SES Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında söz alan SES Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Recep Oruç, “OHAL rejimi en fazla sağlık alanını etkilemiştir” dedi. Hukuksuz bir şekilde ihraç edilen sağlık emekçilerinin önemli bir kısmının işsiz kaldığını belirten Oruç, özel sektörde daha ucuza iş bulabilenlerin de psikolojik baskı altında yaşamlarını devam ettiklerini söyledi.
Oruç, “Sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunlar ve karşı karşıya kaldıkları saldırılar yaşamlarına mal olmaktadır. Açığa alındığı için intihar eden hekim ve ihraç edildiği için kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren sağlık emekçisi örnekleri buzdağının görünen kısmıdır” dedi. Oruç, şunları söyledi: “Kamu emekçisinin umutları ile oynayarak OHAL inceleme komisyonu diye işlevsiz ve hukuksuz bir komisyon oluşturuldu. 52 kişi bu komisyona başvuramadan yaşamını kaybetti. Bu 52 kişi içerisinde intihar edenler kalp krizi geçirenlerde mevcuttur”
‘İŞ YÜKÜ ARTTI’
İhraçlar nedeniyle hastanelerde meydana gelen sorunlara da değinen Oruç, şöyle konuştu: “Başta hekimler olmak üzere uzun süre deneyim kazanmış nitelikli sağlık personelinin ihraçları ile birlikte hastanelerin bir çok biriminde yeterli sayıda personel olmaması nedeniyle sunulan sağlık hizmetlerinde aksamalara neden olmuştur. İhraçlar nedeniyle hastanelerdeki sağlık emekçilerine düşen iş yükü arttı. Örneğin hekim başına düşen hasta sayısı artarken, hastaya ayrılan muayene süresi kısalmıştır. Tüm bunların bir sonucu olarak halka nitelikli sağlık hizmeti sunumunda büyük sorunlar yaşanmış ve yaşamaktadır. Türkiye’de OHAL rejimi ile birlikte halkın sağlığında geri dönülmez, onarılmaz hasarlar oluşmuş, haksız-hukuksuz ihraçların devam etmesi durumunda daha da artacaktır.”
‘150 BİN KİŞİ İHRAÇ EDİLDİ’
Daha sonra söz alan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erdem, 150 bin kamu emekçisinin ihraç edildiğini ve bunun daha ne kadar süreceğinin bilinmediğini ifade ederek bu sistemin böyle sürmeyeceğini kaydetti.
OHAL sürecinde yapılan haksızlıklara dikkat çeken Erdem, şunları söyledi: “OHAL sadece insanların ekmeğiyle oynamıyor, canıyla da oynuyor. Yaşanan bu hukuksuzluklar şunu bize gösterdi ki insanların içerisine düştükleri durum ‘intiharlar, kalp krizi’ ile bir yaşam sorunu haline geldi. Yaşanan intiharların hiçbiri bu süreçten bağımsız değil. Yapılan araştırmalar ilk 9 ayda 35 intiharın tamamının OHAL sürecinde yaşanan bu psikolojik durumla ilişkili olduğunu gösteriyor. Kalp krizinin sebebi arkadaşlarımızın bu süreçte yaşadıkları haksızlık ve hukuksuzluğu kabul etmemeleri ve tüm bunların yaşamlarında yarattığı stres ve travmadır. Bu ölümlerin sorumlularının hesap vermesi noktasında bu sürecin takipçisi olacağız” (DUVAR)