Güneş, alana vardıklarında gözlem yaptıklarını ve 3 polisin yanlarına geldiğini belirterek, “Kimliklerimizi, telefonlarımızı aldı. Ben, kameraman arkadaşım Mehmet Dursun, yine Merkür TV Genel Yayın Yönetmeni İskender Sezek.
Daha sonra herhangi bir gözaltı olmadığını ve savcılığın şu an olay yeri inceleme yaptığı için kendileriyle beraber emniyete gitmemizi istediler. Emniyete gittik ve saat 12.00’dan bu saate kadar (21.20) gözaltında tutulduk” dedi.
Güneş polisin gözaltı gerekçelerine ilişkin söylediklerini de şöyle aktardı:
“İlk olarak oradan birilerinin bizi ihbar ettiğini, halkın gerillaları sattığı yönünde bir iddiada bulunduğunu, bizim kendi aramızda böyle konuştuğumuzu iddia ettiler.
Daha sonra bu olmayınca, orayı ihbar edeni tanıyormuşuz gibi bir konuşma geçtiğini söylediler.”
‘Yüksekova notlarımı sordular’
“Tabi bu da tutmayınca üçüncü olarak benim haber notlarımı aldılar, 2-3 ay önce Yüksekova’da sokağa çıkma yasağı olunca, ben orada haber yapmıştım, orada yaralananların, hayatını kaybedenlerin isimlerini yazmıştım, ‘Bu bilgileri nereden elde ettin, nasıl o yaralının iyi olup ya da evinde tedavi olduğunu nerden biliyorsun, orası örgüt evi mi?’ seklinde sorular sordular.”
‘Haber takibi yapmamızı engellediler’
Ben de, ‘Tedavi görenlerin isimleri Anadolu Ajansı’nda da geçiyor. Siz de biliyorsunuz, sivildiler bu insanlar, ben bu bilgileri canlı yayında da aktardım ve gizli bilgi de değil bunlar’ dedi. Kağıt da suç unsuru olarak emniyette şu anda.
Bunlar olmayınca 10 saatin ardından ben, Mehmet Dursun Arkadaşımız ve İskender Sezek’i serbest bıraktılar.
Tamamen haber takibi sırasında haber yapmamızı engelleyen bir durum oldu.”/İMC