Açılışa, İran’da 1.5 yıl tutuklu kaldıktan sonra 16 Ocak’ta serbest bırakılan muhabir Jason Rezaian da törene katılanlar arasındaydı.
Kerry, “Gerçek şu ki bağımsız medya, gazeteciler, yayıncılar, foto muhabirleri, blog yazarları hatta karikatüristler fiziksel ve siyasal baskı altında. 21. yüzyılda yaşıyoruz ama yalnızca 6 kişiden 1’i, basını özgür denebilecek ülkede yaşıyor” diye konuştu.
Basın özgürlüğünü korumanın, medya kurumları ve çalışanlarına olduğu kadar halka ve siyasetçilere de bağlı olduğunu anlatan Kerry, “Bu özgürlüğü savunmak size, bize bağlı. Onun için safları sıklaştırın. Başarıları, gösterişli sözleri ne olursa olsun, halkın öğrenme ve hayatlarını etkileyecek konularda haber alma, bilgi edinme haklarını engelleyen hiçbir hükümet kendisine ‘büyük’ diyemez” dedi.
Kerry, “Bir kez daha altını çizeyim: Basını özgür olmayan bir ülkenin övünecek, öğretecek bir şeyi olamaz” ifadelerini kullandı
Gazetecileri sindirmeye, hapse atmaya çalışan kişilere seslendiğini belirten Kerry, “Kamu görevi ve hizmeti yapan gazetecileri sindirmeye, hapisle tehdit etmeye çalışan kişilere karşı, ayağa kalkıp yüksek sesle gazeteciliğin, gerçekleri bildirmeni suç olmadığını yüzlerine haykıralım. Gazetecilik bir onur nişanıdır, kamu hizmetidir” dedi.
Kerry, ABD’nin yurtdışındaki büyükelçilik ve başkonsolosluklarının, tehdit edilen, hapse atılan gazeteciler için basın özgürlüğü adına ülke yetkililerine soru sormalarından ve bu durumları yüksek sesle sorgulamalarından gurur duyduğunu söyledi.
Kerry, konuşmasını “Evine hoş geldin Jason” diye bitirdikten sonra Rezaian ile kucaklaştı.İmc