HDK davası Aralık'a ertelendi
HDK davası Aralık'a ertelendi
Aralarında Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan'ın da olduğu üç kişi hakkında 'terör örgütü üyesi olmak ve örgüt propagandası yapmak' suçlamalarıyla Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması görüldü. İddianamede HDK'nin terör örgütü olarak kabul edilmesi istenirken, mahkeme başkanının yargılananlara 'Demokratik Toplum Kongresi üyesi misiniz?' sorusu yöneltmesi dikkat çekti. Dava 15 Aralık'a ertelendi.
"HDK üyesi misiniz?" sorusu
Savunmasını yapan Doğan, EMEP yöneticisi olduğunu ve 2012'de legal olarak kurulan HDK'de zaman zaman görev aldığını söyledi. HDK'nin çeşitli eylem ve etkinliklerine katıldığını bildiren Doğan, suçlamaları kabul etmediğini kaydetti. Yasemin Öztürk ise gazeteci olduğunu; HDK'nin tüzüğündeki prensipleri benimsediğinden HDK'de yer aldığını ifade etti ve suçlamaları kabul etmedi. Şükran Doğan'ın avukatı İlke Işık, Doğan'ın sendikalarda ve emek-meslek örgütlerinde çalışmalar yaptığını, emekli olduktan sonra siyasetçi ve politikacı olarak EMEP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğünü dile getirdi.
2. Duruşma 15 Aralık'ta
Işık, "Doğan hakkında soruşturma 2012 yılında başlatılmış ve bu soruşturma 2015 yılında açığa çıktı. Dosyada delil olarak iki şey gösterilmiştir. Birincisi, katıldığı eylemler; ikincisi telefon tapeleri. Katıldığı eylemlerde herhangi bir polis müdahalesi olmamış, bir olay yaşanmamış, bir slogan atılmamamıştır. Telefon tapelerinde ise günlük konuşmaları dışında terör örgütü üyesi olması gibi bir delil yoktur. Bu deliller yasa dışı örgüt suçlamasıyla ilgili yeterli deliller değildir" dedi. Müdafi avukatlar Şükran Doğan ve Yasemin Öztürk hakkında beraat kararı isterken, mahkeme heyeti bir dahaki duruşmada Ali Özkan'ın dinlenmesi, dinlendikten sonra tanıkların dinlenip dinlenilmeyeceğine karar verilmesini kararlaştırırken, beraat talebini ise reddetti. Duruşma 15 Aralık 2015 tarihine ertelendi.
Roboski Katliamını anmak suç kapsamında
İddianamede, HDK'lilerin Roboskî Katliamını lanetleyen basın açıklamaları yapmaları, "Çatışma değil müzakere, ölüm değil çözüm" pankartı taşımaları da suç unsuru olarak yer alıyor. Ayrıca, HDK programında yer alan "Alevilerin eşit yurttaşlık hakkının kabulü, anadilinde eğitim hakkı, demokratik özerklik, inançlar üzerindeki her türlü baskıya son verilmesi ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılması" gibi taleplerin "terör örgütünün talepleriyle paralellik arz ettiği" belirtilerek, bu nedenle HDK'nin terör örgütü olarak kabul edilmesi gerektiği ifade ediliyor.DİHA