye işten çıkardılar. Başhekime neden işten çıkarıldığımı sormaya gittiğimde 'Sen çok dürüstsün, her yerde iş bulabilirsin' dedi. Günah keçisi olarak bizi buldular. İşten çıkarıldığımı dahi arkadaşlarımdan öğrendim."
BAŞHEKİM: HERKES GÜVENLİĞİNİ ALMAK ZORUNDA
Yakutiye Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Necip Mecit, Recep Tepe'nin hastadan 14 gün sonra KKKA'ya yakalandığını savundu. İşten çıkarılan personelin müfettişe "Laboratuvarda maske, eldiven yoktu" gibi garip ithamlarda bulunduklarını ileri süren Prof.Dr. Mecit, şöyle devam etti:
"Hastanede günde 200 hasta ameliyat ediliyor, 1400 hasta yatıyor. Her birimin sorumlusu ayniyattan gidip yeteri kadar maske, eldiven, koruyucu malzemeyi alıp kullanıyor. Ameliyatı maskesiz mi yapıyoruz? Başhekim olarak kim ne malzeme almış bunu takip etme şansım yok. Malzeme bitmesi de mümkün değil. 3 bin kişiyi aynı anda nasıl kontrol edebilirim? 'Sen eldiven, maske taktın mı? Sen gömleğini giydin mi?' diye. Herkes kendi güvenliğini almak zorunda. Bana doktorluğu başkası mı öğretiyor? Bunlar niye öyle dedi bilmiyorum. Müfettişlerin tutanağı ile Ankara'dan gelen rapor farklı. Biz burada tüm malzemelerin var olduğunu bildirdik. Bunlar ona bağdaştırmaya çalışıyorlar ama yanlış yapıyorlar. Sözleşmeleri bitti ve işten çıkarıldılar."